16. Hukuk Dairesi 2016/7742 E. , 2019/2694 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : UYGULAMA KADASTROSU
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Uygulama kadastrosu sırasında ...İlçesi Ovacık Köyü çalışma alanında ve tapuda davacı ... adına kayıtlı bulunan eski 123 ada 12 parsel sayılı 6.014,35 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 6.602,44 metrekare yüzölçümlü olarak; birleşen dosya davacısı ... ile dava dışı ... adına kayıtlı bulunan eski 123 ada 16 parsel sayılı 56.428,24 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 56.561,86 metrekare yüzölçümlü olarak ve davalı ... adına kayıtlı bulunan eski 123 ada 14 parsel sayılı 21.548,97 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 22.046,89 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacı ..., adına kayıtlı bulunan 123 ada 12 parsel sayılı taşınmazın doğu hududunda yaklaşık 1,5 dönüm miktarındaki taşınmaz bölümünü 1991 yılında satın aldığını ve kendi tarlasına katarak bu güne kadar kullandığını, buna karşın bu kısmın kadastro sırasında komşu 123 ada 14 parsele eklendiğini ileri sürerek bu kısmın davalıya ait 123 ada 14 parselden ayrılarak adına tescilini talep etmiş; birleşen dosya davacısı ise adına kayıtlı bulunan 123 ada 16 parsel sayılı taşınmazın sınırları ihlal edilerek bir kısım yerinin davalıya ait 123 ada 14 parsele dahil edildiğini ileri sürerek sınır ihlali yapılan kısmın 123 ada 14 taşınmazdan ifraz edilerek kendi taşınmazına eklenmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacı ... ile birleşen dosya davacısı ..."ün davasının kabulüne, 123 ada 12 ve 16 parsel sayılı taşınmazın uygulama tespitinin iptaline, 26.02.2016 hakim havale tarihli Harita Bilirkişisi ..."ın ek raporunda yer alan krokide (B) harfi ile gösterilen 1.155,62 metrekare yüzölçümündeki kısmın 123 ada 12 parsel numaralı taşınmaza eklenerek davacı ... tapuya kayıt ve tesciline, aynı raporda (A) harfi ile gösterilen 696,90 metrekare yüzölçümündeki kısmın 123 ada 16 parsel numaralı taşınmaza eklenerek davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 22/a maddesinde yer alan düzenlemeye göre, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermek üzere uygulama niteliğini kaybeden, teknik nedenlerle yetersiz kalan eksikliği görülen ve zemindeki sınırları gerçeğe uygunluk göstermediği tespit edilen kadastro haritalarının tekrar düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin sağlanması amacıyla tapulama ve kadastro görmüş yerlerde yeniden kadastro yapılabilirse de, bu hallerde mülkiyet ihtilafı çıkarılamaz ve yapılacak çalışmalar sadece taşınmazların geometrik durumlarını belirlemek üzere teknik çalışmalarla sınırlıdır. Somut olayda, davacı ..., uygulama kadastrosunun askı ilan süresi içerisinde hükme esas alınan bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünü, dava dilekçesinin ekinde bulunan 1991 tarihli senet ile satın aldığını ve satın alma tarihinden itibaren bu taşınmaza komşu olup kendisine ait bulunan 123 ada 12 parsel sayılı taşınmaz ile bütün halde zilyetliğinde bulundurduğunu ileri sürerek, bu kısmın 123 ada 14 parsel sayılı taşınmazdan ifraz edilerek kendisine ait 123 ada 12 parsel sayılı taşınmaz ile birleştirilmek suretiyle adına tescil edilmesi istemiyle; birleşen dosya davacısı ... ise, kadastro sırasında tapuda kendisi adına kayıtlı bulunan 123 ada 16 parsel sayılı taşınmazın sınırlarının hatalı belirlendiğini, irsen intikal yoluyla uzun yılardır zilyetliği ve tasarrufu altında bulunan bir kısım yerinin (hükme esas alınan raporda (A) harfi ile gösterilen bölüm) davalıya ait 123 ada 14 parsel sayılı taşınmaza dahil edildiğini ileri sürerek, iddiasına konu taşınmaz bölümünün 123 ada 14 parsel sayılı taşınmazdan ifraz edilerek 123 ada 16 parsel sayılı taşınmaz ile birleştirilmek suretiyle tapuya tescil edilmesi istemiyle dava açmış; ilk celsede de taşınmazdaki hatalı ölçümün uygulama kadastrosu sırasında değil, tesis kadastrosu sırasında yapıldığını beyan etmiştir. Dolayısıyla; davacı ve birleşen dosya davacısı tarafından her ne kadar bölgede 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun (22/a) maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna ilişkin askı ilan süresi içinde dava açılmış ise de, uyuşmazlığın uygulama kadastrosundan değil, mülkiyet ihtilafından kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Çekişmeli 123 ada 14 parsel sayılı taşınmazın tesis kadastro tutanağı dava tarihinden daha önceki tarihte kesinleşmiş olup, kadastro tespiti kesinleşen taşınmazlar hakkında mülkiyet iddiası ile açılacak davalarda görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemeleridir. Hal böyle olunca, mahkemenin görevsizliğine, uygulama tutanağı asıllarının olağan usulle kesinleştirilme işlemi yapılmak üzere Kadastro Müdürlüğü"ne iadesine, kadastro tutanağının bir örneği içine konulmak suretiyle dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.04.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.