Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2021/4222
Karar No: 2021/11314
Karar Tarihi: 13.10.2021

Danıştay 6. Daire 2021/4222 Esas 2021/11314 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/4222
Karar No : 2021/11314


TEMYİZ EDEN (DAVACI) :
1- ... Köyü Kalkındırma Eğitim Kültür Sanat Turizm Müze Geliştirme ve Dayanışma Derneği
2- ...
...
74- ...

VEKİLLERİ : Av.

KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Valiliği
VEKİLİ : Av. ...

MÜDAHİLLER (DAVALI YANINDA): 1- ... Bakanlığı - ANKARA
VEKİLİ : Av. ...
2- ... İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.
VEKİLİ : Av. ...

İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Artvin ili, Arhavi ilçesi, ... Köyü mevkiinde ER:... numaralı sahada Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı XI. Bölge Müdürlüğü tarafından kurulması planlanan "Bazalt Ocağı Kapasite Artışı" projesi ile ilgili olarak Artvin Valiliği Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü tarafından verilen ... tarih ve E-... sayılı "Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir" kararının iptali istenilmiştir

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen bilirkişi raporu ile dosyada yer alan bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden; dava konusu projenin, tarım arazileri, su kaynakları, orman alanları, yerleşim yerleri, bitki örtüsü ve doğal yaşam açısından çevre üzerinde meydana getirebileceği olumsuz etkilerin proje tanıtım dosyasında alınacak önlemler sonucunda bilimsel esaslara göre kabul edilebilir düzeyde olduğu, proje kapsamının asgari gereklilikleri taşıdığı, projenin etki alanı içerisinde korunacak nitelikte alanların bulunmadığı, patlatma faaliyetlerinin en yakın yerleşim yerlerine ve turizm alanlarına olumsuz etkilerinin olmayacağı, içme ve kullanma sularının etkilenmeyeceği, toz-gürültü-yüzeysel sular başta olmak üzere alınması planlanan tedbirlerin bilimsel metotlar açısından yeterli özellikler taşıdığı, dolayısıyla dava konusu "Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir" kararında hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Keşfin çok kısa sürede ve yeterli inceleme yapılmadan gerçekleştirildiği, bilirkişi raporundaki değerlendirmelerin proje tanıtım dosyasındaki verilerin doğru olduğu varsayımına dayandığı, dava konusu taş ocağı ile komşu taşınmazda ... A.Ş. tarafından yapılması planlanan bazalt ocağı ve kırma eleme tesisi projesi ile ilgili birlikte işletilmesi hususunda değerlendirme yapılmadığı, bilirkişi raporunda devam eden üretim şeklinin proje tanıtım dosyasında belirtildiği üzere basamaklı üretim yapılıp yapılmadığı ve projenin termin haritasında belirtildiği şekilde ilerleyip ilerlemediği hususlarında değerlendirme yapılmadığı; tozuma, gürültü ve titreşim hesaplarında en yakın hassas alanlar ile en yakın evlerin doğru mesafelerinin doğru belirlenip belirlenmediğine yönelik tespit ve değerlendirme yapılmadığı, taş ocağının yer seçiminin hatalı olduğu, taş ocağının heyelenlara etkisi konusunda yeterli inceleme ve değerlendirme yapılmadığı, keşif tarihinden sonra proje alanında göçük sonucu ölümlü iş kazasının meydana geldiği, bilirkişi heyetinde turizm konusunda uzman bulunmamasının bir eksiklik teşkil ettiği, dolayısıyla davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : 1-Davalı tarafından savunma verilmemiştir.
2- Davalı yanında müdahil Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından, Bakanlıklarınca inşası süren Rize-Artvin Havalimanı'nın hammade ihtiyacının dava konusu proje kapsamında üretilecek malzemeden karşılanacağı, hükme esas alınan bilirkişi raporunun dava konusu işlemin hukuka uygunluğunu ortaya koyduğu belirtilerek, istemin reddedilmesi gerektiği savunulmaktadır.
3-Davalı yanında müdahil ... İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından; davacılar tarafından dava ve temyiz dilekçelerinde iddia edilen hususların haksız ve gerçekle bağdaşmadığı, bilirkişi raporunda davacıların iddialarının detaylı biçimde bilimsel olarak değerlendirildiği ve dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek, istemin reddedilmesi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...'NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, Üye ... 'in 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "İvedi yargılama usulü" başlıklı 20/A maddesinin (i) bendi uyarınca Dairemizce keşif ve bilirkişi incelemesinin yaptırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği yolundaki usule ilişkin azlık oyuna karşın, Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesinin yeterli olmaması nedeniyle maddi olay açıklığa kavuşturulmadığından bu aşamada temyiz isteminin esasının görüşülemeyeceği sonucuna varılarak, gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Artvin ili, Arhavi ilçesi, ... Köyü mevkiinde ER:... numaralı sahada Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı XI. Bölge Müdürlüğü tarafından yapılması planlanan "Bazalt Ocağı Kapasite Artışı" projesi ile ilgili olarak Artvin Valiliği Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü tarafından verilen ... tarih ve E-...sayılı "Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir" kararı verilmiştir.
Bunun üzerine, anılan işlemin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2872 sayılı Çevre Kanunu'nun 10. maddesinde, "Gerçekleştirmeyi plânladıkları faaliyetleri sonucu çevre sorunlarına yol açabilecek kurum, kuruluş ve işletmeler, Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu veya proje tanıtım dosyası hazırlamakla yükümlüdürler. Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu Kararı veya Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir Kararı alınmadıkça bu projelerle ilgili onay, izin, teşvik, yapı ve kullanım ruhsatı verilemez; proje için yatırıma başlanamaz ve ihale edilemez..." hükmüne yer verilmiştir.
25/11/2014 günlü, 29186 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği'nin 4. maddesinde; ''Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu Kararı: Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu hakkında Komisyon tarafından yapılan değerlendirmeler dikkate alınarak, projenin çevre üzerindeki muhtemel olumsuz etkilerinin, alınacak önlemler sonucu ilgili mevzuat ve bilimsel esaslara göre kabul edilebilir düzeylerde olduğunun saptanması üzerine projenin gerçekleşmesinde çevre açısından sakınca görülmediğini belirten Bakanlık kararı" olarak, "Çevresel Etki Gerekli Değildir Kararı: Seçme Eleme Kriterlerine Tabi Projelerin çevresel etkilerinin incelenerek, çevresel etkilerinin daha detaylı incelenmesi amacıyla Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu hazırlanmasının gerektiğini belirten Bakanlık kararı" olarak tanımlanmıştır. Aynı Yönetmelik'in 6. maddesinde, "(1) Bu Yönetmelik kapsamındaki bir projeyi gerçekleştirmeyi planlayan gerçek veya tüzel kişiler; Çevresel Etki Değerlendirmesine tabi projeler için ÇED Başvuru Dosyasını, ÇED Raporunu, Seçme Eleme Kriterleri uygulanacak projeler için ise Proje Tanıtım Dosyasını, Bakanlıkça yeterlik verilmiş kurum ve kuruluşlara hazırlatmak, ilgili makama sunulmasını sağlamak ve proje kapsamında verdiklere taahhütlere uymakla yükümlüdürler... (3) Bu Yönetmeliğe tabi projeler için "Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu" kararı veya "Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir" kararı alınmadıkça bu projelere hiçbir teşvik, onay, izin, yapı ve kullanım ruhsatı verilemez, proje için yatırıma başlanamaz ve ihale edilemez...' kuralına yer verilmiş olup; 7. maddesinde, Çevresel Etki Değerlendirmesine tabi projeler sayılmış, buna göre anılan Yönetmeliğin EK-1 listesinde yer alan projeler ile Seçme Eleme Kriterlerine tabi olup "Çevresel Etki Değerlendirmesi Gereklidir" kararı verilen projeler için Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu hazırlanmasının zorunlu olduğu; 15. maddesinde ise, Bu Yönetmeliğin EK-2 listesinde yer alan projeler ile kapsam dışı değerlendirilen projelere ilişkin kapasite artırımı ve/veya genişletilmesinin planlanması halinde, mevcut proje kapasitesi ve kapasite artışları toplamı ile birlikte projenin yeni kapasitesi EK-2 listesinde belirtilen projelerin seçme, eleme kriterlerine tabi olduğu kurala bağlanmıştır.
Öte yandan 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesinin atıf yaptığı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu yerine çıkarılan ve 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Bilirkişi Raporuna İtiraz" başlıklı 281. maddesinde; (1) Taraflar, bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilirler. (2) Mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden, yeni sorular düzenlemek suretiyle ek rapor alabileceği gibi, tayin edeceği duruşmada, sözlü olarak açıklamalarda bulunmasını da kendiliğinden isteyebilir." hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
ÇED süreci sonunda verilecek kararların yargısal denetimi yapılırken, seçilecek bilirkişiler arasında bir çevre mühendisinin bulunması, diğer bilirkişilerin ise projenin bulunduğu çevrenin özelliklerine göre ve proje tanıtım dosyası ve ÇED raporunu hazırlayan kişilerin uzmanlık alanları da dikkate alınmak suretiyle belirlenmesi önemli bir gereklilik olmakla birlikte; böyle bir heyet tarafından hazırlanacak bilirkişi raporunun, dava konusu proje kapsamında öngörülen faaliyetin çevresel etkilerinin ve bu etkilerin minimize edilmesi için Proje Tanıtım Dosyası ya da ÇED Raporu içinde yer verilen önlemlerin yeterli olup olmadığının tespit edilerek değerlendirilmesi açısından, tarafları tatmin edici düzeyde hazırlanmasının da önemli bir gereklilik olduğu açıktır. Belirtilen hususların sağlanması, adil bir yargılama yapılması açısından önem arz etmektedir.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden, bilirkişi raporunda eksiklik veya belirsizlik arz edilen hususların varlığı durumunda, Mahkemece bu hususların, bilirkişiye tamamlattırılması ya da belirsiz olan hususların açıklattırılması veya yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılabileceği sonucuna varılmaktadır.
Uyuşmazlığın çözümü için İdare Mahkemesince, İnşaat Yüksek Mühendisi (Hidrolog) Prof. Dr. ..., Jeoloji Yüksek Mühendisi Doç. Dr. ..., Orman Yüksek Mühendisi Doç. Dr. ..., Harita Yüksek Mühendisi Dr. Öğr. Üyesi ..., Maden Yüksek Mühendisi Dr. ..., Çevre Yüksek Mühendisi ... ve Ziraat Mühendisi ...'ndan bilirkişi heyetine mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmış, hazırlanan bilirkişi kök ve ek raporlarında özetle;
- Projenin harita mühendisliği disiplini açısından değerlendirilmesi sonucunda; dava konusu "Bazalt Ocağı Kapasite Artışı" projesinin ruhsat sınırının, yerleşim yerlerine ve turizm merkezlerine kuş uçuşu mesafelerinin tablo ve şekil olarak belirlendiği;
- Projenin jeoloji mühendisliği disiplini açısından değerlendirilmesi sonucunda; dava konusu bazalt ocağının bulunduğu alan ve çevresinde ise baskın litolojiyi üst kretase yaşlı çağlayan formasyonuna ait kırıklı ve çatlaklı yapıya bazaltik kayaçların oluşturduğu; ruhsat alanı içerisinde ve yakın çevresinde aktif akma ve/veya eski (fosil) heyelan alanları bulunmadığı, proje sahasına en yakın aktif akma alanının, proje alanın kuş uçuşu yaklaşık 2,5 km kuzey batısında, proje sahasına en yakın eski (fosil) heyelan sahasının ise proje alanın kuş uçuşu yaklaşık 3,6 km doğusunda yer aldığı, dava konusu alanda yapılacak patlatma çalışmaları neticesinde ortaya çıkan titreşimlerin, dava konusu alanının kuş uçuşu 2,5 km uzağında bulunan aktif akma alanınıve kuş uçuşu 3,6 km uzağında bulunan eski heyelan alanını etkilemeyeceği; basamaklı açık ocak üretim yönteminin uygulanacağı taş ocağı projesinde, alanda yer alan kayaçların süreksizlikleri, fiziksel ve litolojik özellikleri, eğim ve doğrultuları gibi jeoteknik özelliklerinin belirlenmesine yönelik jeolojik jeoteknik etüt incelemeleri kapsamında hazırlanan şev stabilite analiz raporunun bilimsel ve teknik olarak uygun olduğu;
- Projenin maden mühendisliği disiplini açısından değerlendirilmesi sonucunda; dava konusu bazalt ocağı kapasite artış projesine yönelik hazırlanan delme-patlatma tasarımının bilimsel ve teknik açıdan uygun olduğu; taş ocağında yapılacak patlatmalardan kaynaklı yer titreşim değerlerinin “Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği”nde belirtilen sınırın (5-19 mm/s) altında olduğu, patlatmanın çevredeki evlere, köylere ve turizm alanlarına hasar vermesinin söz konusu olmayacağı; taş ocağında yapılacak patlatmalardan kaynaklı hava şokunun 140 dB sınır değerinin altında olduğu ve herhangi bir sorun oluşturmayacağı; ÇED alanının en yakınında bulunan evlerin tamamının hava şoku etkisine hafif, orta şiddetli ve şiddetli bir biçimde maruz kalmayacağı; birden fazla taş fırlama hesaplamalarına göre elde edilen savrulma mesafelerinin (40-129-181 m), evlerin, köylerin ve turizm alanlarının bazalt ocağına olan mesafelerinin altında kaldığı, bu nedenle kaya fırlaması açısından davaya konu olan bazalt ocağının bu yapılara bir zararının olmayacağı; dava konusu bazalt taş ocağının "orta kaya" sınıfına girdiği, bu sonucun ise söz konusu taş ocağında yer alan bazalt kayacının sağlam ve kendini tutabilen bir kayaç olduğunu ortaya koyduğu; “Şev Stabilitesi Analiz Raporu” incelendiğinde, dava konusu bazalt taş ocağının geometrisi için 3 boyutlu modelleme çalışmalarına göre Mohr-Coulomb mukavemet parametrelerine dayalı uygun yazılım kullanılarak kritik olan kesitler üzerinde Spencer ve Morgenstern-Price yöntemleriyle duraylılık çalışması yapıldığının anlaşıldığı; şev analizleri rapor sonuçlarının gerekli emniyet katsayılarının sağlandığını, güvenilir tarafta kalındığını ve söz konusu şevde stabiliteye bağlı bir problemin yaşanmayacağını gösterdiği; “Kaya Mekaniği Laboratuvarı Deney Sonuçları” ve “Şev Stabilitesi Analiz Raporu”na göre söz konusu taş ocağında bazalt cevheri için basamak, şev ve palye oluşturulmasının mümkün olduğu ve teknik açıdan bir eksikliğin olmadığı; yapılan keşifte söz konusu bazalt taş ocağında yüksek bir şevin olduğu, bu tür keskin ve yüksek şevlerin olduğu sahalarda ruhsat sahasının teknik açıdan en üst kotundan başlanarak basamak, şev ve palyelerin oluşturulmasının gerektiği, keşif günü, davalı şirketin söz konusu bazalt taş ocağında şevleri oluşturmak için en üst kotta delici makine ile delik delme işlemini gerçekleştirdiği, bu durumun davalı şirketin proje tanıtım dosyasında belirttiği şekilde çalışmasını sürdürdüğünü ve taş ocağı için uygun şevlerin ruhsat alanının en üst kotundan en alt kotuna doğru yapıldığını ve yapılacağını kanıtladığı; proje tanıtım dosyasında yer alan ocak işletme parametreleri, patlatma etkileri, ayrıca “Kaya Mekaniği Deney Sonuçları” ve “Şev Stabilitesi Analiz Raporu” birlikte incelendiğinde keşif günü alansal değerlendirmeler ve karşılaştırmalı hesaplamalara göre “ER:3380124 numaralı sahada Bazalt ocağı Kapasite Artışı” projesinin madencilik faaliyetleri açısından uygun olduğu;
- Projenin ziraat mühendisliği disiplini açısından değerlendirilmesi sonucunda; tozlanma önlemlerinin uygulanması durumunda arıcılık başta tarımsal ve hayvansal faaliyetlerin sürdürülebilirliği yönünden çevresel açıdan olumsuz etkilerinin kabul edilebilir sınırlarda olacağı; faaliyet sahası ve çevresinde arazi ve literatür çalışmalarında tespit edilen türler genellikle geniş yayılışlı türler olması nedeniyle faaliyet sahasında oluşabilecek bitki kayıplarının, faaliyetin sona ermesiyle birlikte alanda yapılacak olan rehabilitasyon çalışmaları kapsamında yeniden eski floristik yapıya dönüşünün söz konusu olacağı, bu nedenle çok büyük floristik kayıp beklenmediği; proje kapsamında kullanılması planlanan tarım arazilerinin doğal durumuna müdahale edilmeden önce 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu kapsamında gerekli izinlerin alınacağının taahhüt edilmesinin projenin tarımsal değerlendirmesi açısından olumlu olduğu,
- Projenin orman mühendisliği disiplini açısından değerlendirilmesi sonucunda; dava konusu alandaki orman alanları ve yakın çevresi farklı eğim gruplarında olup ormanlık alanın genel arazi eğimi % 40 – 80 arasında değiştiği, proje alanın büyük çoğunluğu orman olmak üzere orman ve ziraat alanlarından oluştuğu; amenajman planından söz konusu projenin bulunduğu alanda orman fonksiyonuna bağlı olarak herhangi bir kısıtlama bulunmadığı, talep sahasının 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 18. maddesinde belirtilen yangın görmüş orman alanı, gençleştirmeye ayrılmış veya ağaçlandırılan sahalar ile baraj havzalarında kalmadığı; alan içerisinde bitki örtüsü ve yaban hayatı yönünden tehlike altında veya korunması gereken tür bulunmadığı, tesis alanı içerisinde ve etki mesafesinde muhafaza karakterinde orman alanlarının da (gen koruma ormanları, araştırma ormanları, endemik ve korunması gereken nadir ekosistem alanları, tohum meşçeresi, milli park, av ve yaban hayatı geliştirme sahası) yer almadığı; ayrıca tesis alanının 2873 sayılı Milli Parklar Kanunu kapsamında olan korunan alanlar, 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanunu kapsamında kalan yaban hayatı koruma/geliştirme sahaları, yaban hayvanı yerleştirme sahası ve tescilli avlak sahası sınırları içerisinde de bulunmadığı, alanın bulundurduğu orman örtüsü ve iklim koşulları dikkate alındığında yangına karşı hassas yörede yer almadığı; meşcere haritası ve arazide yapılan incelemelere göre dava konusu alan çevresinde bitki örtüsü yönünden tehlike altında veya korunması gereken orman ağacı türü olmamakla beraber yakın çevresinde verimli orman alanları bulunduğu, bu alanların yapılacak olan bu tür tesislerden olumsuz anlamda etkilenmesinin doğal olduğu, ormancılık açısından alınması gereken bilimsel önlemlerin belirlenmesi ve bu önlemlerin uygulanması ve kontrolü durumunda bu olumsuzlukların geçici ve kabul edilebilir sınırlarda olacağı ve tesis çevresinde ekosistemin kendini yenileyeceğinin öngörüldüğü; proje tanıtım dosyasında yer alan bilimsel, kabul edilebilir ve yeterli taahhütlerinin uygulanması durumunda Artvin ili, Arhavi İlçesi, ... Köyü mevkiinde Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı XI. Bölge Müdürlüğü tarafından yapılması planlanan “Bazalt Ocağı Kapasite Artışı Projesi” faaliyetinin ormanlar ve ormancılık çalışmaları üzerine olumsuz etkilerinin olmayacağı;
- Projenin çevre ve inşaat mühendisliği disiplinleri açısından değerlendirilmesi sonucunda; yapılması planlanan projenin ölçütleri ve çevreye olası etkileri dikkate alındığında, ÇED Raporunun hazırlanma sürecinin teknik yönden mevzuatta öngörülen usule uygun hazırlandığı, proje kapsamının asgari gereklilikleri taşıdığı ve yeterli uzman personelin bilgi ve katkısının projenin hazırlanmasında dikkate alındığı; proje tanıtım dosyasının atık su, katı atık ve tehlikeli atıkların toplanması-uzaklaştırılması-zararsız hale getirilmesi ve çevresel yönden geçici ve kabul edilebilir etkileri yönünden yöntem ve taahhütlerinin yeterli olduğu; hesaplanan teorik toz değerlerinin sonuçta bir matematiksel hesaplama sonucu olup modellemelerde kullanılan parametrelere ve önceden varsayımlara dayalı olarak yapıldığı, bu nedenle toz emisyonlarının işletme sırasında ölçülerek teorik değerlerle karşılaştırmalarının gerçek düzeylerin belirlenmesi adına uygun - gerekli olacağı, proje tanıtım dosyasındaki teorik değerlendirmelere dayalı olarak Senaryo 4 için 24 saatlik değerlerin yılda 5 defa aşılmakta olduğu, bu nedenle proje kapsamında yapılacak faaliyetlerin orman ve tarım örtüsü- arıcılık-hayvancılık faaliyetleri ve yerleşimlerde kalıcı ve telafi edilemez ekosistem zararlarına neden olmaması için savurma yapmadan yükleme ve boşaltma yapılması, hammaddenin nakliyesi esnasında yol güzergâhın yakınında yer alan konutların toz emisyonundan etkilenmemesi için bölgede araçlar için hız sınırlandırılmasının getirilmesi, toprak yolların tozumaması için yolların nemlendirilmesi, kamyon üzerindeki malzemenin taşıma esnasında üzerinin branda ile örtülmesi, faaliyet sahasında tesis içi yollarda da sulama/spreyleme çalışmalarının yapılması gibi proje tanıtım dosyasının ‘toz önleme’ başlığı altındaki taahhütler ve bu taahhütlerin uygulanmasının oldukça önemli olduğu; toz emisyonlarının etki mesafelerinin belirlenmesinde dava konusu alandaki diğer tesislerdeki çalışmaların aynı anda yapılacağı varsayımına göre en olumsuz durumlar (senaryolar) göz önüne alındığından hareketle sahada yapılacak olan sıralı çalışmalarda alınacak önlemlere dikkat edildiği ve uygulandığı süreçte yakın çevredeki yerleşim yerleri ve civardaki tarım arazileri için emisyon seviyelerinin teorik bu değerlerden daha düşük olacağı ve yakında bulunan yerleşimlerin toz emisyonundan kabul edilebilir sınırlarda etkileneceği, proje tanıtım dosyasında belirtildiği üzere toz ölçümleri gibi gürültü ölçümlerinin de yerinde yapılmasının gerçek düzeylerin belirlenmesi adına gerekli olacağı, dava konusu faaliyetin gürültü açısından çevresel etkilerinin çalışanlar ve yakın yerleşim yerlerinde yaşayanlar için kabul edilebilir sınırlarda olacağı; proje kapsamında ulaşım-yol-trafik durumu ile ilgili proje tanıtım dosyasında yer alan tedbir ve tespitlerin bilimsel metotlar açısından yeterli olduğu ve faaliyetin ekosistem bütünlüğü içerisinde olumsuz etkilerini en aza indireceği, Çifte Kemer Köprü, Kamilet Vadisi, Mençuna Şelalesi vs. turizm merkezlerine olan uzaklığı ve konumu dikkate alındığında olumsuz bir etkisinin de olmayacağı; proje alanında doğrudan boşalım yapan kaynak bulunmadığından, gerçekleştirilecek faaliyetler sırasında mevcut yer altı suyuna müdahalede olmayacağından, içme ve kullanma suyu için herhangi bir kuyu açılmayacağından yer altı suyuna olumsuz etkisi olmayacağı; yapılan incelemelerden ve alanın hidroloji haritasından proje sahasında göl, gölet, yol, baraj ve HES projesi ile “İçme-Kullanma Suyu Havzalarının Korunmasına Dair Yönetmelik”in 9-12. maddelerinde tanımlanan alanların bulunmadığı, ancak proje sahasının kuzeydoğusundan Orçi Deresi ile proje sahası içerisinden mevsimlik yağışlarla beslenen bir adet kuru derenin geçtiği; proje alanının çevresine göre düşük kotlarda bulunması ve proje alanının içinden mevsimsel dere geçmesi nedeniyle derenin sağ sahiline kuşaklama/derivasyon kanalı tasarlandığı, bu kanalın proje alanını hem taşkın riskinden korumak için hem de mevsimsel derenin derivasyonu için tasarlanacak olup topladığı suyu Orçi Deresi'ne bırakacağı, proje süresince kuşaklama/derivasyon kanalının açık tutulacağı; inşaat ve işletme aşaması ile faaliyet sonrasında tüm yerüstü su kaynaklarına olası etkilerin kontrol altına alınmasına ilişkin olarak yönetmeliklere uygun olarak çalışma yapılması, dere yataklarına hiçbir şekilde hafriyat ve malzeme atıkları dökülmemesi, evsel atık su oluşmaması ve serbest deşarjının yapılmaması ve dere yatağı kesitlerini daraltacak hiçbir müdahalede bulunulmaması, dere yataklarının mevcut ve kadastrofal genişliğinin aynen korunması, derelerin her iki sahilinde şev üstlerinden itibaren asgari 20’şer metrelik şeritvari sahada hiçbir şekilde kazı ve dolgu yapılmaması, faaliyet kapsamındaki yapıların su basman kotunun, doğal zemin kotundan yeterli yükseklikte uygulanması, ocak faaliyetleri esnasında söz konusu alanda açığa çıkacak ocak artığı malzeme ve erozyonla oluşacak rusubatın dere yataklarına intikalinin saha içerisinde alınacak önlemlerle engellenmesi (sağ sahile kuşaklama/derivasyon kanalı) taahhütlerinin uygulanması durumunda dava konusu kapasite artışının içme, kullanma, sulama suyu, su ürünleri istihsali (değirmen, balık çiftliği vb.), ulaşım, turizm vb. amaçlı faydalanılmayan Orçi Deresi'nde olumsuz bir etki oluşturmayacağı yolunda görüş bildirildiği görülmektedir.
Dosyanın ve Daireimizin E:2020/1986 sayılı dosyalarının birlikte incelenmesinden; "ER:3380124 numaralı sahada Bazalt Ocağı Kapasite Artışı" projesi hakkında verilen "Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir" kararının dayanağı proje tanıtım dosyasının "Teknik Olmayan Özet"inin yer aldığı 8. sayfasında "...hammadde ihtiyaçlarının karşılanması ile ilgili olarak ... ve UDBB XI. Bölge Müdürlüğü adına ortak proje hazırlanması gerektiği belirtilerek, hazırlanacak ortak proje doğrultusunda hammadde talebinin uygun görüleceği" ve "ER:3380124 no.lu 14.11.2018 tarihli HÜİB ve I-A Grubu Talepleri Mahalinde Tetkik Raporuna istinaden 21.09.2017 tarih ve 30187 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7176 sayılı kanunla değişik 3213 sayılı Maden Kanunu’nda Maden Yönetmeliği’nin 35. Madde 14. Fıkrasına göre ortak proje hazırlanarak MAPEG’e... sunulduğu" belirtilmiş, "Faaliyet Sahasındaki Üretim Çalışmaları" başlıklı 25. sayfasında ise, "Projenin teknik olmayan özetinden belirtildiği üzere faaliyetlerin gerçekleştirileceği bölge çok sarp ve yüksek topoğrafyaya sahip olması ve önceki yıllarda gerçekleştirilen üretimlerden kaynaklı şevlerin yüksek olması sebebi ile mevcut durumda yer alan şevlere basamak açmak mümkün değildir. Bu nedenle projeye konu topoğrafyada üst kısımdan başlanarak üretim yapılması gerekmektedir. Bu doğrultuda ÇED alanı mücavirinde yer alan ve ...'a ait ER:315533 numaralı saha dahilindeki mevcut işletme izin alanından başlanılarak (yüksek kottaki) daha sonra işbu projeye konu ocak alanında üretimler gerçekleştirilebilecektir. ... üretim yaptıkça eş zamanlı olarak ER:3380124 numaralı sahada bazalt ocağı faaliyetleri yürütülebilecektir. ... üretimleri sonlanması halinde işbu proje faaliyetleri de sonlanacaktır." şeklinde açıklamalara yer verildiği; Artvin İli, Arhavi İlçesi, ... Köyü Mevkiinde, ... ve ... ruhsat numaralı sahalarda ... İnşaat ve San. Tic. A.Ş. tarafından yapılması planlanan "Arhavi Ortacalar Bazalt Ocağı ve Kırma Eleme Tesisi Kapasite Artışı Projesi" ile ilgili olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi İzin ve Denetim Genel Müdürlüğünce verilen ... günlü, ... sayılı "Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu" kararının iptali istemiyle açılan davada, dava konusu işlemin iptali yolundaki ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının, Danıştay Altıncı Dairesinin 06/10/2020 tarih ve E:2020/1986, K:2020/8809 sayılı kararı ile onandığı görülmektedir.
Bu durumda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda "davalı şirketin söz konusu bazalt taş ocağında şevleri oluşturmak için en üst kotta delici makine ile delik delme işlemini gerçekleştirdiği, bu durumun davalı şirketin proje tanıtım dosyasında belirttiği şekilde çalışmasını sürdürdüğünü ve taş ocağı için uygun şevlerin ruhsat alanının en üst kotundan en alt kotuna doğru yapıldığını ve yapılacağını kanıtladığı" yolunda görüş bildirilmiş ise de; yukarıda yer verilen ve dava konusu işlemin dayanağı niteliğindeki proje tanıtım dosyasında ... üretim yaptıkça dava konusu projeye konu ocak alanında üretimin gerçekleştirileceği, ...'ın üretiminin sonlanması durumunda, dava konusu proje faaliyetlerinin de sonlanacağının belirtilmiş olması ve ...'ın kapasite artışı projesi kapsamında verilen "ÇED Olumlu" kararının iptal edilmesine ilişkin İdare Mahkemesi kararının, Dairemizce kesin olarak onandığı hususları birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu proje mücavirinde yer alan 200806020 ruhsat numaralı sahada 12/02/2010 tarihli "ÇED Gerekli Değildir", 200709818 ruhsatı numaralı sahada ise 14/04/2010 tarihli "ÇED Gerekli Değildir" kararları kapsamında dava dışı ... İnşaat ve Sanayi Ticaret A.Ş. tarafından faaliyete devam edilip edilmediği ve dava konusu proje tanıtım dosyasının 8. sayfasında belirtilen ortak projenin, idari yargı yerince iptal edilen kapasite artışına ilişkin ... günlü, ... sayılı "Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu" kararının dayanağı nihai ÇED raporunda yer alan projeye göre mi, yoksa yukarıda belirtilen "ÇED Gerekli Değildir" kararları kapsamındaki projelere göre mi hazırlandığı hususlarının açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Bu bilgiler ışığında ortak projenin uygulanabilirliği ve taş ocağı için uygun şevlerin ruhsat alanının en üst kotundan en alt kotuna doğru yapılması için ... tarafından yürütülen faaliyetin durumunun (ortak projenin, idari yargı kararı ile iptal edilen 12/05/2015 günlü, 3870 sayılı "Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu" kararı kapsamındaki proje ile irtibatlı hazırlanıp hazırlanmadığı dikkate alınarak) değerlendirilmesi amacıyla ek bilirkişi raporu alınması ve buna göre uyuşmazlığın esası hakkında yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
Öte yandan; davacılar vekili tarafından verilen ve 22/12/2020 tarihinde İdare Mahkemesi kaydına giren bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ile 07/04/2021 tarihinde İdare Mahkemesi kaydına giren temyiz dilekçesinde, proje tanıtım dosyasında yer alan ve heyelana ilişkin değerlendirmelere esas MTA heyelan haritasının eski tarihli olduğu, Kireçli Köyü heyelan alanının anılan haritada gösterilmediği, taş ocağının yanında çıplak gözle görülebilen aktif akma alanının bulunduğu, taş ocağının bölgede oluşan heyelanlara etkisinin bilirkişi raporunda yeterince irdelenmediği yolunda iddia ve itirazlara yer verildiği görüldüğünden; bilirkişi heyetinden alınacak ek raporda söz konusu hususların açıklığa kavuşturulması ve gerekirse yerinde yeniden keşif yaptırılarak ek rapor hazırlatılması sonrasında, işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla; mevcut bilirkişi raporu esas alınarak davanın reddi yolunda verilen temyize konu İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacıların temyiz istemlerinin kabulüne,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/A-2-(i) maddesi uyarınca, karar düzeltme yolunun kapalı olduğunun duyurulmasına, 13/10/2021 tarihinde usulde oyçokluğuyla, esasta oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi