10. Hukuk Dairesi 2014/17678 E. , 2014/18300 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Bandırma 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Tarihi : 24.04.2014
No : 2013/408-2014/202
Dava, iş kazası tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
HMK’nun “Davaların yığılması” başlıklı 110. maddesinde; “ Davacı, aynı davalıya karşı olan, birbirinden bağımsız birden fazla asli talebini, aynı dava dilekçesinde ileri sürebilir. Bunun için, birlikte dava edilen taleplerin tamamının aynı yargı çeşidi içinde yer alması ve taleplerin tümü bakımından ortak yetkili bir mahkemenin bulunması şarttır.”
Yine, HMK’nun 167. maddesinde ise ; “ Mahkeme, yargılamanın iyi bir şekilde yürütülmesini sağlamak için, birlikte açılmış veya sonradan birleştirilmiş davaların ayrılmasına, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden karar verebilir. Bu durumda mahkeme, ayrılmasına karar verilen davalara bakmaya devam eder." hükmü yer almaktadır.
Dosya kapsamına göre; 18.07.2012 tarihinde Karayolları Genel Müdürlüğü ve Kurum aleyhine açılan davada; davacılar murisinin ölümünün iş kazası olduğunun tespiti ve iş kazasından doğan maddi ve manevi tazminatın tahsili istenildiği, 17.01.2013 tarihli celsede iş kazasının tespitine yönelik talebin tefrikine karar verildiği, ayrı esasa kaydedilen eldeki dosyada, yargılamanın Kurum aleyhine yürütülerek sonuçlandırıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davacılar murisinin “Karayolları 14. Şube Müdürlüğü Çanakkale yolu- Bandırma” adresinde mukim yol yapımında gece bekçisi olarak çalışmakta iken 18.02.2012 tarihinde vefat etmesi olayının, iş kazası olduğunun tespiti istemli eldeki davada, elde edilecek hükmün, işverenin hak alanını da ilgilendirdiği ve onun yönünden bir takım sorumluluk ve yükümlülükler doğurabileceği belirgin bulunmakla, işverenin davalı Kurumla birlikte zorunlu dava arkadaşı konumunda yer aldığı ve dolayısıyla işverene de husumet yöneltilmesi gerektiği açıktır.
Eldeki dosyada, aslında dava dilekçesinde belirtilen ve aynı davalılara yöneltilen talep sayısı kadar birbirinden ayrı bağımsız taleplerden birinin ayrıldığının anlaşılması karşısında, dava dilekçesi ile işveren olarak husumet yöneltildiği belirgin olan ve davalı sıfatı devam eden Karayolları Genel Müdürlüğünün de göstereceği tüm kanıtlar toplandıktan sonra yukarıda yapılan açıklamalar ışığında yapılacak değerlendirme üzerine elde edilecek sonuca göre iş kazasının tespitine yönelik istem hakkında bir hüküm kurulması gerekirken, Mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu, yalnızca davalı Kuruma karşı yargılamaya devam edilerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozmanın niteliğine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 23.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.