11. Hukuk Dairesi 2018/5111 E. , 2019/6470 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasındaki davanın İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 12/06/2018 tarih ve 2018/170-2018/44 sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi ...tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı-karşı davalı vekili, davacının 1938"den beri "ÖZSÜT" markasına yaptığı reklam harcamaları ile markaya büyük bir değer kazandırdığını, davalının bu ibareyi ambalajlar ve işyeri tabelalarında kullanmaya başladığını, bu kullanımının sonlandırılmasına ilişkin ihtarlara olumsuz cevap verildiğini, davalı şirket adına tescilli "ÖZSÜT PASTANELERİ" ibareli 102486 sayılı markası varsa da davacı markası parlayana ve davalıya ihtar çekilene kadar bu markayı kullanmadığını, ihtarlardan sonra markaya sahip çıkmaya ve tescilli olduğundan farklı bir surette ve davacı markası ile iltibas oluşturacak şekilde kullanma gayreti içerisine girdiğini, işletmesine "ÖZSÜT" tabelaları takmaya başladığını, davalının davacıya ve davacının franchasing işletmecilerine ihtarlar çekerek "ÖZSÜT" markasının kullanımına son verilmesini istediğini, bu şekilde muaraza çıkardığını, markaya davacı tarafından ekonomik bir değer kazandırılmasının ardından ticari faaliyetlerine engel olunmak istenmesinin iyiniyetli sayılamayacağını, davalının sessiz kalmak yoluyla hak kaybına uğradığını, davalının davranışlarının haksız rekabet oluşturduğunu ileri sürerek davalının, davacıya ve davacı ile yaptıkları sözleşmeler ile faaliyet gösteren 3. kişilere ihtarnameler keşide etmek suretiyle vaki muarazasının ve haksız rekabetinin men"ine, davalının, davacının markası ile iltibas oluşturacak şekilde "ÖZSÜT" ibaresini taşıyan tabelaları işyerlerine asmak fiillerinin haksız olduğunun tesbiti ile bu yoldaki haksız rekabetlerinin men"ine, davalının sayılan haksız fiilleri nedeniyle TTK"nın 58-e maddesi uyarınca 15.000,00 TL ve 556 sayılı KHK"nın 64. maddesi uyarınca 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek banka reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, “ÖZSÜT” ibaresi üzerinde hak sahibinin asıl dava davacısı olduğunu savunarak karşı davanın reddini istemiştir.
Davalı-karşı davacı vekili, "ÖZSÜT" ibareli markaya ilişkin hakların karşı davacıya ait olduğunu, sessiz kalmanın söz konusu olmadığını, davacının "SEFER USTA" markasını kullanırken 2001 yılından sonra İstanbul"da tanınmış Özsüt markasına geçiş yapmak istediğini, önceki marka başvurularında SEFER USTA"yı tercih ederken zamanla ÖZSÜT ibaresini ön plana çıkarmaya çalıştığını, 1988 yılında ticaret/hizmet markası ayrımı bulunmadığını, tescilli emtiasını satabileceğini, bir markanın tek bir sahibi olabileceğini savunarak asıl davanın reddini, karşı davada müvekkili markasına vaki tecavüzünün tespitini ve karşı davalının ÖZSÜT markasını kullanılmasının önlenmesini, davacının ticaret ünvanından iltibasa sebep olan "ÖZSÜT" kök kelimesinin çıkartılarak ticaret sicilinden silinmesini, şimdilik 1.000,00 TL maddi ile 1.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren ticari reeskont faiziyle birlikte karşı davalıdan tahsilini istemiştir.
Mahkemece dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, bozma kararı dışında kalan kısımlar kesinleştiği için bu hususlarda tekrar hüküm kurulmasına yer olmadığı, davalı-karşı davacının “Özsüt Pastaneleri” markasının yaş pasta, kuru pasta, kurabiye, börek ve kandil simidi ürünlerinde tescilli olması nedeniyle asıl davanın kısmen kabulü ile davalı-karşı davacının bu ürünler dışındaki tüm yiyecek ve içecek ürünlerine ilişkin “Özsüt” ibaresini kullanmasının haksız rekabet oluşturduğunun tespitine ve haksız rekabetinin önlenmesine, bozma kararı dışında kalan kısımlar kesinleştiği için bu hususlarda tekrar hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden taraflardan ayrı ayrı alınmasına, 21/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.