Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/1634 Esas 2020/3854 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1634
Karar No: 2020/3854
Karar Tarihi: 02.07.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/1634 Esas 2020/3854 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı Türkiye Radyo Televizyon Kurumu Genel Müdürlüğü ile davacı arasındaki arazi kiralama davası Bitlis Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından reddedildi. Davacı tarafından yapılan temyiz başvurusu üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, kararı Hakem sıfatı ile çözümlenmesi gerektiği nedeniyle bozdu. Ancak, davalının sahip olduğu kuruluşun devlete ait olmadığı tespit edilerek bu karar kaldırıldı ve mahkeme kararı onandı. Kanun maddeleri olarak ise; 2954 Sayılı Yasanın 33 ve devam eden maddeleri ile 3533 Sayılı Kanunun 1. maddesi geçiyor.
3. Hukuk Dairesi         2020/1634 E.  ,  2020/3854 K.

    "İçtihat Metni"


    Davacı ... ile davalı ... arasındaki alacak davasına dair Bitlis Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 24/12/2015 günlü ve 2011/320 Esas- 2015/532 Karar sayılı hükmün bozulması hakkında dairece verilen 06/11/2019 günlü ve 2019/2720 Esas- 2019/8817 Karar sayılı ilama karşı davalı tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
    Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:


    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, 20/12/2005 tarihli üç yıl süreli 733,29 m2"lik arazinin TV verici istasyonu olarak kullanılmak üzere davalıya kiralandığını, 22/12/2008 tarihinde sözleşmenin beş yıl süreli olarak yenilendiğini, mahallinde yapılan tespitte alanın dava dışı ... A.Ş."ye ait baz istasyonu olarak kullanıldığının tespit edildiğini, Milli Emlak Genel Müdürlüğünden alınan yazıya göre, " kiracıların Hazine taşınmazlarını 3. kişilere kiraya verip de elde edilecek gelirin %50"si Hazineye ödenirse, bu yerlerin kiracıları tarafından 3. kişilere kiraya verilmesinin Bakanlık makamınca uygun görüldüğünü", davalı tarafından 09/02/2009 tarihli cevabi yazıda kira ilişkisini kabul etmediğini, kiralama olmadığını, ihtiyaç fazlası alanların (kule, enerji hattı, istasyon binası, kesintisiz enerji desteği gibi) kullanımı izni verildiğinin bildirdiğini, davalı ile dava dışı şirket arasındaki protokolde kiralanan taşınmazın kullanımı ve yararlanılmasının bedel karşılığında olduğunu, bu nedenle protokolün kira ilişkisi mahiyetinde olduğunu, 14/03/2006- 13/03/2009 arasındaki döneme ilişkin 26.544,38TL talebin dava dışı şirketten elde edilen gelirin %50"si olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000TL alacağın vade tarihinden itibaren işleyecek gecikme zammı ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davalı kiracı tarafından ikinci bir kiracıya kiraya verilen taşınmazın kira bedelinin tahsili talebi yerinde olmadığından davanın reddine dair verilen hükmün, davacı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 06.11.2019 günlü ve 2019/2720 Esas -2019/8817 Karar sayılı ilamı ile; sair temyiz itirazları incelenmeksizin, tarafların 3533 Sayılı Kanunun 1. maddesinde gösterilen kuruluşlardan olup, uyuşmazlığın "Hakem" sıfatı ile çözümlenmesi gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiş, işbu ilama karşı davalı vekili tarafından süresi içinde kararın düzeltilmesi talep edilmiş olmakla yeniden yapılan incelemede;

    Her ne kadar bozma ilamımızda tarafların 3533 Sayılı Kanunun 1. maddesinde gösterilen kuruluşlardan olup, uyuşmazlığın "Hakem" sıfatı ile çözümlenmesi gerektiği belirtilmiş ise de, dosyanın yeniden yapılan incelemesinde; davalı Türkiye Radyo Televizyon Kurumu Genel Müdürlüğü"nün 2954 Sayılı Yasanın 33 ve devam eden maddeleri uyarınca sermayesinin tamamı devlete ait bulunmadığından, davaya konu olayda 3533 Sayılı Kanunun uygulanma olanağı bulunmadığı, bu hususun sehven gözden kaçtığı anlaşıldığından, Dairemizin 06.11.2019 günlü ve 2019/2720 Esas -2019/8817 Karar sayılı ilamının kaldırılmasına karar verilerek, davacının temyiz itirazlarının incelenmesine geçildi;
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı tarafın yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının karar düzeltme isteğinin kabulü ile, Dairemizin 06.11.2019 günlü ve 2019/2720 Esas -2019/8817 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılmasına, usul ve yasaya uygun olan Bitlis Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 24.12.2015 günlü ve 2011/320 E.-2015/532 K. sayılı kararının ONANMASINA, 38,10 TL fazla alınan karar düzeltme harcının istek halinde düzeltme isteyen davalıya iadesine, 02.07.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.