4. Hukuk Dairesi 2018/932 E. , 2018/6213 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Asıl ve birleşen davada davacılar ... ve ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar T... AŞ ve diğerleri aleyhine 06/04/2012 ve 16/04/2013 günlerinde verilen dilekçeler ile taksirle ölüme neden olmak nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen 16/04/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince süresi süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların tüm, davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacıların diğer temyiz itirazlarına gelince;
Asıl ve birleşen dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Davacılar vekili; davacıların murisinin 20/02/2012 tarihinde motosikleti ile seyir halindeyken, yüklenici davalı şirketin, yolun altından geçmekte olan elektrik kablosundaki arızayı gidermek için yolun yüzeyine açmış olduğu çukura düşmesi sonucu öldüğünü; diğer davalının ise işveren olduğunu, çukur kazılan yerde davalılar tarafından hiçbir uyarıcı güvenlik önlemi alınmadığını belirterek, müvekkillerinin maddi ve manevi zararının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili isteminde bulunmuştur.
Davalılar; davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece; Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin kusur raporu doğrultusunda düzenlenen hesap bilirkişi raporu hükme esas alınarak, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
a-Dosya kapsamından, davalılar yararına ayrı ayrı 1.500,00 TL vekalet ücretine hükmedildiği anlaşılmaktadır.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 3. maddesinin (2) numaralı fıkrası, "Müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur." şeklinde düzenlenmiş olup; asıl ve birleşen dava aynı sebeple kısmen reddedilmiş olduğuna göre, mahkemece, ret sebebi aynı olan davalılar lehine tek avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken ayrı ayrı hükmedilmiş olması doğru görülmemiştir. Bu nedenle kararın davacılar yararına bozulması gerekmiştir.
b-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesi uyarınca tarafların kimlikleri ile varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadlarının karar başlığında gösterilmesi; hükmün sonuç kısmında ise, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Bu yön, kamu düzenine ilişkindir.
Birleşen dosya dava dilekçesinde, olay tarihinden itibaren faiz talep edilmiş olmasına rağmen; mahkemece, açıklanan yasal düzenlemeye aykırı olarak bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru bulunmamış, temyiz edilen kararın bu yönden de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2/a-b) no’lu bentte gösterilen nedenlerle davacılar yararına BOZULMASINA, davalıların tüm, davacıların diğer temyiz itirazlarının (1) no’lu bentte gösterilen nedenlerle reddine ve davacılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 16/10/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.