12. Hukuk Dairesi 2015/22363 E. , 2015/32414 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Genel haciz yoluyla yapılan takipte borçlu Belediyeye ait olan taşınmaz, araç ve banka mevduat hesabına haciz konulduğu, borçlu Belediye vekili tarafından hacizlerin kaldırılması talebiyle mahkemeye şikayet yoluna başvurulduğu, mahkemece banka hesabı üzerine konan haczin sonradan icra müdürlüğünce kaldırıldığı gerekçesiyle bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, araçlar ve taşınmaz üzerine konan haciz açısından ise 6522 sayılı Yasanın 121. maddesi ile 5393 sayılı Yasanın 15. maddesine eklenen son fıkra uyarınca hacizlerin usulsüz hale geldiği gerekçesiyle hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Öncelikle her dava ve şikayet açıldığı tarihteki hukuki durum gözetilerek hükme bağlanır (28.11.1956 tarih, 15/15 sayılı ... ve HGK"nun 17.03.1954 tarih, 3/40-49 sayılı kararları). Borçlunun haczedilmezlik şikayetinden sonra banka mevduatı üzerindeki haczin kaldırılmış olması, şikayetten açıkça vazgeçilmediği sürece icra mahkemesinin borçlunun başvurusunu incelemesine engel teşkil etmez.
Diğer yandan ..." nin, 29398 sayılı Resmi Gazetede 26.06.2015 tarihinde yayımlanan 17.06.2015 Tarihli 2014/194 Esas ve 2015/55 sayılı Kararı ile 3.7.2005 tarihli 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun; 15. maddesine, 10.9.2014 tarihli ve 6552 sayılı Kanun’un 121. maddesiyle eklenen fıkranın birinci cümlesindeki “…ve haciz işlemi sadece gösterilen bu mal üzerine uygulanır”; ikinci cümlesindeki “…veya kamu hizmetlerini aksatacak…” ibareleri ile 6552 sayılı Kanun’un 123. maddesiyle eklenen geçici 8. maddesinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır.
5393 Sayılı Belediye Kanunu"nun 15/son maddesinde; "Belediyenin kamu hizmetinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri haczedilemez" düzenlemesine yer verilmiştir. Bu maddeye göre belediyenin haczedilmezlik şikayetinin kabul edilebilmesi için mahcuzların kamu hizmetinde fiilen kullanılması zorunludur.
Asıl olan, alacaklının alacağına kavuşmasını sağlamak olduğundan, kural olarak borçluların tüm mallarının haczi mümkündür. Bir malın haczedilememesi için yasal bir düzenlemenin bulunması zorunludur. Haczedilmezlik istisnai bir durum olduğundan, bu yöndeki düzenlemelerin de dar yorumlanması gerekir. Buna göre, 5393 Sayılı Belediye Kanunu"nun 15/son maddesinin de dar yorumlanması gerekip, maddede açıkça haczedilmezlik için "fiilen kamu hizmetinde kullanılma" koşulunun kabul edilmesi karşısında, belediyeye ait bir malın haczedilmezliği ancak fiili durumunun tespiti ile belirlenmelidir.
Buna göre borçlu belediyeye ait taşınır ya da taşınmaz bir malın haczedilmezliği için o malın fiilen kamu hizmetinde kullanılmasının gerektiği tartışmasız olup, bir malın fiilen kamu hizmetinde kullanıldığının kabulü için ise, o malın kamu hizmetinin yürütülebilmesi amacına uygun bulunması gerekir.
O halde mahkemece, yukarıda belirtilen ilkeler de nazara alınarak haczedilmezlik şikayetinin 5393 Sayılı Yasa"nın 15/son maddesi gereğince esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.