Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davacının tazminat talebinin kısmen kabulü ile 2.000,00 TL maddi, 3.000,00 TL manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine

Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Tazminat davasının dayanağı olan Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/323Esas, 2015/188 karar sayılı dava dosyasının incelenmesinde; davacının suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak suçundan 21.02.2011- 29.12.2011 tarihleri arasında 311 gün gözaltında tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 08.07.2015 tarihinde kesinleştiği, davacının tutuklulukta kaldığı sürelerin tamamının Kocaeli 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 11.04.2017 tarihli 2010/40 Esas, 2010/466 sayılı ek kararı ile mahsup edildiği, tazminat davasının CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemede açıldığı, Kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Davacının haksız olarak tutuklu kaldığı sürelerin Kocaeli 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 11.04.2017 tarihli 2010/40 Esas, 2010/466 sayılı ek kararı ile mahsup edildiği, davacı lehine makul bir miktar maddi ve manevi tazminata hükmolunduğu anlaşılmakla bu hususta bozma içeren tebliğname görüşüne iştirak edilmemiştir.
Davacının 6.800 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminatın gözaltı tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece davacı vekili müvekkilinin 10 ay 8 gün tutuklu kaldığını, Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda örgüt üyeliği suçundan beraat kararı, uyuşturucu madde ticareti suçundan ise davanın reddi kararı verildiğini belirterek maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuş ise de davacı hakkında örgüte üye olmak suçundan beraat kararı verildiği, uyuşturucu madde ticareti yapmak suçunun ise uyuşturucu madde kullanmak suçuna dönüşmesi nedeniyle Kocaeli 5. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından aynı konuda tedavi ve denetimli serbestlik kararı verilmesi nedeniyle mükerrer açılan davanın CMK 223/7 madde gereğince reddine karar verildiği, sanık hakkında İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından çıkartılmış bulunan 25/02/2011 tarih ve 2011/15 sorgu sayılı tutuklama müzekkeresinin incelenmesinde suçun TCK"nın 188/3. maddesinde yazılı uyuşturucu madde ticareti yapmak olarak belirtildiği, bu suçtan verilmiş herhangi bir beraat kararı olmadığı, CMK"nın 144/c madde gereğince kamu davası ertelenen veya geçici olarak durdurulan kişilerin tazminat talebinde bulunamayacakları anlaşılmakla davanın reddine hükmedilmesi üzerine dairemizce yapılan incelemede; dosya içeriğine ve davacı hakkında düzenlenen tutuklama müzekkeresine göre; davacının uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama suçundan tutuklandığı ve bu suçtan cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/323 Esas, 2015/188 sayılı kararı ile davacının eyleminde üzerine atılı uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı, eyleminin uyuşturucu madde kullanma ve bu amaçla bulundurma suçuna temas ettiği kabul edilerek, davacı hakkında aynı eylem nedeniyle Kocaeli 5. Sulh Ceza Mahkemesinin 2011/58 Esas, 2011/731 sayılı kararı ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine hükmolunduğunun tespit edilmesi nedeniyle mükerrer açılan davanın reddine karar verildiği dikkate alınarak, Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesinin cevabi yazısında davacı hakkında verilen kararın henüz kesinleşmediği bildirilmiş ise de, temyiz incelemesi sırasında UYAP sisteminden yapılan araştırmada verilen kararın 08/07/2015 tarihinde kesinleştiğine dair şerh düzenlendiği anlaşıldığından, kararın kesinleşip kesinleşmediği tereddüde mahal vermeyecek şekilde belirlenerek, kesinleştiğinin tespiti halinde UYAP sisteminden temin edilerek dosya içerisine alınan adli sicil kaydı içeriği de nazara alınarak, gözaltı ve tutukluluk süresinin diğer bir hükümlülüğünden mahsup edilip edilmediği araştırılıp, tespiti halinde mahsup durumu da gözetilerek davacı lehine makul bir miktar maddi ve manevi tazminata hükmolunması gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırma yazılı şekilde davanın reddine karar verildiği gerekçeleri ile hükmün bozulması üzerine yerel mahkemece duruşma açılıp; 2.000,00 TL maddi 3.000,00 TL manevi tazminatın 21.02.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin ve davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle hükmün, isteme aykırı olarak ONANMASINA, 20.12.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.