23. Ceza Dairesi 2015/9982 E. , 2016/9668 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : 1-Sanık ... hakkında; beraat
2-Sanık ... hakkında; TCK"nın 157/1, 52, 62/1, 51 maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ve 500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hapis cezasının ertelenmesine.
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ..."un, ablası tanık ... vasıtasıyla tanıştığı katılan ..."ye, bir ihale işi olduğunu, yatırım amaçlı buraya para yatırmaları halinde aylık yüzde 20 para kazanacaklarını, her ayın onunda parayı alabileceklerini, kendilerine yardım etmek istediğini söylemesi üzerine katılanın düşünmek için süre istediği, bir süre sonra sanık ..."un yeniden arayarak “yarın ihaleye çıkılıyor, parayı yatırmamız gerekir” dediği, bunun üzerine katılanın ziynet eşyalarını bozdurup 7.500 TL"yi sanık ..."a verdiği, katılanın aradan zaman geçmesine rağmen parayı alamaması üzerine sanık ..."u arayıp parayı istediği, sanığın katılanı bir süre oyalayıp daha sonra temizlik personeli olarak çalışan sanık ..."ı firma yetkilisi olarak tanıtıp katılanla görüştürdüğü, sanık ..."ın da katılana bir kaç gün daha beklemeleri gerektiğini söylediği, daha sonra katılanın, sanık ..."ın firma yetkilisi olmadığını öğrendiği, böylelikle sanıkların dolandırıcılık suçunu işlediği iddia olunan olayda;
1-)Sanık ... yönünden yapılan incelemede;
Katılan beyanı, sanıkların savunmaları, tanık anlatımları ve diğer deliller nazara alındığında, sanık ... yönünden, unsurları itibariyle oluşmayan dolandırıcılık suçundan verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2-)Sanık ... yönünden yapılan incelemede;
Katılanın aşamalardaki istikrarlı beyanları, tanık anlatımı, sanıkların savunmaları ve diğer deliller nazara alındığında sanık ... yönünden dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-)Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 30 gün olarak tayin edilmesi,
2-)Hapis cezası ertelenen sanığın, denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde ertelenen cezasının "kısmen veya tamamen" infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğinin ihtarı yerine, ertelenen cezanın infaz kurumunda çektirileceğinin ihtar edilmesi suretiyle TCK"nın 51/7. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "30 GÜN", "25 GÜN" ve "500 TL." ibarelerinin çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 GÜN", "4 GÜN" ve "80 TL" ibarelerinin eklenmesi ve sanık ... ile ilgili hüküm fıkrasının TCK"nın 51/7. maddesine ilişkin 8. maddesine “... cezanın” kelimesinden sonra gelmek üzere “kısmen veya tamamen” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15/11/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.