Esas No: 2016/2336
Karar No: 2021/4708
Karar Tarihi: 13.10.2021
Danıştay 10. Daire 2016/2336 Esas 2021/4708 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/2336
Karar No : 2021/4708
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
UETS: (...)
İSTEMİN_KONUSU : ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının, davanın kabulüne ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Batman ili, Kozluk ilçesi, ... (...) köyünde bulunan ve davacının 3/4 oranında hissedarı olduğu ... parsel sayılı taşınmazın 5363 m2'lik kısmının, 2011 yılı Nisan ayında yağan yoğun yağışlar sebebiyle taşan Bekirhan Çayı suları ile birlikte sürüklenerek yok olduğundan bahisle, oluştuğu ileri sürülen zararın ödenmesi yolundaki talebinin reddine ilişkin ... tarih ve ... sayılı işlemin iptali ile taşınmazda oluştuğu ileri sürülen zarara karşılık 35.610,32 TL ve 571,00 TL tespit davası masrafı olmak üzere toplam 36.181,32 TL'nin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince; mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda, "Bekirhan Çayının değişen güzergah ve taşkın sahasından dolayı Nisan 2011 tarihinde aşırı yağan yağışlar sonucu oluşan zararda, sahada herhangi bir çalışması ve müdahalesi olmayan davalı idarenin kusurlu olduğu iddiası tarafımızca yerinde görülmemiştir." şeklinde bir ifadeye yer verilmişse de, bilirkişi raporu bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacıya ait taşınmazın 3000 m2'lik kısmının vasıf değiştirerek mutlak tarım arazisi vasfından diğer tarım arazisi vasfına dönüştüğünün açık olarak ifade edildiği, taşınmazdaki bu vasıf değişikliğine ve bu suretle oluşan zarara davalı idarenin hizmet kusurunun sebebiyet verdiği, bilirkişi raporunda yer alan davalı idarenin sahada herhangi bir çalışması ve müdahalesi bulunmadığı şeklindeki tespitin de varılan sonucu teyit eder nitelikte olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile bilirkişi raporunda zarar gördüğü belirtilen 3000 m2 alanın 6,64TL/m² birim fiyat ile çarpımı sonucu bulunan 19.920,00 TL ile davacının tespit davasında yaptığı ve belgelendirdiği 571,00 TL masraf olmak üzere toplam 20.491,00 TL'nin idareye başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idare tarafından davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin tazminat istemi ile ... tarih ve ... sayılı işlemin iptali isteminin reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından; idarelerince davacının taşınmazına zarar verilmediği, davacının yazın tarlasını sulamak amacıyla yatak içerisinde yaptığı sulama bendi ve arkların yağışlı zamanlarda suyun kabarmasına neden olduğu, bu nedenle dere yatağının akış rejimini olumsuz yönde değiştirdiği ve etkilediği, davacının bu kusurlu davranışı nedeniyle zarara uğramasından sorumlu tutulmalarının hukuka aykırı olduğu, iddia edilen zarar ile idarenin eylemi arasında illiyet bağı bulunmadığı, bilirkişi raporunun sonuç kısmında da kusurlu olmadıklarının tespit edilmesi nedeniyle davanın reddi gerekirken kısmen kabul edilmesinin bozmayı gerektirdiği, bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın toplulaştırma işlemine tabi tutularak oluşan zararın giderildiğinin belirtilmiş olması nedeniyle davanın konusuz kaldığı, bilirkişi raporunda toplulaştırma sonucu dava konusu ... nolu parselin ... ada ... numaralı taşınmaza dönüştüğü ve bu taşınmazın 3000 m2'lik kısmının zarar gördüğü belirtilmişse de, böyle bir zararın söz konusu olmadığı, dava konusu yapılan zarar ile var olduğu iddia edilen zarar arasında hiçbir bağ olmadığı, ... Sulh Hukuk Mahkemesince yapılan tespitin yokluklarında yapılmış olması ve değerlendirmeye alınan ürünlerin üretim maliyetleri ve verimlerinin resmi verilere dayanmaması nedeniyle dava konusu taşınmazın m2 değerinin 6,64 TL olduğu yönündeki tespitin hükme esas alınmasının mümkün olmadığı ve davanın kabule ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ :.Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Davacı; hissedarı olduğu Batman ili, Kozluk ilçesi, ... (...) köyünde bulunan ... parsel sayılı taşınmazın bir kısmının Bekirhan Çayının taşması neticesinde sel suları ile birlikte sürüklenerek yok olduğundan bahisle uğradığını ileri sürdüğü maddi zararın tespiti istemiyle ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin ... Değişik İş sayılı dosyası nezdinde tespit davası açmıştır.
Anılan dosya kapsamında Fen Bilirkişisi tarafından hazırlanan 09/05/2011 tarihli krokide ... nolu parselin 5363 m2'lik kısmının zarar gördüğü, Ziraat Mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen 08/06/2011 tarihli raporda ise, taşınmazın m2 değerinin 6,64 TL olduğu ve bu değerin zarar gördüğü ileri sürülen 5363 m2 ile çarpılması suretiyle ödenmesi gereken tutarın 35.610,32 TL olduğu tespitlerine yer verilmiştir.
Davacının; hisseli maliki olduğu ... parsel sayılı taşınmazın 5363 m2'lik kısmının 2011 yılı Nisan ayında yağan yoğun yağışlar sebebiyle taşan Bekirhan Çayı suları ile birlikte sürüklenerek yok olduğunun ve bu nedenle 35.610,32 TL maddi zarara uğradığının ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin ... Değişik İş sayılı dosyasında tespit edildiğinden bahisle, delil tespiti için mahkemeye yatırılan 571,00 TL harç ve masrafla birlikte toplam 36.181,32 TL maddi zararın ödenmesi istemiyle davalı idareye yaptığı 15/06/2011 tarihli başvuru, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ... Bölge Müdürlüğü'nün ... tarih ve ... sayılı işlemi ile reddedilmiştir.
Bunun üzerine, davacı tarafından 07/10/2011 tarihinde bakılan dava açılmış; ... İdare Mahkemesi ile ... Asliye Hukuk Mahkemesi arasında çıkan olumsuz görev uyuşmazlığı nedeniyle Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü tarafından verilen ... tarih ve E...., K:... sayılı kararla davanın çözümünde idari yargının görevli olduğuna karar verilmesi sonucunda dava dosyası ... İdare Mahkemesinin ... sayılı esasına kaydedilmiştir.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 125. maddesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra, son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmış; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-b maddesinde ise, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları, idari dava türleri arasında sayılmıştır.
İdarenin hukuki sorumluluğundan söz edebilmek için, ortada bir zararın bulunmasının yanında, bunun idareye yüklenebilen bir işlem veya eylemden doğması, başka bir anlatımla, zararla idari faaliyet arasında nedensellik bağının kurulabilmesi gerekir.
Bu bakımdan, idare, kural olarak yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup; idari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararlar idare hukuku kuralları çerçevesinde, hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir.
İdarenin yürütmekle görevli olduğu bir hizmetin kuruluşunda, düzenlenişinde veya işleyişindeki nesnel nitelikli bozukluk, aksaklık veya boşluk olarak tanımlanabilen hizmet kusuru; hizmetin kötü işlemesi, geç işlemesi veya hiç işlememesi hallerinde gerçekleşmekte ve idarenin tazmin yükümlülüğünün doğmasına yol açmaktadır.
Öte yandan; idari işlem ve/veya eylem sonucu zararın oluşmasında zarara uğrayanın veya üçüncü kişinin kusurunun bulunması halinde, kusurun niteliğine ve sonuca etki oranına, dolayısıyla idari işlem ve/veya eylem ile zarar arasındaki illiyet bağının kesilip kesilmediğine bağlı olarak idarenin tazmin sorumluluğunun tamamen ortadan kalkacağı ya da kusur ölçüsünde azalacağı açıktır.
Olay tarihinde yürürlükte bulunan, 6200 sayılı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü'nün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'un "Vazife ve Salahiyetler" başlıklı 2. maddesinde, taşkın sular ve sellere karşı koruyucu tesisler meydana getirmek, sulama tesislerini kurmak, sulama sahalarında mevcut parsellerin tamamını veya aksamını gösterir harita ve planları yapmak veya yaptırmak ve icabı halinde kadastrosunu yaptırmak, anılan tesislerin çalıştırma, bakım ve onarım dahil işletmelerini sağlamak Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün görev ve yetkileri arasında sayılmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davacının istemi üzerine; ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin ... Değişik İş sayılı dosyası nezdinde Ziraat Mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen 08/06/2011 tarihli raporda, ... parsel sayılı taşınmazın 5363 m2'lik kısmının değeri davacının uğradığı zarar olarak hesaplanmıştır.
İdare Mahkemesince yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu hazırlanan ve temyize konu karara kısmen esas alınan 05/11/2015 tarihli bilirkişi raporunda ise; "... parselin 3/4 hissesinin davacı ... adına, 1/4 hissesinin ... adına kayıtlı, tarla vasıflı ve 487.919,00 m2 yüzölçümlü olduğu, toplulaştırma sonucu ... numaralı parsel yerine oluşturulan ... ada, ... numaralı parselin ham toprak vasıflı ve 26.951,08 m2, 3 numaralı parselin tarla vasıflı ve 483.608,11 m2 yüzölçümüne sahip olduğu, yapılan toplulaştırma ile çayın oluşan fiili güzergahı korunarak yeni parsel sınırlarının oluşturulduğu ve dava konusu zarar görme işleminin ... numaralı parselin yeni oluşturulan sınırlarıyla giderildiği, ... ada, ... numaralı parselin batı ve çay cephesinde 3000 m2'lik kısmının tarım toprağı vasfını yitirerek (mutlak tarım arazisinden diğer tarım arazisine dönüşmüş) çay taşkın sahasına katıldığı, bu kısım dışında herhangi bir değişiklik olmadığı, toplulaştırma sonucu oluşturulan ... ada, ... numaralı parselde 3000 m2 alanda toprak sınıfı değişikliğine bağlı olarak zarar oluştuğu, 08/06/2011 tarihli Ziraat Bilirkişisi raporunda hesaplamaların 5363m2 yüzölçümü üzerinden yapıldığı, ancak daha sonra yapılan toplulaştırma ile ... numaralı parselin sınırlarının zemin durumu dikkate alınarak düzeltildiği ve ... ada, ... parsel olarak tescil edildiği, bu haliyle 5363m2 zarar gören alanın yeni durumuyla dava konusu dışı kaldığı, dava konusu ... parselde oluşan zemin değişimine bağlı zararın yapılan toplulaştırmayla giderildiği ve sınırların yeniden düzenlendiği, dolayısıyla hesaplanacak zararın dava konusu ve tescili kapanmış ... parsel için olmayıp Bekirhan Çayı mevcut güzergahı korunarak oluşturulan ... ada, ... numaralı parsel üzerinde oluşan 3000 m2 zemin değişimine bağlı zararı içermesi gerektiği, zarar gören 3000 m2 alan için daha önce ziraat bilirkişisi tarafından bulunan 6,64TL/m2 birim fiyatın kullanılabileceğinin belirlendiği, Bekirhan Çayının değişen güzergah ve taşkın sahasından dolayı Nisan 2011 tarihinde aşırı yağan yağışlar sonucunda oluşan zararda sahada herhangi bir çalışması ve müdahalesi olmayan davalı idarenin kusurlu olduğu iddiasının yerinde görülmediği, ancak zarar gören ... ada, ... numaralı parselin konum, topoğrafya ve kot durumlarından dolayı her zaman taşkınlara ve zararlara açık olduğu, ... numaralı parselin Bekirhan çayı ıslah projesi yapılmadığı sürece tekraren su taşkınlarına maruz kalmaması için zarar gören kısmının bedeline dönük hesap yaklaşımı verildiği ancak davalı kurum için kusur veya kusur oranı teklif edilemediğinden zarar hesabı da yapılmadığı" tespit ve değerlendirmelerine yer verilmiştir.
Anılan raporda ... ada ... ve ... parsel sayılı taşınmazların mülkiyet durumlarına ilişkin bir bilgiye yer verilmemiş olmakla birlikte, UYAP sistemi üzerinden yapılan incelemede; Batman ili, Kozluk ilçesi, ... (...) köyünde kain, ... parsel sayılı taşınmazın 3/4 hissesi davacı adına, 1/4 hissesi dava dışı Mehmet Mazhar Kanaş adına kayıtlı iken toplulaştırma işlemi nedeniyle 18/03/2013 tarihinde kaydının terkin edildiği, ... ada, ... parsel sayılı taşınmazın toplulaştırma işlemi sebebiyle 18/03/2013 tarihinde Maliye Hazinesi adına tescil edildiği, ... ada, ... parsel sayılı taşınmazın 3/4 hissesinin ise toplulaştırma işlemi sebebiyle 18/03/2013 tarihinde davacı adına tescil edildiği, davacının 2015 ve 2018 yıllarında gerçekleşen satış işlemleri ile ... ada ... parsel sayılı taşınmazın tamamına malik olduğu görülmüştür.
Temyize konu kararda, toplulaştırma sonrası oluşan ... ada, ... parsel sayılı taşınmazın 3000 m2'lik kısmının değeri hesaplanarak bu tutarın davalı idare tarafından davacıya ödenmesine karar verilmişse de; yukarıda belirtildiği üzere Batman ili, Kozluk ilçesi, ... (...) köyünde toplulaştırma sonrası oluşturulan ... ada, ... parsel sayılı taşınmaz toplulaştırma işlemi sebebiyle 18/03/2013 tarihinde Maliye Hazinesi adına tescil edilmiştir.
Dolayısıyla, İdare Mahkemesince bu hususa ilişkin herhangi bir inceleme yapılmaksızın, toplulaştırma sonucu oluşturulan ve Maliye Hazinesi adına kaydedilen ... ada, ... parsel sayılı taşınmazın bilirkişi raporunda zarar gördüğü tespit edilen 3000 m2'lik kısmının değeri hesaplanarak bu tutarın davacıya ödenmesine karar verilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Buna göre, bakılan uyuşmazlığın konusunun; Batman ili, Kozluk ilçesi, ... (...) köyünde bulunan ... parsel sayılı taşınmazın, zararın oluştuğu ileri sürülen 2011 yılı Nisan ayı ile davacı adına kaydın terkin edilerek Hazine adına tescilinin sağlandığı 18/03/2013 tarihleri arasındaki dönemde uğradığı zararın tazmini istemiyle sınırlı olduğunun kabulü zorunlu bulunmaktadır.
Bu durumda, İdare Mahkemesince, Batman ili, Kozluk ilçesi, ... (Şabe) ... bulunan ... parsel sayılı taşınmazın, yukarıda anılan dönemde, dava dilekçesinde ileri sürüldüğü gibi davalı idarenin eylemsizliği nedeniyle bir zarara uğrayıp uğramadığının ve uğramışsa zarar miktarının ve kusur durumlarının belirlenmesi amacıyla;
1- Hükme kısmen esas alınan 05/11/2015 tarihli bilirkişi raporunda, davalı idareye, "sahada herhangi bir çalışması ve müdahalesi olmaması nedeniyle kusur atfedilmediği" yolunda görüş bildirilmiş ise de; davalı idarenin 12/05/2009 tarihli yazısında, Bekirhan Çayı'na yönelik taşkın koruma çalışması yapılacağının; 10/06/2013 tarihli yazısında da, dava konusu alana ilişkin yürütülen "Batman ili, Kozluk ilçesi, ... Beldesi, Bulgurlu Mezrası Taşkın Koruma İnşası"nın devamı sırasında köylüler ve arazi sahipleri tarafından çalışmaların engellenmesi ve yapılan girişimlere rağmen herhangi bir çözüm sağlanamaması nedeniyle söz konusu işin ihale mevzuatı gereği %82 oranında bitirilerek -proje tamamlanmaksızın- sonlandırıldığının belirtildiği anlaşıldığından, taşkın koruma ve ıslah çalışmalarının tamamlanması konusunda davalı idarenin hizmet kusuru olup olmadığının, dolayısıyla davalı idarenin eylemsizliği ile iddia olunan zarar arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığının,
2- 2011 Nisan dönemindeki yağışların mücbir sebep kapsamında olup olmadığının, bu çerçevede idari eylem/eylemsizlik ile zarar arasında illiyet bağının kesilip kesilmediğinin,
3- Davalı idarece ileri sürülen "davacının tarlasını sulamak amacıyla çay yatağı içerisinde yaptığı sulama bendi ve arkların zarara neden olduğu" iddiasının, dolayısıyla zararlı sonucun doğmasında davacının kusuru olup olmadığının ve bu meyanda illiyet bağının devamlılığı ile müterafik kusur hususlarının,
4- Toplulaştırma işleminin hangi tarihte yapıldığının, toplulaştırma işlemlerinde esas alınan parsellerin ve yüzölçümlerinin, ... parsel sayılı taşınmaza karşılık olarak davacı adına hangi taşınmaz(lar)ın tescil edildiğinin, ... parsel sayılı taşınmazın 5363 m2'lik kısmının zarara uğradığı ileri sürülen 2011 yılı Nisan ayına ilişkin mülkiyet durumunun, anılan tarihte ... parsel sayılı taşınmazın 5363 m2'lik kısmının zarara uğrayıp uğramadığının, zarara uğramışsa yapılan toplulaştırma işlemi ile bu zararın giderilip giderilmediğinin, gerektiğinde yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle açığa kavuşturulması ve bu hususlar değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekmektedir.
Öte yandan; İdare Mahkemesince, davacının, Batman ili, Kozluk ilçesi, ... (...) köyünde kain ... parsel sayılı taşınmazın tamamının değil, 3/4 hissesinin maliki olduğunun da dikkate alınması gerektiği tabiidir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2. ... İdare Mahkemesinin davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine ilişkin temyize konu ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının, davanın kabulüne ilişkin kısmının BOZULMASINA,
3. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesi, 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/10/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.