Esas No: 2020/1931
Karar No: 2021/1758
Karar Tarihi: 13.10.2021
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/1931 Esas 2021/1758 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/1931
Karar No : 2021/1758
TEMYİZ EDEN (DAVACI) :…
VEKİLİ :Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) :… Kurulu
VEKİLİ :Av. …
İSTEMİN KONUSU :Danıştay Beşinci Dairesinin 26/02/2020 tarih ve E:2017/2474, K:2020/1636 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararı ile yine aynı Kurulun ... tarih ve... sayılı yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin kararının iptali ve bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 26/02/2020 tarih ve E:2017/2474, K:2020/1636 sayılı kararıyla;
"Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararların Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, ceza yargılaması sonucunda … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E: …, K:… sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, Dairelerinin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamında yapılan inceleme sonucu anılan mahkumiyet kararının kesinleşmediğinin görüldüğü,
ByLock delili yönünden, ByLock uygulaması ile ilgili kararda aktarılan hususların ve davacı hakkında Bylock kullandığına ilişkin bilgilerin birlikte değerlendirilmesi sonucunda davacının beyanına itibar edilmeyerek, davacı tarafından … GSM numarasından, … ve … IMEI numaralı cihazlarla ByLock uygulamasının yüklendiğinin anlaşıldığı,
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgütün içinde yer aldığına, hâkim adaylığı döneminde örgüt evlerinde kaldığına ve diğer hususlara yönelik ifadeler ile davacının bu ifadelere karşı beyanlarının değerlendirilmesi sonucunda, davacının beyanlarına itibar edilmeyerek FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı belirtilerek,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği anlaşıldığından dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediği,
Dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediğinden davacının bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle iadesine karar verilmesi isteminin de reddi gerektiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI :Davacı tarafından, uyuşmazlıkta 2802 ve 6087 sayılı kanunlar ile Anayasa'nın 139 ve 140. maddelerinin uygulanmasının zorunlu olduğu, bu iddiaları karşılanmadan 667 sayılı KHK dayanak alınarak verilen Daire kararının hukuka aykırı olduğu; 667 sayılı KHK ile yeni suç ve ceza ihdas edildiği, ancak suç ve cezanın doğrudan temel hak ve özgürlükleri ilgilendirdiğinden bunun ancak kanunla yapılabileceği; hakkında idari ve yargısal tasarrufta bulunabilmek için elde delil olmadığından OHAL ile birlikte çıkarılan KHK'de yer alan muğlak, soyut ve kişiye özgü delil içermeyen kurallar uygulanmak suretiyle hukuka aykırı bir şekilde meslekten çıkarma kararı verildiği; savunma hakkı verilmeden tesis edilen işlemin hukuka aykırı olduğu, yeniden inceleme talebinin veya yargı yoluna başvurmanın savunma hakkı olarak değerlendirilemeyeceği; Dairece, işlem tarihinde mevcut olmayan evrak incelenerek karar verildiği; yasallık ilkesinin hem AİHS'te hem de Anayasa'da olağanüstü hal dönemlerinde bile askıya alınamayan haklar arasında düzenlendiği, 667 sayılı KHK'nın 3. maddesinde yer alan irtibat ve iltisak kavramlarının muğlak, içeriği ve kapsamı belirsiz, suistimale açık kavramlar olduğu, düzenlemenin kanunların geriye yürümezlik ilkesine de aykırı olduğu; bireylerin sadece terör örgütü ilan edilme tarihinden sonraki kasti faaliyetlerinden dolayı cezai alanda sorumlu tutulabileceği; Daire kararında, gerçeklik değeri taşımayan, kendini suçtan kurtarmaya dönük itirafçı beyanlarının ve bilirkişi incelemesi yapılmadan ve cihaz teknik incelemesi ile kanıtlanmadan ByLock haberleşme programının kullanılmış olduğu iddialarının dikkate alındığı, bu fiillerin suç teşkil etmediği gibi 15/07/2016 tarihi öncesinde gerçekleştiği; işlemin, işlem tarihinde hukuken geçerli nesnel gerekçeler bulunmadığından sebep unsuru nedeniyle hukuka aykırı olduğu; HSK kararı ile Daire kararının gerekçesinin varsayım, yorum ve tahmine dayalı bağlantılar kurulmak suretiyle yapılan tespitlerden ibaret olduğu, bu tespitlerden hareketle davacının anayasal sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini gösterecek nitelikte ve vasıfta olmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a)Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b)Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 26/02/2020 tarih ve E:2017/2474, K:2020/1636 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
4.Kesin olarak, 13/10/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.