Esas No: 2020/2008
Karar No: 2021/1759
Karar Tarihi: 13.10.2021
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/2008 Esas 2021/1759 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/2008
Karar No : 2021/1759
TEMYİZ EDEN (DAVACI) :…
VEKİLİ :Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) :… Kurulu
VEKİLİ :Av. …
İSTEMİN KONUSU :Danıştay Beşinci Dairesinin 10/02/2020 tarih ve E:2017/4543, K:2020/591 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile yine aynı Kurulun … tarih ve … sayılı yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin kararının iptaline ve bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı özlük ve parasal haklarının işlem tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 10/02/2020 tarih ve E:2017/4543, K:2020/591 sayılı kararıyla;
"Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararların Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, ceza yargılaması sonucunda … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, Dairelerinin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamında yapılan inceleme sonucu anılan mahkumiyet kararının kesinleşmediğinin anlaşıldığı,
ByLock delili yönünden, davacı hakkında düzenlenen "ByLock Tespit Tutanağı"nın incelenmesinden; davacı tarafından … GSM numarasından, … IMEI numaralı cihazla ByLock uygulamasının yüklendiğinin ve bağlantı kurulduğunun anlaşıldığı,
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgütün içinde yer aldığına örgüt toplantılarına katıldığına, 2014 yılı HSK seçimlerinde örgütün sözde ''bağımsız'' adaylarını desteklediğine, üniversitede örgüt evlerinde kaldığına ve diğer hususlara yönelik ifadeler ile davacının bu ifadelere karşı beyanlarının değerlendirilmesi sonucunda, davacının beyanlarına itibar edilmeyerek FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı belirtilerek,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği anlaşıldığından dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediği,
Dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediğinden davacının bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı özlük ve parasal haklarının işlem tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte iadesi isteminin de reddi gerektiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:Davacı tarafından, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde koruma altına alınan adil yargılama hakkı dahil bütün hakların yürürlükte olduğu, ilgili makamların bu haklara uygun hareket etmesi gerektiği; uyuşmazlıkta olağanüstü hal mevzuatının geçerli olamayacağı, 667 sayılı KHK'nın dava konusu olayda uygulama olanağı bulunmadığı; hakkındaki soruşturmanın 2802 sayılı Kanun hükümlerine göre başlatıldığından aynı usulde devam ettirilmesi, sonraki kanun değişikliklerinin uygulanmaması gerektiği; Daire kararında yasaların geriye yürümezliği ilkesinin görmezden gelindiği; hakkındaki işlemin ceza mahiyetinde olduğu için hakkında soruşturma yapılarak karar verilmesi gerekirken bunun uygulanmadığı, savunma hakkının kullandırılmadığı; OHAL'in kaldırılmış olması sebebiyle bu dönemde tesis edilen işlemlerin de kaldırılması gerektiği; idari makamların davaya konu işlemi tesis ederken yapmış olduğu usul hatalarının yargılama safhasında giderilemeyeceği; şahsına hiçbir aşamada savunma hakkı imkânı tanınmadığından işlemin şekil yönünden hukuka aykırı olduğu; yargılamanın makul süre içinde yapılmadığı; verdiği tüm kararların müfettişlerce incelendiği ancak örgüt lehine hiçbir iş ve eylemine rastlanmadığı; meslekten çıkarma kararından çok sonra delil olarak dosyaya sunulan hususların gerçek dışı olduğu, hukuken delil niteliğini haiz olmayan yasak delil kapsamında kayıtlar olduğu; ByLock kullanmadığı, Anayasa ve CMK hükümlerine göre hukuka aykırı olan ByLock sorgulama raporunda ismine yer verilmesinin hakkında delil üretme çabası olduğu; itirafçı beyanlarının soyut olduğu ve gerçeği yansıtmadığı, hukuka aykırı vaatle alınan tanık beyanlarının hukuki delil olamayacağı, kararda tanıkların mahkeme ifadesinin değil savcılık ifadesinin yazıldığı, lehe delillerin görmezden gelindiği; gerekçeli karar ilkesinin ihlal edildiği; hakkındaki …Ağır Ceza Mahkemesi kararı kesinleşmediğinden hâlen masumiyet karinesinin geçerlilik taşıdığı, bu kararın temyize konu kararda gerekçe olarak öne sürülemeyeceği; hiçbir yasa dışı örgütle irtibatının ve iltisakının olmadığı; meslekten çıkarma kararıyla maddi ve manevi varlığın korunması, özel yaşama ve aile yaşamına saygı haklarının ihlal edildiği, hakkındaki kararları veren HSK Genel Kurulunun bağımsız ve tarafsız bir kurul olmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra; davacının temyiz dilekçesinde talep ettiği adli yardım talebi hakkında, yargılama harç ve giderlerinin bilahare davacı tarafından tamamlanmış olduğu görüldüğünden bu hususta karar verilmesine gerek görülmeyerek işin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a)Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b)Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 10/02/2020 tarih ve E:2017/4543, K:2020/591 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 13/10/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.