Esas No: 2022/724
Karar No: 2022/835
Karar Tarihi: 10.06.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2022/724 Esas 2022/835 Karar Sayılı İlamı
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/724 - 2022/835
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
ESAS NO : 2022/724 ( G E R İ Ç E V İ R M E )
KARAR NO : 2022/835
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/03/2022
ESAS NUMARASI : 2022/213
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 10/06/2022
YAZILDIĞI TARİH : 08/07/2022
Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2022/213 Esas sayılı 09/03/2022 tarihli kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla dosya üzerinden yapılan ön inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Talep, ihtiyati haciz istemine ilişkindir.
İhtiyati haciz talep eden davacı vekili istinaf başvurusu ile, Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından 09/03/2022 tarihli tensip zaptı ile verilen ihtiyati haciz talebinin reddine dair kararın hatalı olduğunu ve kaldırılmasını talep etmiş bulunmakla, talebe ilişkin olarak yapılan değerlendirmede;
Geçici Hukuki Koruma türlerinden olan “ihtiyati haciz” 2004 sayılı İİK’nın 257 - 268. maddelerinde düzenlenmiştir. İİK’nın 257. maddesinde ihtiyatin haczin şartları, 260. maddesinde ihtiyati haciz kararının kapsam ve içeriği, 261. maddesinde ihtiyati haciz kararının uygulanması, 265. maddesinde ihtiyati haciz kararına itiraz ve uygulanacak usule yer verilmiştir.
Bunun yanında İhtiyati haciz kararının muhtevası özel olarak İİK'nın 260. maddesinde belirtildiği gibi genel olarak da mahkeme kararlarının neleri kapsaması gerektiği HMK'nin 297. maddesinde düzenlenmiştir. Ayrıca Anayasa’nın 141. maddesi “Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli yazılır” hükmünü amirdir. Anılan 297/1-c maddesinde, hükmün, iki tarafın iddia ve savunmalarının özetlerini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri de kapsaması gerektiği öngörülmüştür. Kararlarda bulunması gereken gerekçeler sayesinde taraflar, hükmün hangi maddi ve hukuki sebebe dayandırıldığını anlayabilecekleri gibi, karar aleyhine kanun yoluna başvurulduğunda da kanun yolu incelemesi bu gerekçe ve hüküm sonucuna göre yapılabilecektir.
Tarafların dava veya hukuki koruma tedbir talepleri yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve İstinaf Mahkemesi’nin hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş, hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur. Bu husus kamu düzenine ilişkin olup resen dikkate alınır.
Bu anlamda İstinaf Kanun Yoluna tabi olan ihtiyati haciz kararı ve 265. maddesi gereğince itiraz üzerine verilen kararın İİK’nın 260 ve HMK’nin 297. maddelerine uygun ve denetime elverişli gerekçeli biçimde oluşturulması gerekmekte olup anılan niteliklere uygun olmayan kararlar Anayasa'nın 2. maddesinde düzenlenen hukuk devleti ilkesini, HMK'nın 27. maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkını ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkını ihlal edecektir.
İİK’nın 258. maddesi “Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur” hükmünü içermekte olup ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı hakkında kanaat verilmesi yeterlidir. Mahkemenin alacağın varlığına kanaat getirmesinden anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi olmayıp yaklaşık ispat ölçüsünde alacağın varlığını gösteren delillerin sunulması aranmaktadır. Özellikle hukukî bir işlem söz konusu olduğunda, alacağın varlığının ve muaccel olduğunun yazılı bir belgeye veya belgeler zincirine dayanması tercih edilmesi gereken bir seçenektir.
Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç, davaya ilişkin bir yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip uyuşmazlığı sona erdirmek değildir. İhtiyati hacizde amaç, ihtiyati tedbire benzer şekilde, Anayasanın 2. maddesinde yer alan “hukuk devleti” ilkesinin bir gereği olarak, bireylere etkin hukuki himaye sağlanmaktır.
Ayrıca İİK’nın 264. maddesi uyarınca ihtiyati haczi tamamlayan merasim çerçevesinde, ihtiyati hacze konu her alacağın genel ilke olarak yargılamayı gerektirebileceği dikkate alınmalıdır.
İstinaf incelemesi yapılan somut uyuşmazlığa gelindiğinde, mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddi yönünde gerekçeli ayrı bir karar oluşturulmaksızın yalnızca tensip ara kararı ile karar verilmiş olup ihtiyati haczin reddine dair “ara kararı” Anayasa’nın 141, HMK'nin 297 ve İİK 260. maddesindeki hususları kapsar nitelikte değildir.
Bu itibarla, ihtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin kabulüne, HMK'nin 297. ve İİK’nın 260. maddelerine uygun olarak gerekçeli karar yazılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan sebeplere binaen;
1-Davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin kararın istinaf denetimine elverişli şekilde gerekçeli olarak yazılması ve taraf vekillerine usule uygun tebliğinden sonra inceleme yapılmak üzere dosyanın yeniden Dairemize gönderilmesi için mahal mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE,
2-İstinaf yoluna başvuran tarafça yatırılan peşin harcın istek halinde davacıya iadesine,
4-İstinaf yoluna başvuran tarafça yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından dikkate alınmasına,
HMK'nın 352.maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda 10/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan
Üye
Üye
Katip