Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2020/2770
Karar No: 2021/1751
Karar Tarihi: 13.10.2021

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/2770 Esas 2021/1751 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/2770
Karar No : 2021/1751


TEMYİZ EDEN (DAVACI) :…
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) :… Bakanlığı
VEKİLİ :Hukuk Müşaviri Av. …

İSTEMİN KONUSU :Danıştay İkinci Dairesinin 10/06/2020 tarih ve E:2016/16024, K:2020/1671 sayılı kararının davanın reddine yönelik kısmı ile karar verilmesine yer olmadığı kısmına bağlı olarak aleyhine hükmedilen yargılama gideri ve lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi yönünden davacı tarafından temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Uzman doktor olarak görev yapan davacının, eş durumu gözetilerek Antalya iline atanması istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin 71. Dönem Devlet Hizmet Yükümlülüğü Kurası ve Eş Durumu Değerlendirme Sonuçlarının davacıyla ilgili kısmının ve 26/03/2013 tarih ve 28599 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin (02/03/2018 tarih ve 30348 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan değişiklik ile bu Yönetmeliğin adı "Sağlık Bakanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği" şeklinde değiştirilmiştir.) 30/09/2016 tarih ve 29843 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Yönetmelikle değişik, "Tanımlar" başlıklı 4. maddesinin 1. fıkrasının (m) bendi ile "Aile birliği mazeretine bağlı yer değişikliği" başlıklı 20. maddesinin 6. fıkrasında yer alan, "beşinci fıkrası uygulanmaz." ibaresinin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay İkinci Dairesinin 10/06/2020 tarih ve E:2016/16024, K:2020/1671 sayılı kararıyla;
Anayasa'nın 56., 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu'nun 3/1/(c) ve Ek 3.; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 72.; Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğin (Genel Yönetmelik) 14, 28 ve Geçici 5.; Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin (Yönetmelik) 4 ve 20. madde hükümlerinin dava konusu işlem tarihindeki hâllerine yer verildikten sonra;
Yönetmeliğin dava konusu 4. maddesinin 1. fıkrasının (m) bendi yönünden;
Devletin, Anayasa'nın 17. maddesinde kişilere tanınmış olan yaşam hakkını güvence altına almakla yükümlü olduğu, kişinin yaşam hakkı ile maddi ve manevi varlığını koruma hakkının, birbirleriyle sıkı bağlantıları olan, devredilmez ve vazgeçilmez haklarından olduğu, bu haklara karşı olan her türlü engelin ortadan kaldırılmasının Devlete ödev olarak verildiği;
Bireylerin sağlıklı yaşam hakkına sahip olmasının, sağlık hizmetlerinden yeterince yararlanmasına bağlı olduğu, Anayasa'nın, sosyal hukuk devleti olmanın gereği olarak Devlete sağlık hizmetlerinin sunumunda pozitif yükümlülük verdiği, Devleti bu haklardan yararlanmayı artıracak önlemleri almakla mükellef kıldığı, bu nedenle Anayasa'nın 56. maddesinde öngörülen sağlık hakkından yararlanma konusunda en geniş ölçekli uygulamaların gerçekleştirilmesinin gerekmekte olduğu,
Sağlık hizmetinin temel hedefi olan insan sağlığı ve yaşamı, mahiyeti itibarıyla ertelenemez ve ikame edilemez özelliğe sahip olduğundan, yurdun her yerine sağlık hizmeti götürülebilmesi adına bir takım düzenlemeler yapmanın, idare açısından bir zorunluluk olduğu,
Bu itibarla, Sağlık Bakanlığınca, 08/06/2004 tarih ve 25486 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sağlık Bakanlığı Atama ve Nakil Yönetmeliği'nin 4. maddesine, 24/06/2006 tarihli Yönetmelik ile eklenen (m) bendinde, "Stratejik Personel: Bakanlık tarafından istihdamında güçlük çekilen uzman tabip ve tabip unvanlarındaki personelini ifade eder." kuralı düzenlenerek, ilk kez "stratejik personel" kavramının kullanıldığı, 26/03/2013 tarih ve 28599 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği ile 08/06/2004 tarihli Yönetmelik yürürlükten kaldırılmış ise de, "stratejik personel" kavramının mevzuattaki varlığını koruduğu,
30/09/2016 tarih ve 29843 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan dava konusu Yönetmelik ile "stratejik personel tanımı"nın yeniden yapıldığı ve tıpta ve diş hekimliğinde uzmanlık eğitimi mevzuatına göre uzman olmuş uzman tabip, uzman (TUTG), tabip, uzman diş tabibi, diş tabibi ve eczacı unvanındaki personelin, stratejik personel olarak belirlendiği,
Bu durumda, stratejik personel uygulamasının, Devletin sağlık hizmetlerinin sunumundaki pozitif yükümlülüğü gereği almak zorunda bulunduğu tedbirlerden biri olduğu, zira, istihdamında güçlük çekilen ve insanın en temel hakkı olan sağlıklı yaşam hakkı ile bu yaşamın sürdürülmesindeki yeri tartışmasız olan tabiplerin, yurdun her yerinde görev yapmasını sağlamak için diğer kamu görevlilerinden farklı düzenlemelere tabi tutulmasının kamu yararı ve hizmet gerekleri kapsamında gereklilik arz ettiği sonucuna varıldığı,
Bu sebeple, Devlete yüklenen sağlık hakkının korunması ödevi kapsamında getirilen düzenlemeler ile vatandaşlara etkin, verimli ve hızlı bir hizmet sunumu ile yükümlü olan bir kısım sağlık personelinin "stratejik personel" olarak belirlenmesinde hukuka aykırılık görülmediği,
Yönetmeliğin dava konusu 20. maddesinin 6. fıkrasında yer alan, "beşinci fıkrası uygulanmaz." ibaresi yönünden;
30/09/2016 tarih ve 29843 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Yönetmelikle değiştirilen Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin "Aile birliği mazeretine bağlı yer değişikliği" başlıklı 20. maddesinin 6. fıkrasında yer alan "Stratejik personelin yer değiştirme taleplerinde bu maddenin ikinci fıkrasının (c) bendinin birinci cümlesi ile beşinci fıkrası uygulanmaz." düzenlemesinin 02/03/2018 tarih ve 30348 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Yönetmelik ile yürürlükten kaldırıldığı göz önüne alındığında, bu isteme yönelik olarak davanın konusuz kaldığı,
Ancak, dava konusu bireysel işlemin, tesis edildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre irdeleneceği; bireysel işlemin tüm hukuki sonuçları ile birlikte ortadan kaldırılmadığı sürece, anılan işlemin dayanağı olan düzenleyici işlemin sonradan yürürlükten kaldırılmasının, söz konusu bireysel işlemle ilgili olarak açılan davanın sonuçlanmasına engel oluşturmayacağı,
Dava konusu bireysel işlem yönünden;
Genel Yönetmeliğin "Aile Birliği Mazeretine Bağlı Yer Değişikliği" başlıklı 14. maddesinin sonuna 01/09/2016 tarih ve 29818 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 08/08/2016 tarih ve 2016/9097 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla "Genel sağlık bakımından önemi haiz sağlık personeli hakkında özel yönetmelikte düzenleme yapılması kaydıyla birinci fıkranın (d) bendine ilişkin farklı usul ve esaslar belirlenebilir." hükmünü içeren fıkranın eklendiği;
Bu çerçevede; davalı idareye, genel sağlık bakımından önemi haiz sağlık personelinin kamu görevlisi olmayan eşlerinden dolayı aile birliği mazeretine bağlı yer değişikliği hususunda genel yönetmelikten ayrışık düzenleme yapma yetkisi verildiği,
Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin "Aile birliği mazeretine bağlı yer değişikliği" başlıklı 20. maddesinin 30/09/2016 tarih ve 29843 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Yönetmelikle değişik altıncı fıkrası ile stratejik personelin kamu görevlisi olmayan eşlerine bağlı olarak aile birliği mazereti nedeniyle yer değişikliği konusunda Genel Yönetmelikle verilen ayrışık düzenleme yapma yetkisinin kullanıldığı,
Stratejik personelin eş durumu nedeniyle atanma taleplerinde, dava konusu Yönetmeliğin kapsamında bulunan stratejik personel dışındaki diğer personele uygulanan ve yukarıda yer verilen kuralların uygulanmayacağının öngörülmesine ilişkin düzenlemenin, Yönetmeliğin 4. maddesinin 1. fıkrasının (m) bendinde yer alan "stratejik personel" kavramının ortaya çıkarılış amacı olan, kısıtlı sağlık personeli kapasitesi içerisinde sağlık hizmetlerinin etkin bir planlama sistemi uygulanarak tüm vatandaşlara eşit bir şekilde sunulmasının sağlanması amacının gerçekleştirilmesine hizmet etmekte olması ve Genel Yönetmelikte yer alan ayrışık düzenleme yapma yetkisi de göz önüne alındığında, kamu yararı ve hizmet gerekleri bakımından hukuka uygun bulunan düzenlemeler uyarınca davacının eş durumu gözetilerek Antalya iline atanma istemiyle yaptığı başvurunun reddi yolunda tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı,
Diğer taraftan; dava konusu bireysel işlemin hukuki denetimi yapılırken, bireysel işlemin dayanağı olan ve yürürlükten kalkan veya uygulanma kabiliyeti bulunmayan düzenleyici işlemin hukuki incelemesi yapılarak, bu düzenlemenin hukuka ve mevzuata aykırı olmadığı yönünde tespitlerde bulunulması hâlinde, yürürlükten kalkmasına veya uygulanma kabiliyetinin bulunmamasına bağlı olarak hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilen düzenleyici işlem nedeniyle, davalı idarenin, davada haksız çıkan taraf olarak kabulüyle yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasına olanak bulunmadığı gerekçeleriyle,
Davacının, eş durumu gözetilerek Antalya iline atanması istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin 71. Dönem Devlet Hizmet Yükümlülüğü Kurası ve Eş Durumu Değerlendirme Sonuçlarının davacıyla ilgili kısmı ile Yönetmeliğin değişik 4. maddesinin 1. fıkrasının (m) bendinin iptali istemi yönünden davanın reddine; Yönetmeliğin değişik 20. maddesinin 6. fıkrasında yer alan, "beşinci fıkrası uygulanmaz." ibaresinin iptali istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına; yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 3.000,00-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:Davacı tarafından, bir kısım sağlık personelinin "stratejik personel" olarak belirlenmesinin Anayasa’nın eşitlik ilkesine ve ailenin korunması ilkesine ve 657 sayılı Kanun’un 72. maddesine aykırı olduğu, bu hususlar gözetilmeden sadece kamu yararı ve hizmet gerekleri açısından değerlendirme yapılarak temyize konu kararın verilmiş olduğu; kararda kısmen karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiş olduğundan, davada haklı çıktıkları gözetilerek yargılama giderlerinin yarısının davalı idareden alınarak taraflarına ödenmesine ve lehlerine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken Daire kararında yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına ve lehe vekâlet ücreti hükmedilmemesine ilişkin bölümün bozulması gerektirdiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:Davalı idare tarafından, Bakanlıklarının tabip ve uzman tabip ihtiyacının had safhada olması sebebiyle Yönetmeliğin 20. maddesinin 5. fıkrasının son cümlesine 02/03/2018 tarihli Yönetmelik ile eşleri özel sektörde görev yapanlar için Devlet hizmeti yükümlüğü süresince eş durumu mazeretinin uygulanmayacağı hükmünün eklendiği; haksız temyiz talebinin reddi ile kararın temyizen tasdikine karar verilmesi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının temyize konu kısımlarının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a)Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b)Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın davanın reddine ilişkin kısmı ile yargılama giderleri ile vekâlet ücretine ilişkin kısımları usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın temyize konu bu kısımlarının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Yukarıda özetlenen gerekçeyle, davanın kısmen reddi, kısmen dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı yolundaki Danıştay İkinci Dairesinin 10/06/2020 tarih ve E:2016/16024, K:2020/1671 sayılı kararının temyize konu davanın reddine ve yargılama giderleri ile vekâlet ücretine ilişkin kısımlarının ONANMASINA,
3.Kesin olarak, 13/10/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi