Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/9297
Karar No: 2020/2855
Karar Tarihi: 26.02.2020

Nitelikli Dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2019/9297 Esas 2020/2855 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, akrabası olan bir kişiden izin alarak banka hesabını kullanmak için 1 ay süre istemiştir. Bu süre içinde sanık, sahte çekler düzenleyerek aynı kişiden para almıştır. Mahkeme, sanığın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine karar vermiştir. Ancak, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun bir kararına göre, hesap sahibinin rızası bulunan bir durumda, başkasının imzasını taklit eden kişide suç kastının bulunmayacağı belirtilmiştir. Bu nedenle, suçun unsurlarının oluşup oluşmadığının tespiti amacıyla, suça konu evrakların duruşmaya getirtilerek mahkeme tarafından incelenmeli ve sanığın hukuki durumu yeniden değerlendirilmelidir. Kararda bahsedilen kanun maddeleri şunlardır: TCK 158/1-f-son, 62, 52/2, 52/4, 53 ve TCK 204/1, 62, 53.
15. Ceza Dairesi         2019/9297 E.  ,  2020/2855 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli Dolandırıcılık,resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : 1-TCK"nın 158/1-f-son, 62, 52/2, 52/4, 53. maddeleri uyarınca
    2-TCK"nın 204/1, 62, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet

    Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Gerekçeli karar başlığından 07/04/2008 olarak yazılan suç tarihinin 14/04/2008 olduğu belirlenerek yapılan incelemede,
    Sanığın akrabası olan katılan ...’dan ... Şubesinde bulunan hesabını 1 ay süre ile kullanmak için izin istediği, bu süre içerisinde bankanın teftiş geçireceğini, geçmiş tarihli bir yazı ve imza sirkülerini bankaya göndermesini istediği,katılanın imza sirkülerini verdiği, sanığın bu şekilde katılandan habersiz çek karneleri aldığı ve 07/04/2008 keşide tarihli, 6 200 TL bedelli, 10/04/2008 keşide tarihli 5 000 TL bedelli, 30/04/2008 keşide tarihli, 9 500 TL bedelli ve 18/05/2008 keşide tarihli 7 .700 TL bedelli 4 adet çeki sahte olarak düzenleyerek ortak cafe açmak üzere daha önceden para aldığı ...’ye verdiği, ...’nün ise suça konu çekleri sanığa vermek üzere 80.000 TL ‘yi aldığı ...’e verdiği, ... tarafından çeklerin bankaya ibrazında ödemeden men talimatı bulunduğu ve çeklerde yer alan imzaların katılan ...’a ait olmadığının ortaya çıktığının iddia edildiği olayda,
    a) Nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik incelemede, tanık ...’nün alınan beyanında,sanığı uzun zamandan beri tanıdığını, sanığın eski firması olan ... Dekorasyon isimli firmadan mal aldığını, sanığın kendisine cafe açmak üzere ortaklık teklif ettiğini, ortaklık işi için katılan ..."den 80.000 TL borç aldığını ve ...’e 80.000 TL miktarlı bono verdiğini, daha sonra sanığın ortaklıktan vazgeçtiğini söyleyerek kendisinden almış olduğu 80.000 TL para karşılığında suça konu 4 adet çeki verdiğini, kendisinin de çekleri alınca katılan ..."e verdiği 80.000 TL miktarlı bonoyu geri alarak sanığın verdiği 4 adet çeki katılan ..."e verdiğini beyan etmesi karşısında, sanığın suça konu çekleri önceden doğan borç kapsamında verdiği anlaşılmakla, atılı suçtan beraatine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesi,
    b) Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 30.03.1992 gün ve 80/98 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, hesap sahibinin önceden verdiği açık ya da örtülü rıza üzerine onun imzasını taklit ederek kullanan failde zarar verme bilinci bulunmayacağından kastın varlığının ileri sürülemeyeceği, bu rızaya dayanarak başkasının imzasını atan kimsede suç kastının varlığı kabul edilemeyeceğinden hareketle, sanığın savunmasında katılan ...’ın kuzeni olduğunu, ... semtinde ...Turizm Yatçılık San ve Tic.Ltd.Ştİ.isimli bir şirkete ortak olduğunu, bu şirketin işlemlerinde kendisinden yardım istediğini, o nedenle bazı çekleri imzalı olarak kendisine bıraktığını, ...’ın ... isimli kişiden para aldığını ve ...’nün katılan ...’a verdiği paraların vadesi geldiğinde faiz hesabı da yaptıktan sonra bir miktar belirlediğini, kendisinin de bu miktarı çekin ön yüzüne katılanın isteği doğrultusunda imzalayıp bıraktığı çeklere yazmış olduğunu ve çekleri ... isimli kişiye verdiğini, katılan ...’ın ...ile para alışverişi nedeniyle ... tarafından hesabına para ödemeleri yapıldığını savunması, yine Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Denetim Daire Başkanlığının dosya kapsamında mevcut 07.01.2011 tarihli denetim raporu içeriğinden bahse konu çek hesabından ödenmiş çok sayıda çek bulunduğunun belirtilmesi karşısında, suça konu çeklerin de yer aldığı çek karnesinde bulunan çeklerden katılan tarafından ödenmiş çekler olup olmadığı, katılan ...’ın hesap ekstreleri incelenerek... tarafından katılan hesabına yatırılan para olup olmadığının belirlenmesi, ayrıca ... vekilinin dilekçesinde belirttiği ve 2010/129357 nolu soruşturma numarası ile takip edilen ve kamu davası açıldığı belirtilen 19/06/2008 tarihli 9.950 TL bedelli,09/04/2008 tarihli 4.000 TL bedelli, 27/05/2008 tarihli 4.150 TL bedelli çekler nedeniyle açılan kamu davası nedeniyle her iki dosya arasında hukuki ve fiili irtibat bulunması bakımından; açılan davanın akıbetinin sorulması, dava dosyasının getirtilerek incelenmesi, imkan olduğu takdirde irtibatlı olan her iki dava dosyasının birleştirilmesi, birleştirme imkanı olmaz ise esasa etkili belgelerin onaylı birer örneğinin dosya arasına alınması ve suça konu evraklarda yapılan sahteciliğin iğfal kabiliyetine haiz olup olmadığının tespit edilmemiş olması ve sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdir ve tayininin hakime ait olduğu da dikkate alınarak, suçun unsurlarının oluşup oluşmadığının tespiti amacıyla, suça konu evrakların duruşmaya getirtilerek mahkeme heyeti tarafından incelenip, özellikleri zapta geçirilerek, iğfal kabiliyeti bulunup bulunmadığının tespit edilmesi, gerekirse bu hususta bilirkişi incelemesi yaptırılması ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken yazılı şekilde eksik araştırma ve inceleme sonucu sanığın mahkumiyetine hükmedilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 26/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi