Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/14202
Karar No: 2014/18158
Karar Tarihi: 22.09.2014

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/14202 Esas 2014/18158 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2014/14202 E.  ,  2014/18158 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak hükümde belirtilen gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Dava, hukukî nitelik olarak 506 sayılı Yasa’nın 10. maddesi ile 26. maddesine dayanan, zararlandırıcı sigorta olayına maruz kalıp sürekli işgöremez hale gelen sigortaya yapılan ödemeler nedeniyle uğranılan Kurum zararının tazmini istemini içeren rücu davasıdır. Söz konusu olayda trafo montaj işinde meydana gelen kazada, asıl işveren konumundaki ... Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. % 45, taşeron konumundaki Tasfiye Halinde ... El. Müh. Oto. San. ve Tic. A.Ş. % 30 (%5’i alt taşeron davalı ...’a ait olmak üzere), sigortalı % 25 kusurlu bulunmuş, teknik bilirkişilerce yapılan bu belirleme Mahkemece de kabul görmüştür. Buna göre davalıların toplam kusur oranı % 75’dir. 506 sayılı Yasa’nın “Bildirilmeyen Sigortalılar İçin Yapılacak İşlem” başlığını taşıyan 10. maddesinde, sigortalı çalıştırmaya başlandığının süresi içinde Kuruma bildirilmemesi durumunda, bağlanan gelirlerin ve yapılan harcamaların 26. maddede yazılı sorumluluk hâlleri aranmaksızın işverene ayrıca ödettirileceği belirtilmiştir.
    İşverenin 506 sayılı Kanunun 10. maddesine göre sorumluluğu; kusursuzluk ilkesine dayanır. İş kazasında işverenin hiç kusuru olmasa bile, şayet sigortalının işe girişi süresinde Kuruma bildirilmemişse, Kurumca yapılan sosyal sigorta yardımlarından 10.maddeye göre sorumlu tutulması gerekir.
    İşverenin, 506 sayılı Yasanın 10. maddesine dayalı tazmin sorumluluğunun sınırlarının belirlenmesi konusuna çözüm getiren, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun, 15.03.1995 T., 1994/800 E., 1995/166 K. sayılı ilamında “...Hal böyle olunca mahkemece yapılacak iş, hak sahiplerinin işverenden isteyebileceği tazminat (tavan) miktarını önce kusur durumunu hiç gözetmeksizin belirlemek ve belirlenen tazminat miktarını geçmemek üzere davalının olaydaki kusursuzluğu dikkate alınarak Borçlar Kanununun 43 ve 44. maddeleri uygulanarak varılacak sonuç uyarınca rücu alacağına hükmetme...” gereği öngörülmüş olup; işverenin sorumluluk sınırlarının belirlenmesinde, kendisinin kusurlu olup olmaması etkili bulunmakta, işverenin kusursuz bulunduğu durumlarda, ilk peşin sermaye değerli gelir miktarı olarak ortaya çıkan tazminat tavanından, Borçlar Kanunu"nun 43 ve 44. maddeleri uyarınca, % 50"den aşağı olmamak üzere indirim yapılarak, işverenin sorumlu olduğu tazminat tutarının belirlenmesi gerekmektedir.
    İşverenin, 506 sayılı Kanunun 26. maddesi yanında 10. maddesi uyarınca da sorumlu tutulması gerektiğinin tespiti halinde ise, işverenin %100 kusurlu olduğu kabul edilerek, hesaplanacak maddi tazminat miktarından, Borçlar Kanununun 43 ve 44. maddeleri uyarınca sigortalının kusurunun %50’sinden az olmamak üzere hakkaniyet indirimi yapılarak, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekir.
    İncelenen dosya içeriğine göre işi yapan ..., Tasfiye Halinde ... El. Müh. Oto. San. ve Tic. A.Ş.’nin taşeronu, anılan şirket te ... Gıda San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin taşeronudur. Sigortalı hakkında işe giriş bildirgesinin süresinde verilmediği de belirgindir. 506 sayılı Yasa’nın 87/1. maddesine göre sigortalılar üçüncü bir kişinin aracılığı ile işe girmiş ve bununla sözleşme yapmış olsalar bile bu Yasanın işverene yüklediği ödevlerden dolayı aracı olan 3.kişi ile birlikte asıl işveren sıfatıyla sorumludur. Dolayısıyla 10. madde koşulları tüm davalılar için oluşmuştur. 10. madde sorumluluğu belirlenirken yukarıda açıklanan ilkeler ışığında davalıların sorumluluk oranı belirlenmelidir. O hâlde dava konusu zararlandırıcı sigorta olayında işveren olan davalılar %100 kusurlu kabul edilerek sigortalının kusurunun %50’sinden az olmamak üzere hakkaniyet indirimi yapılarak, davalı Tasfiye Halinde ... El. Müh. Oto. San. ve Tic. A.Ş. ‘nin hükmü temyiz etmemesi nedeni ile davacı lehine oluşan usuli kazanılmış hak durumu gözetilerek %93,75 oranında kusurlu, diğer davalılar ... Gıda San. Ve Tic. Ltd. Şti. ve ...’ın %87.5 oranında kusurlu oldukları kabul edilerek, gelirin ilk peşin sermaye değeri ve tedavi giderinin kusur karşılığı içinde kalan talebin hüküm altına alınmasına karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
    SONUÇ : Hüküm fıkrasındaki “Davanın kısmen kabulüyle,17.307,30 TL peşin sermaye değerli gelir alacağının tahsis onay tarihi olan 08/01/2001 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 3,56 TL tedavi giderinden kaynaklanan alacağın davalılar ... Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. ve ... yönünden sorumlulukları 2,85 TL ile sınırlı olmak üzere sarf tarihi olan 07/02/2000 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,” sözcüklerinin silinerek, yerine ”Davanın kabulü ile 17.311,17 TL. tazminatın onay ve sarf tarihlerinden itibaren davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine” sözcüklerinin yazılmasına, davalılar lehine vekalet ücretini düzenleyen “Tarifenin aynı hükmü gereğince davanın reddolunan kısmı için hesaplanan 0,24 TL vekalet ücretinin davacı kurumdan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalılara verilmesine” sözcüklerinin silinerek hüküm fıkrasından çıkarılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi