Esas No: 2021/1695
Karar No: 2022/1294
Karar Tarihi: 13.06.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/1695 Esas 2022/1294 Karar Sayılı İlamı
T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1695 - 2022/1294
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO :2021/1695
KARAR NO :2022/1294
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN :...
ÜYE :...
ÜYE :...
KATİP :...
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :04/06/2021
NUMARASI :2020/106 Esas - 2021/450 Karar
DAVACI :TÜRKİYE CUMHURİYETİ ZİRAAT BANKASI ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ :Av. ...
DAVALI :MÜFLİS AL-SAN ALÜMİNYUM SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ'Nİ İZAFETEN GEBZE 4. İCRA VE İFLAS MÜDÜRLÜĞÜ'NÜN 2017/11 İFLAS İDARESİ
VEKİLİ :Av. ...
DAVA :Kayıt Kabul
DAVA TARİHİ :15/03/2019
KARAR TARİHİ :13/06/2022
KR. YAZIM TARİHİ :27/06/2022
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK'nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, davalı müflis şirket ile aralarında akdedilen kredi sözleşmesi kapsamında ticari kredi alacağı bulunduğunu, davalı müflis şirketin davacı şirket alacaklarını ödememesi üzerine Gebze 1. İcra Müdürlüğü'nün 2016/3761 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davacı bankanın hali hazırda müflis şirketten 27.081,08-TL icra vekalet ücreti ile birlikte toplam 56.065,57-TL alacağının mevcut olduğunu, müflis şirketin Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 27/04/2017 tarih ve 2016/1202 Esas sayılı dosyası ile iflasına karar verildiğini, davacının alacağı için Gebze 4. İcra Müdürlüğü'nün 2017/11 iflas sayılı dosyasına müracaat ettiklerini ancak iflas idaresi tarafından alacak masasına kayıt taleplerinin reddedildiğini, iflas idaresine alacak kaydı başvurusu yapılırken müflis aleyhine yapılan icra takibi dosya bilgisi bildirildiğini ve evrakların sunulduğunu, yine yapılan icra takibinde işlemlerin tekemmül ettirildiğini, kesinleşmiş bir icra takibi bulunduğunu, tüm bu nedenlerle davacı bankanın alacağının iflas masasına kaydına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; "... Davanın kısmen kabulüne, 15.941,86-TL asıl alacak, 7.575,56-TL işlemiş faiz, 378,78-TL faizin gider vergisi olmak üzere toplam 23.896,20-TL'nin Gebze 1. İcra Dairesi'nin 2016/3761 sayılı takip dosyasıyla tahsilde tekerrür etmemek üzere Gebze 4. İcra Müdürlüğü'nün 2017/11 İflas sayılı iflas masasına kayıt ve kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine ..." şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece takip hükümsüz kaldığından karşı vekalet ücretine de hak kazanılamayacağının belirtilmiş olduğunu, bu hususun kabulü mümkün olmadığını, davacı banka tarafından müflis firma hakkında daha iflas davası açılmadan evvel icra takibi yapılmış ve vekalet ücretine hak kazanılmış olduğunu, hak kazanılan vekalet ücretinin hukuki niteliği bakımından yerel mahkemece hatalı bir değerlendirme yapılmak suretiyle karşı vekalet ücretinin asıl alacaktan bağımsız olduğunun değerlendirilmiş olduğunu, oysa ki; karşı vekâlet ücreti ait olduğu hakla pek sıkı surette bağlı ve müstakil bir varlığı olmayan fer’i bir hak mahiyetinde olduğunu, asıl alacağın fer'i bir niteliği ve yargılama giderinin bir parçası olan karşı vekalet ücretinin bağlı olduğu haktan ayrı değerlendirmesinin mümkün olmadığını, Fer'i ve yargılama giderinin bir parçası olan karşı vekalet ücretinin İİK'nın 195 kapsamında anaya zammolunması ve kararın buna göre verilmesi gerekirken yerel mahkemenin hatlı hukuki değerlendirme ve eksik inceleme neticesinde karar verilmiş olduğunu, Kararın aleyhe olan kısmının bu nedenlerle kaldırılması gerektiğini, yerel mahkemece bilirkişi raporlarına yapmış oldukları itirazların değerlendirilmeden ve eksik inceleme ile karar verildiğini, zira alınan bilirkişi raporlarının eksik ve hatalı olup hükme esas alınmasının mümkün olmadığını, bilirkişi raporlarının kendi içerisinde çelişkili olup mahkemece bu çelişkilerin giderilmesi amacıyla yeniden rapor aldırılması gerekmekte iken itirazlarının değerlendirilemeden karar verildiğini, tüm bu nedenlerle; yerel mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı aynı zamanda istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde yerel mahkemede yapılan yargılamada alacağın tespiti için alınan bilirkişi raporunun da eksik ve hatalı odluğundan bahisle hükme esas alınamayacak bilirkişi raporuna dayanılarak verilen yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiş olduğunu, ancak davacının iddialarının aksine bilirkişi raporu hükme esas alınabilecek nitelikte olduğunu, davacının alacağının tespiti amacıyla dosya bilirkişiye tevdi edilmiş 10/02/2021 tarihli bilirkişi raporu ile davacının asıl alacağı ve masraf toplamının tespit edilmiş olduğunu, daha sonra yerel mahkeme tarafından bilirkişi raporunda eksiklik olduğu tespit edilmiş ve eksikliğin giderilmesi hususunda dosya tekrardan ek rapor alınmak üzere bilirkişiye tevdii edilmiş ve eksik hususlar giderilerek işlemiş faiz ve BSMV alacağı da hesaba katılarak usul ve yasaya uygun rapor tanzim edilmiş olduğunu, dolayısı ile davacının bilirkişi raporunun usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin iddialarının mesnetsiz olup istinaf kanun yoluna başvurusunun bu yönüyle de reddi gerektiğini belirterek; davacının haksız istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 04/06/2021 tarih, 2020/106 Esas - 2021/450 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, İİK'nın 235. maddesine göre, davacı alacağının müflis şirketin iflas masasına kayıt ve kabulü istemine yöneliktir.
İnceleme; 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Eldeki uyuşmazlıkta davacı taraf; davalı müflis şirket ile aralarında akdedilen kredi sözleşmesi kapsamındaki ticari krediye ilişkin alacağı nedeniyle 27.081,08-TL icra vekalet ücreti ile birlikte toplam 56.065,57-TL alacağın tahsili için davalı iflas idaresi alacak masasına kayıt taleplerinin reddedildiğinden bahisle, kesinleşmiş icra takibine konu alacağın iflas masasına kaydına karar verilmesini talep ve dava etmiş, davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
Davacı taraf dosyaya sunduğu 10/03/2021 tarihli açıklama dilekçesinde ise; dava dilekçesindeki toplam alacak miktarının 56.065,57-TL olarak gösterildiğini; mahkemece ara kararda 28.984,49-TL bakımından açıklama istenildiğinden, sadece bu kısma ilişkin açıklama yapıldığını, dava dilekçesinde belirtmiş oldukları 28.984,49-TL'nin; 15.941,86-TL'sinin anapara alacağı, 12.421,55-TL'sinin faiz ve 621,08-TL'sinin de Bsmv alacağı olduğunu beyan etmiştir.
İlk derece mahkemesince toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda;"....Tüm dosya kapsamında yapılan değerlendirme neticesinde; davacı banka ile davalı müflis Al-San Alüminyum San. A.Ş. arasında ve dava dışı ...'ın müteselsil kefaleti ile 17.09.2012 ve 06.02.2013 tarihlerinde 750.000,00-TL ve 1.000.000,00-TL limitli Genel Kredi Sözleşmelerinin imzalandığı, müflis şirkete ticari kredi hesapları açılarak nakit krediler kullandırıldığı, dönem borçlarının ödenmemesi üzrene davacı banka tarafından davalı borçluya Gebze 6. Noterliği'nin 10/03/2016 tarihli, 12488 yevmiye nolu hesap kat ihtarı gönderilerek borcun 3 gün içinde ödenmesinin ihtar edildiği, ihtarnamenin 14.03.2016 tarihinde taraflara ulaşılamadığından ilgili mahalle muhtarına tebliğ edildiği, taraflar arasında düzenlenen Genel Kredi Sözleşmelerinin “Müşterinin Kanuni Yerleşim Yeri ve Meydana Gelecek Değişiklikler” başlıklı 41. maddesinde, “Taraflar işbu sözleşmede belirtilen adresi yasal tebligat adresi olarak belirlediğini ve bu adrese yapılacak tebliğlerin kendisine yapılmış sayılacağını, adresini değiştirdiği takdirde en geç 15 gün içinde yeni adresini karşı tarafa iadeli taahhütlü veya noter kanalıyla bildirmeyi, bilinen veya bildirilen en son adrese tebligat yapılamaması halinde adres kayıt sisteminde/ticaret/esnaf sicilinde kayıtlı bulunan adresinin bilinen en son adresi olarak kabul edileceğini, ve Tebligat Kanunun 21. maddesinin uygulanması suretiyle tebligatın buraya yapılacağını, adres kayıt sisteminde/ticaret/esnaf sicilindeki adresine, yapılacak tebliğlere itiraz hakkı olmadığını, adres kayıt sisteminde/ticaret/esnaf sicilinde kaydının bulunmaması/ silinmiş olması vs. Halinde sözleşmede yer alan adrese yapılacak her türlü tebligatın noter veya postaya tevdii olunduğu tarihte kendisine yapılmış sayılacağını.... kabul ve taahhüt eder." hükmüne yer verildiği, dolayısıyla hesap kat ihtarının asıl borçluya hukuken tebliğ edilmiş hükmünde olduğu, bu nedenle bilirkişi kök raporundaki 'temerrüdün 22.03.2016 takip tarihi itibariyle oluştuğu' şeklindeki tespitin yerinde olmadığı, temerrüdün 18.03.2016 tarihi itibariyle gerçekleştiği görülmüşse de icra takibinde yer alan işlemiş faize ilişkin bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya taraflarca itiraz edilmediği, davacı alacaklı banka tarafından davalı müflis şirket ve dava dışı kefil ... aleyhine Gebze 1. İcra Müdürlüğü'nün 2016/3761 Esas sayılı takip dosyası ile 350.731,85-TL asıl alacak, 1.383,71-TL işlemiş faiz, 69,19-TL BSMV olmak üzere toplam 352.184,75-TL alacak için icra takibine geçildiği, davacının İcra Müdürlüğüne hitaben verdiği masaya başvuru dilekçesindeki talebinin icrada kesinleşen miktar, 138.716,85-TL faiz, 27.081,08-TL icra vekalet ücreti ve 230,40-TL icra masraf, 29,20-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 518.420,68-TL olduğu, dava dilekçesindeki talebin ise davacı vekilinin 10/03/2021 tarihli açıklama dilekçesinde beyan edildiği üzere 15.941,86-TL anapara alacağı, 12.421,55-TL faiz, 621,08-TL BSMV ve 27.081,08-TL icra vekalet ücreti olmak üzere toplam 56.065,57-TL olduğu, alınan bilirkişi ek raporuna göre müflis şirketin kullandığı kredilerden kaynaklanan 13.948,36-TL asıl alacak, 1.993,50-TL masraf alacağı, 27/04/2017 iflas tarihine kadar 7.575,56-TL temerrüt faizi ve 378,78-TL BSMV olmak üzere; toplam 23.896,20-TL alacağının bulunduğu, bilirkişi ek raporunun dosyadaki bilgi ve belgelere uygun gerekçeli ve denetlenebilir olduğu kanaatine varıldığından bu rapora itibar edilerek davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Diğer yandan, davacının masaya yazdırılması gereken diğer alacak kalemlerinin değerlendirilmesi gerekecektir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun yedinci babında iflasın hukuki neticeleri düzenlenmiştir. Yasanın 184. maddesi “İflas Masası“, üst başlığı ise “Borçlunun Malları Hakkında İflasın Neticeleri “ dir. 193. maddesinde, “Takibin durması ve düşmesi“ başlığı ile iflasın açılmasının, borçlu aleyhinde haciz yoluyla yapılan takiplerle, teminat gösterilmesine İlişkin takipleri durduracağı, iflas kararının kesinleşmesi ile bu takiplerin düşeceği, iflasın tasfiyesi müddetince müflise karşı birinci fıkradaki takiplerden hiçbirinin yapılamayacağı, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takiplere iflastan sonra da takip alacaklıları tarafından İflas masasına karşı devam edileceği, satış bedelinin 151’inci maddeye göre rehinli alacaklılara paylaştırılacağı, artan kısmın İflas masasına intikal edeceğine yer verilmiştir.” Alacaklıların Hakları Üzerine İflasın Tesirleri “ üst başlığı ile 195. maddede, “Müflisin borçlarının muacceliyet kesbetmesi“ başlığı ile, borçlunun taşınmaz mallarının rehni suretiyle temin edilmiş olan alacaklar müstesna olmak üzere iflasın açılmasının müflisin borçlarını muaccel kılacağı, iflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ve takip masraflarının anaya zammolunacağı ifade edilmiştir.
Dava dilekçesindeki 27.081,08-TL icra vekalet ücretinin iflas masasına kayıt talebi, yasal düzenlemeler kapsamında değerlendirildiğinde, davacının iflas kararından önce müflis şirket ve dava dışı kefile karşı başlatmış olduğu icra takibinin, Mahkememizin 2016/1202 Esas 2017/400 Karar sayılı iflas kararının 15.10.2020 tarihinde kesinleşmesi nedeni ile, düştüğü anlaşılmaktadır. Yani takip hükümsüz kalmıştır. Bu durumda fiilen yapılan takip masrafları haricinde, vekalet ücreti ve tahsil harcına karar verilemeyecektir. (Benzer mahiyette İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. H.D.'sinin 2019/3453 Esas 2020/144 Karar sayılı ilamı).
Açıklanan tüm nedenlerle davanın kısmen kabulüne, 15.941,86-TL asıl alacak, 7.575,56-TL işlemiş faiz, 378,78-TL faizin gider vergisi olmak üzere toplam 23.896,20-TL'nin Gebze 1. İcra Dairesi'nin 2016/3761 sayılı takip dosyasında dava dışı müteselsil kefil aleyhine de takip başlatılmış olduğundan adı geçen borçludan yapılacak tahsilatlarla tahsilde tekerrür etmemek üzere Gebze 4. İcra Müdürlüğü'nün 2017/11 İflas sayılı iflas masasına kayıt ve kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur...." şeklindeki gerekçeyle; davanın kısmen kabulüne, 15.941,86-TL asıl alacak, 7.575,56-TL işlemiş faiz, 378,78-TL faizin gider vergisi olmak üzere toplam 23.896,20-TL'nin Gebze 1. İcra Dairesi'nin 2016/3761 sayılı takip dosyasıyla tahsilde tekerrür etmemek üzere Gebze 4. İcra Müdürlüğü'nün 2017/11 İflas sayılı iflas masasına kayıt ve kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı taraf istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Somut olayda yerel mahkemece; dava dilekçesindeki 27.081,08-TL icra vekalet ücretinin iflas masasına kayıt talebi, yasal düzenlemeler kapsamında değerlendirildiğinde, davacının iflas kararından önce müflis şirket ve dava dışı kefile karşı başlatmış olduğu icra takibinin, Mahkemenin 2016/1202 Esas 2017/400 Karar sayılı iflas kararının 15/10/2020 tarihinde kesinleşmesi nedeni ile, düştüğü dolayısıyla takibin hükümsüz kaldığı gerekçesiyle, fiilen yapılan takip masrafları haricinde, vekalet ücreti ve tahsil harcına karar verilemeyeceği gerekçesiyle dava dilekçesinde talep edilen 27.081,08-TL icra vekalet ücreti yönünden davanın reddine karar verilmiş ise de; konuya ilişkin Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin HD., 2020/2200 E., 2022/1505 K. sayılı kararında da ifade edildiği üzere; takip masraflarına dahil icra vekalet ücretinin, 2004 sayılı İİK'nın 195. maddesinde yer alan; " Madde 195 - Borçlunun taşınmaz mallarının rehni suretiyle temin edilmiş olan alacaklar müstesna olmak üzere iflasın açılması müflisin borçlarını muaccel kılar. İflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ile takip masrafları anaya zammolunur...." hükmü uyarınca, iflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ile takip masrafları anaparaya ekleneceğinden, 27.081,08-TL icra vekalet ücretinin iflas masasına kayıt kabulüne ilişkin davanın reddine karar verilmesi hatalı olup, 6100 sayılı HMK'nın 353(1)-b-2 maddesi uyarınca, kabul edilen istinaf nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nın 353(1)-b-2 maddesi uyarınca kararı düzelterek yeniden esas hakkında hüküm vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN KABULÜNE;
1-)Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 04/06/2021 tarih, 2020/106 Esas - 2021/450 Karar Sayılı kararının KALDIRILMASINA, HMK'nın 353-(1)-b)-2) maddesi gereğince YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
a-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
b-15.941,86-TL asıl alacak, 7.575,56-TL işlemiş faiz, 378,78-TL faizin gider vergisi ve 27.081,08-TL icra vekalet ücreti olmak üzere toplam 50.977,28-TL'nin Gebze 1. İcra Dairesi'nin 2016/3761 sayılı takip dosyasıyla tahsilde tekerrür etmemek üzere Gebze 4. İcra Müdürlüğü'nün 2017/11 İflas sayılı iflas masasına kayıt ve kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine,
c-Alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcından, 44,40-TL peşin harcın mahsubu ile, eksik kalan 36,30-TL'nin davalıdan alınarak Hazine'ye irat kaydına,
ç-Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL başvurma harcı ile 44,40-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
d-Davacı tarafından yatırılan ve harcanan 121,00-TL müzekkere, tebligat ve diğer giderler ile 600,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 721,00-TL yargılama giderinden kabul ve ret oranına göre hesaplanan (%90,92 kabul) 655,56-TL'sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
e-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan, karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 5.100,00-TL maktu vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
f-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
g-Yargılama sonucunda ve re’sen yapılacak gider olmadığı takdirde, gerekirse re’sen yapılacak gider de mahsup edilmek ve 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatırana iadesine, şeklinde karar verilmesi gerektiği kanaatiyle heyete sunulur.
2-)İstinaf incelemesi yönünden harç ve yargılama masrafları;
a-İstinaf Kanun Yoluna Başvuru harcının hazineye irad kaydına,
b-İstinaf Karar Harcının talep halinde ilk derece mahkemesince davacıya iadesine,
c-Davacı tarafından yapılan 162,10-TL İstinaf Kanun yolu masrafı ile 113,50-TL posta masrafı olmak üzere toplam 275,60-TL'nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
ç-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
d-Davacının yatırdığı istinaf gider avansından kullanılmayan kısmının HMK'nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince davacıya iadesine,
e-Kararın, 6100 sayılı HMK'nın 359-(4) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK'nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.
13/06/2022
...
Başkan ...
¸e-imzalıdır.
...
Üye...
¸e-imzalıdır.
...
Üye...
¸e-imzalıdır.
...
Katip ...
¸e-imzalıdır.
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*