Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/19071 Esas 2018/4495 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/19071
Karar No: 2018/4495
Karar Tarihi: 07.05.2018

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/19071 Esas 2018/4495 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesini istemiştir. Mahkeme, davacının isteğini kısmen kabul etmiş ve tazminatın hesaplanması için PMF yaşam tablosunu kullanmıştır. Ancak, TRK 2010 tablosunun kullanılması gerektiğine karar verilmiştir. Karar, işçinin net geliri, bakiye ömrü ve müterafik kusur oranları gibi verilerin öncelikle belirlenmesi gerektiğini tartışmasız şekilde belirtmiştir. Kararda, 1931 tarihli PMF yaşam tablosunun kullanılması gerektiği vurgulanmıştır. Kararda, Türk Borçlar Kanunu'nun 49. ve 51. maddelerine, İş Kanunu'nun 13/1-b maddesine ve 4. maddesinin 2. fıkrasına atıfta bulunulmuştur.
21. Hukuk Dairesi         2016/19071 E.  ,  2018/4495 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


    Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

    K A R A R
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlerle, temyiz kapsamı ve nedenlerine göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine,
    2-Dava, sigortalının 29/07/2009 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu sürekli maluliyeti nedeniyle maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece, maddi ve manevi tazminat istemlerinin kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya kapsamındaki bilgi ve belgere göre, davacının tersane işçisi olarak çalışırken, sol gözüne demir batması neticesinde % 20,2 oranında malul kalacak şekilde iş kazası geçirdiği, davacı işçinin %20 oranında müterafik kusurunun olduğu, 26/11/2015 tarihli hesap raporunda TRH 2010 isimli bakiye ömür tablosu esas alınarak yapılan hesaba itibar edilerek karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Tazminatın saptanmasında, zarar ve tazminata doğrudan etkili olan işçinin net geliri, PMF yaşam tablosuna göre bakiye ömrü, işgörebilirlik çağı, işgöremezlik ve müterafik kusur oranları, Sosyal Sigortalar tarafından bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değeri gibi tüm verilerin hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde öncelikle belirlenmesi gerektiği tartışmasızdır. Öte yandan tazminat miktarı; işçinin ve destek görenin olay tarihindeki bakiye ömrü esas alınarak aktif ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluştuğu yönü ise söz götürmez. Başka bir anlatımla, işçinin günlük net geliri tesbit edilerek bilinen dönemdeki kazancı mevcut veriler nazara alınarak iskontolama ve artırma işlemi yapılmadan hesaplanacağı, bilinmeyen dönemdeki kazancının ise; yıllık olarak %10 arttırılıp %10 iskontoya tabi tutulacağı, 60 yaşına kadar (aktif) dönemde, 60 yaşından sonrada bakiye ömrüne kadar (pasif) dönemde elde edeceği kazançların ortalama yöntemine başvurulmadan her yıl için ayrı ayrı hesaplanacağı, hesaplanan tazminattan SGK tarafından bağlan gelirlerin rücuya kabil kısmı tenzil edilerek yapılan hesabın hükme esas alınması Yargıtay"ın oturmuş ve yerleşmiş görüşlerindendir.
    Bu açıklamalar ışığında somut olayda mahkemece yaptırılan hesapta PMF bakiye ömür tablosu yerine dairemizce kabul görmeyen TRK 2010 tablosunun esas alınması hatalı olmuştur.
    O halde yapılacak iş, taraflar lehine oluşan usuli kazanılmış hakları da dikkate alarak davacının maddi tazminat alacağının hesabında 1931 tarihli PMF yaşam tablosunu dikkate alarak yapılacak hesabı hükme esas alarak karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının şimdilik hesaplanmasına yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 07/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.