4. Ceza Dairesi 2015/26370 E. , 2020/27 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, konut dokunulmazlığının ihlali, yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A-Mağdur ..."ın 09.04.2014 tarihli duruşmada sanıktan şikayetçi olmadığını, davaya katılmak istemediğini beyan etmesi ve yöntemince kamu davasına katılmaması karşısında, hükümleri temyiz etmeye hak ve yetkisi bulunmadığı anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca mağdur ..."ın TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
B-Sanık hakkında yaralama ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyizde,
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanığa yükletilen üst soya karşı kasten yaralama ve gece vakti konut dokunulmazlığının ihlali eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı;
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak;
TCK’nın 58. maddesi uygulanırken, 5275 sayılı Kanunun 108/2. maddesi uyarınca en ağır cezayı içeren mahkumiyetin kararda gösterilmemesi,
Kanuna aykırı ve sanık ..."ı temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası, tekerrür uygulamasına ilişkin hükümlerdeki fıkraların sonlarına, “en ağır cezayı içeren Eğirdir Asliye Ceza Mahkemesi"nin, 2005/99 Esas ve 14.06.2006 tarihli ilamındaki 1 yıl 8 ay hapis cezasının tekerrüre esas alınmasına” ibaresinin eklenmesi şeklinde DÜZELTİLMEK ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükümlerin bu bağlamda ONANMASINA,
C-Sanık hakkında silahla tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün temyizine gelince;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanığın aşamalarda suçlamayı kabul etmemesi, suça konu silahın ele geçirilememiş olması, olaya ilişkin tanığın bulunmaması ve mağdurun kovuşturma aşamasında alınan beyanında; "olay günü de hatırladığım kadarı ile evin önünde tüfek patlatanlar oldu ancak biz ... ile tartışma yaşadığımız için ben o tüfeği ..."ın attığını zannettim ve o şekilde beyanda bulundum" şeklindeki açıklaması karşısında, sanığın cezalandırılması için her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı halde, sanığın beraati yerine yerinde görülmeyen gerekçelerle silahla tehdit suçundan mahkumiyetine karar verilmesi,
2-Kabule göre de; TCK’nın 58. maddesi uygulanırken, 5275 sayılı Kanunun 108/2. maddesi uyarınca en ağır cezayı içeren mahkumiyetin kararda gösterilmemesi,
Kanuna aykırı ve sanık ..."ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 06/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.