8. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/4351 Karar No: 2017/7417 Karar Tarihi: 22.05.2017
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2015/4351 Esas 2017/7417 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2015/4351 E. , 2017/7417 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davada asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı-karşı davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Alacaklı vekili, ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 10.12.1996 tarihli 1990/243 Esas ve 1996/496 Karar sayılı ""müdahalenin men’i ve kal’e ilişkin"" ilamına dayalı olarak İstanbul 28. İcra Dairesi"nin 2012/6398 Esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, İcra Müdürlüğü"nden ilamın infazı için talimat yazılmasını talep ettiklerini, ancak taşınmazın el değiştirdiği ve hali hazırda aynı ilamın farklı bir kişi tarafından takibe konulduğu gerekçesiyle taleplerinin reddedildiğini ileri sürerek ilamın icrasının emrolunmasına karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen dosyada borçlu vekili ise, ... İcra Dairesi"nin yetkili icra dairesi olduğunu belirterek, yetki itirazında bulunmuş, yine aynı ilamın daha önce ... İcra Dairesi"nin 2003/1740 Esas sayılı dosyasında takibe konulduğu ve derdest bulunduğundan, ... 28. İcra Dairesi"nde yapılan takibin mükerrer olduğundan bahisle iptali talebinde bulunmuştur. Mahkemece, asıl dosya bakımından icra müdürlük kararının yerinde olduğu, birleşen dosya yönünden ise borçlu vekilinin davasını takip etmediğinden bahisle reddine karar verilmiş, hüküm yalnızca borçlu vekilince temyiz edilmiştir. Dairemizce 20.01.2014 tarihli 2013/12948 Esas 2014/655 Karar sayılı ilam ile, borçlu vekilinin, 18.02.2013 tarihinde UYAP üzerinden gerekçeli mazeret dilekçesi gönderdiği, mazeret dilekçesi hakkında olumlu-olumsuz bir karar verilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde sonuca gidilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulmakla birlikte; birleşen dosya yönünden ilamın Türkiye’nin her yerinden infazının istenebileceği ve tarafları farklı olan takiplerin mükerrer olmadığı gerekçesiyle talebin reddine, asıl dosya yönünden ise, alacaklının taşınmazda müşterek malik olduğu, Ayvalık İcra Dairesi’nde yapılan takipte taraf olarak bulunmadığı, ilamın infazını istemekte hukuki yararı bulunduğu gerekçesiyle şikayetin kabulü ile İstanbul 28. İcra Müdürlüğü"nün 2012/6398 Esas sayılı dosyasında 09/04/2012 tarihli İcra Müdürlüğü kararının kaldırılmasına , alacaklı vekilinin talebi doğrultusunda işlem yapılmasına karar verilmiş olup hüküm borçlu vekilince temyiz edilmiştir. Mahkemenin ilk hükmünde asıl dava yönünden alacaklının davasının reddine karar verildiği, bu hükmün sadece borçlu vekili tarafından temyiz edildiği görülmüştür. Davacı alacaklı hükmü temyiz etmediğinden redde ilişkin hüküm kendisi açısından kesinleşmiştir. Mahkemece bozma ilamı doğrultusunda sadece birleşen dava yönünden davacı borçlunun mazeretin değerlendirilmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken alacaklı vekilinin davasının kabulü yönünde hüküm oluşturulması doğru değildir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK"nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK"nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 22.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.