Esas No: 2021/813
Karar No: 2021/1291
Karar Tarihi: 13.10.2021
Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu 2021/813 Esas 2021/1291 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/813
Karar No : 2021/1291
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı – …
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen … tarih ve …, …, … takip numaralı ödeme emirlerinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı:
İlan yoluyla tebliğ yükümlü adresinin bilinmemesi halinde başvurulacak bir tebliğ şekli olup adreste bulunamama usulüne uygun şekilde saptanmadıkça bu yolla yapılacak tebliğ hüküm ifade etmeyecektir.
Asıl borçlu … Mühendislik Yapı Denetim Anonim Şirketi adına düzenlenen ödeme emirleri adreste bulunmama nedeni ile ilanen tebliğ edilmiştir. Asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirleri 05/09/2007, 03/10/2007, 14/04/2008, 05/09/2007 tarihlerinde, muhatabın adresten taşındığı, şirketin kapandığı, adreste bulunamadığı ve yeni adresinin bilinmediği yönündeki ifadeler tebliğ alındılarına şerh düşülerek iade edilmiş, ancak tebliğ alındıları Vergi Usul Kanunu'nun 102. maddesinde sayılan kişilerden birine imzalatılmak suretiyle tutanak haline getirilmemiştir.
Bu nedenle, asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin usule uygun şekilde şirkete tebliğ edilmesi ve bunlara karşı ödeme imkanı veya yasal yollara başvurma hakkı tanınması gerekirken, usulüne uygun olarak asıl borçlu şirket nezdinde kesinleşmeyen alacak için davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla ödeme emri düzenlenmesinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Mahkeme bu gerekçeyle dava konusu ödeme emirlerini iptal etmiştir.
Davalının temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesinin 22/09/2020 tarih ve E:2016/20366, K:2020/3130 sayılı kararı:
Asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin tebliğ alındılarında Vergi Usul Kanunu'nun 102. maddesinde aranan anlamda şerh ve imza bulunmasa da, şirketin ve yönetim kurulu başkanının bilinen adreslerinde düzenlenen 10/10/2008, 14/10/2008, 17/10/2008 tarihli adres tespit tutanakları ile asıl borçlu şirketin ve temsilcisinin söz konusu adresten taşındığı ve yeni adresinin bilinmediği hususları mahalle muhtarı ve yoklama memuru imzasıyla tespit edilmiştir.
Asıl borçlu şirketin bilinen adreslerinde düzenlenen adres tespit tutanaklarıyla şirketin adreste bulunamadığının mahalle muhtarı nezdinde tespiti üzerine usulüne uygun olarak ilânen tebliğ edilen amme alacaklarının kesinleşmediğinden söz edilemeyecektir.
Bu nedenle uyuşmazlık konusu olayda, davacının kanuni temsilcilik sıfatını haiz olup olmadığı, tahsil zamanaşımını kesen sebeplerin bulunup bulunmadığı gibi hususlar araştırılarak yeniden bir karar verilmesi gerektiğinden, Vergi Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Daire bu gerekçeyle kararı bozmuştur.
… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararı:
Mahkeme, ilk kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçeyle ısrar etmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Asıl borçlu şirketin bilinen adreslerinde düzenlenen adres tespit tutanaklarıyla adreste bulunmadığı hususunun mahalle muhtarı nezdinde tespit edilmesi üzerine amme alacağının ilanen tebliğ edilerek kesinleştirilmesi ve asıl borçlu şirketin malvarlığından tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması üzerine davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla ödeme emri düzenlenmesinde hukaka aykırılık bulunmadığı belirtilerek aksi yönde verilen ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, ısrar kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay Dördüncü Dairesinin yukarıda yer verilen kararının dayandığı aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ısrar kararının bozulması gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1- Davalının temyiz isteminin KABULÜNE,
2- … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,
3- Yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına,
2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren on beş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/10/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
X - KARŞI OY:
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında ısrar kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.