Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/2028 Esas 2017/4537 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2028
Karar No: 2017/4537
Karar Tarihi: 05.06.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/2028 Esas 2017/4537 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, davalıların müşterek ve müteselsil kefil oldukları iddiasıyla açılan itirazın iptali davasında, davalıların sözleşmedeki müteselsil kefil kısmını imzaladıkları ve kefaleti bildikleri gerekçesiyle davanın kısmen kabul edilmesine karar vermiştir. Ancak, sözleşmenin kefaleti düzenleyen maddesi, 01.07.2012'de yürürlüğe giren yeni Borçlar Kanunu'ndan sonra imzalandığı için mahkemece incelemeye alınması gerektiği belirtilerek, kararın bozulmasına karar verilmiştir. Davada bahsi geçen kanun madde numaraları: Borçlar Kanunu 583. ve 609. maddeleridir.
19. Hukuk Dairesi         2017/2028 E.  ,  2017/4537 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, davalıların davacı müvekkili ile imzaladıkları Genel Kredi Sözleşmesi uyarınca ... ...ımacılık San. Ticaret Limited Şirketi"ne kullandırılan kredilere müşterek ve müteselsil kefil olduklarını, kefaletleri nedeniyle borçlu olup, gönderilen ihtarnameye rağmen borcu ödemediklerini,buna istinaden davalılar hakkında ... İcra Müdürlüğü"nün 2013/3315 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, itirazları üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline ve asıl alacak üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar, davacı banka tarafından .... ve Madencilik Sanayi Ticaret Limited Şirketi adına kredi kullandırıldığını, kendileri adına bu borç için herhangi bir imzada bulunmadıkları gibi kendileri adına da herhangi bir kredi kullanmadıklarının banka kayıtları ve belgelerden belli olduğunu, gerek kefil ve gerekse müteselsilen borçlu olmadıklarını, buna dair el yazısıyla herhangi bir ibare yazmadıklarını, bankanın sözleşmeye sonradan ilavelerde bulunduğunu, borcun şirkete ait olduğunu iddia ederek davanın reddini istemişlerdir
    Mahkemece, yapılan incelemeler neticesinde davalıların kredi evrakı matbu metninde müteselsil kefille ilgili olan kısımların tamamını imzaladıkları, bu durumda kendilerinin müteselsil kefil oldukları ve bunu bildikleri, borçlu olmadıkları yönündeki itirazlarına kredi sözleşmesindeki imzaları nazara alınarak itibar edilmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
    Davalıların kefaleti olduğu iddia edilen Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesinin 01.07.2012"de yürürlüğe giren ... Borçlar Kanunu "dan sonra 23.11.2012 "de imzalandığı anlaşılmaktadır. Davalı borçluların kefaletlerinin ... Borçlar Kanunu 583.maddesinde bahsedilen kefalet şekil şartlarını ...ıyıp ...ımadığı hususunda mahkemece bir inceleme yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu yönde bir inceleme yapılmadan karar verilmesi doğru görülmemiş,kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 05/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.