Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2021/1165
Karar No: 2021/1752
Karar Tarihi: 13.10.2021

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/1165 Esas 2021/1752 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/1165
Karar No : 2021/1752

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- … Bakanlığı
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …
2- … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay İkinci Dairesinin 30/12/2020 tarih ve E:2017/885, K:2020/3968 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İzmir Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü Karabağlar Hizmet Merkezi bünyesinde … olarak görev yapan davacının, eski unvanı olan iş ve meslek danışmanlığı kadrosuna atanma istemiyle yaptığı 07/03/2017 tarihli başvurunun reddedilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı işlem ile 26/03/2015 tarih ve 29307 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan İş ve Meslek Danışmanlarının Atanma ile Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 11. ve 12. maddelerinin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay İkinci Dairesinin 30/12/2020 tarih ve E:2017/885, K:2020/3968 sayılı kararıyla;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1/(a), 14/3/(c), 15/1/(b) ve 14/3/(c); Anayasa'nın 124.; 4904 sayılı Türkiye İş Kurumu Kanunu'nun 15.; dava konusu Yönetmeliğin 11 ve 12. maddelerinin dava tarihinde yürürlükteki hâlleri ile Yönetmeliğin anılan maddelerinin 29/05/2018 tarih ve 30435 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Yönetmelikle değişik hâllerine yer verildikten sonra;
Yönetmeliğin dava konusu 11. maddesi yönünden;
İptal davalarında dava açma koşullarından biri olan menfaat ihlalinin; kişisel, meşru, güncel bir menfaatin bulunması hâlinde gerçekleştiği, iptal davasında ehliyet koşulunun varlığı için iptali istenilen işlem ile davacı arasında ciddi ve makul bir ilişki kurulabilmesinin zorunlu olduğu,
Gerçek veya tüzel kişilerin; idari işlemleri, iptal davası yoluyla yargı önüne getirmeleri durumunda, idari işlem ile menfaat ilgilerinin bulunup bulunmadığı belirlenirken, davacının idari işlem karşısındaki durumunun ortaya konulması gerektiği,
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan hâliyle, Yönetmeliğin 11. maddesinde; iş ve meslek danışmanlığına kurum içinden atanma usul ve şartlarının öngörüldüğü, anılan kadroya yeniden atanmayı düzenleyen 12. maddesinde de iş ve meslek danışmanı kadrosunda bulunmakta iken kendi talepleri ile aynı düzeydeki görevlere veya daha alt görevlere atananların 2 yıl geçmedikçe iş ve meslek danışmanı kadrosuna yeniden atanamayacakları, bu madde hükümlerine göre yeniden iş ve meslek danışmanı kadrolarına atanmalarında 11. madde hükümlerinin uygulanacağının hüküm altına alındığı,
Uyuşmazlıkta; veri hazırlama ve kontrol işletmeni olarak atandığı 18/08/2015 tarihinden itibaren Yönetmeliğin 11. maddesinin uygulanabilmesinin ön koşulu olan ve 12. maddede belirtilen iki yıl alt kadroda görev yapmış olmak şartına sahip olmayan davacının, Yönetmeliğin 11. maddesinin iptalini istemesinde, hukuki menfaatinin bulunmadığı sonucuna varıldığı,
Yönetmeliğin dava konusu 12. maddesi yönünden;
Yönetmeliğin 12. maddesinin, 29/05/2018 tarih ve 30435 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Yönetmeliğin 3. maddesiyle değiştirilmişse de; davacının iş ve meslek danışmanlığı kadrosuna atanma istemi, anılan maddede yer alan "...2 yıl geçmedikçe iş ve meslek danışmanlığı kadrosuna atanamazlar..." koşulunu taşımadığı gerekçesiyle reddedildiğinden ve değişiklikle aynı kuralın tekrarlandığı görülmekle dava konusu düzenlemenin esastan incelenmesinin gerektiği,
4904 sayılı Kanun'un 15. maddesi ile iş ve meslek danışmanlarının çalışma usul ve esasları ile diğer hususların Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirleneceği konusunda yetki verildiği ve dava konusu Yönetmeliğin ilgili hükmünün de bu yetkiye dayanılarak düzenlendiğinin anlaşıldığı,
İdarenin düzenleme yapma konusunda sahip olduğu yetkisini, kamu hizmetinin etkin ve verimli şekilde yürütülebilmesi için kamu yararı ve hizmet gereklerini gözeterek üst hukuk normlarına aykırı olmayacak şekilde kullandığı sonucuna varıldığından, dava konusu düzenleyici işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı,
Dava konusu bireysel işlem yönünden;
Davacının, İstanbul Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü Başakşehir Hizmet Merkezinde iş ve meslek danışmanı olarak görev yapmakta iken, eş durumu mazeretine dayanarak alt unvanı kabul ettiğine dair tayin talebi doğrultusunda İzmir Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğüne veri hazırlama ve kontrol işletmeni olarak atamasının yapıldığı 18/08/2015 tarihinden itibaren, Yönetmeliğin 12. maddesinde belirtilen (2) yıl alt görevde çalışma şartını tamamlamadan 07/03/2017 tarihinde eski unvanı olan iş ve meslek danışmanlığı kadrosuna atanma talebinde bulunduğu açık olduğundan, hukuka uygun olduğu belirlenen düzenlemeye dayalı olarak tesis edilen bireysel işlemde de hukuka aykırılık görülmediği gerekçeleriyle,
Yönetmeliğin 11. maddesi yönünden davanın ehliyet yönünden reddine, 12. maddesi ile davacının eski unvanı olan iş ve meslek danışmanlığı kadrosuna atanma istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin 14/03/2017 tarih ve 10421 sayılı işlem yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, normlar hiyerarşisine göre yönetmelik, genelge gibi düzenlemelerle ancak kanunla verilmiş olan bir hakkın kullanılmasına dair usul ve esasların açıklanabileceği, bir hakkın genişletilmesi veya daraltılması yönünde kural getirilemeyeceği, iş ve meslek danışmanı kadrosuna atamaya ilişkin kuralların, 4904 sayılı Kanun'un 15. maddesinde öngörülen, düzenlenmesi yönetmeliğe bırakılan usul ve esaslar kapsamında değerlendirilemeyeceği; davanın, iki yıl alt kadroda görev yapma şartının hukuka ve menfaatine aykırı olduğu düşüncesiyle açıldığı, bu sebeple 11. maddenin iptalini istemekte ehliyetinin bulunduğu; davalı kurum nezdinde çalışanların haricindekilerin mevcut unvanlarından feragat etseler dahi süre yönünden bir şart aranmaksızın atamalarının gerçekleştirildiği, bunun eşitlik ilkesine aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idarelerden Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından, 4904 sayılı Kanun’un 15. maddesinin dava konusu Yönetmeliği düzenleme yetkisini verdiği, dava konusu düzenlemelerin personelin daha adil bir şekilde iş ve meslek danışmanı unvanlı kadrolara atanmalarını temin etmek için yapıldığı, hukuka ve mevzuata uygun olduğu, davacının alt göreve atanma talebinde bulunurken Yönetmelik hükümlerine göre doğuracağı sonucun bilincinde olduğu, bireysel işlemin Yönetmeliğin dava konusu 12. maddesine uygun olduğu belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuş, diğer davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden davacının yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacının, İstanbul Çalışma ve İş Kurumu Başakşehir Hizmet Merkezinde … olarak görev yapmakta iken, eşinin Türkiye Devlet Demiryolları Kurumu İzmir ili Alsancak Limanında … olarak görev yapması nedeniyle 30/03/2015 tarihli dilekçesi ile eş durumundan dolayı İzmir iline tayin talebinde bulunduğu, 29/05/2015 tarihli dilekçesinde de, alt göreve geçebileceğini belirterek talebini yenilediği, 03/08/2015 tarihli dilekçesiyle, daha alt göreve atanmayı kabul ettiği yönündeki tayin talebi doğrultusunda 18/08/2015 tarihinde veri hazırlama ve kontrol işletmeni olarak İzmir Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğüne atandığı ve 14/09/2015 tarihinde fiilen görevine başladığı, 07/03/2017 tarihinde, eski unvanı olan iş ve meslek danışmanlığı kadrosuna atanma talebiyle Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğüne başvurduğu, … tarih ve … sayılı işlemle, talebi doğrultusunda veri hazırlama ve kontrol işletmenliği kadrosuna atandığından İş ve Meslek Danışmanlarının Atanma ile Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin ''Kurum içinden yeniden atanma'' başlıklı 12/1. maddesi gereği talebinin reddi üzerine temyizen incelenmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı" başlıklı 2. maddesinde, iptal davası; yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı oldukları ileri sürülen idari işlemlerin iptalleri amacıyla menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan dava olarak tanımlanmıştır.
Anılan Kanunun 7. maddesinin 1. fıkrasında ise, dava açma süresinin, özel yasalarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay'da ve idare mahkemelerinde altmış gün olduğu, aynı maddenin 4. fıkrasında, ilanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresinin, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı, ancak bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililerin, düzenleyici işlem veya uygulanan işlem yahut her ikisine karşı dava açabilecekleri belirtilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; dava konusu Yönetmeliğin 12. maddesi ile davacının eski unvanı olan iş ve meslek danışmanlığı kadrosuna atanma istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemi yönünden davanın reddi yolunda verilen Daire kararının usul ve hukuka uygun bulunduğu, davacı tarafından dilekçede ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bu kısımlarının bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı sonucuna varılmıştır.
Daire kararının, davanın ehliyet yönünden reddine ilişkin kısmına gelince;
Subjektif ehliyet koşulu olan "menfaat ihlali", içtihatlarda dava konusu işlemle davacı arasında kurulan kişisel, meşru, güncel bir menfaat ilişkisi olarak tanımlanmaktadır. Menfaatin kişisel olması idari işlemin mutlaka davacı hakkında uygulanmış olmasını gerektirmemektedir. Sözü edilen menfaat ilişkisinin varlığı ve sınırları davacının statüsü dikkate alınmak suretiyle ve her olayda yargı yerince uyuşmazlığın niteliği de göz önünde tutularak belirlenmektedir.
Dava konusu uyuşmazlıkta, davacı, veri hazırlama ve kontrol işletmeni olarak görev yapmakta olup, iptalini istediği Yönetmeliğin 11. maddesi ise, yardımcı hizmetler sınıfında görev yapanlar hariç halen Kurumda kadrolu olarak çalışan ve İş ve Meslek Danışmanı Mesleki Yeterlilik Belgesine sahip olanlar arasından ihtiyaç duyulması halinde boş bulunan İş ve Meslek Danışmanı kadrolarına yapılacak atamalara ilişkin usul ve esasları düzenlemektedir. Bir kamu görevlisinin, hakkında uygulanacak olan düzenleyici işlemlere karşı, kural olarak dava açma ehliyeti bulunmaktadır.
Bu itibarla, veri hazırlama ve kontrol işletmeni olarak görev yapan davacının, İş ve Meslek Danışmanlarının Atanma ile Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin "Kurum içinden iş ve meslek danışmanlığına atanma" başlıklı 11. maddesinin iptalini istemede menfaatinin bulunduğu sonucuna varıldığından, Daire kararında bu yönden hukuka uyarlık görülmemiştir.
Ancak, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7. maddesinin 1. fıkrasında, dava açma süresinin, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay'da ve idare mahkemelerinde altmış gün olduğu, aynı maddenin 4. fıkrasında, ilanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresinin, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı, ancak bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililerin, düzenleyici işlem veya uygulanan işlem yahut her ikisine karşı dava açabilecekleri belirtilmiştir.
Buna göre, ilan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlayan dava açma süresi içerisinde idari davaya konu edilmeyen düzenleyici işlemlerin, bu tarihten sonra davaya konu edilebilmeleri için, ilgili hakkında uygulama işlemi kurulmuş olması, uygulama işleminin ise, birlikte dava konusu edilen düzenleyici işlemin uygulanması niteliğinde bulunması gerekmektedir. 2577 sayılı Kanunun 7. maddesinde belirtilen "uygulama işlemi" kavramı, düzenleyici işlemlere dayanılarak ilgililer hakkında tesis edilen ve onların menfaatlerinin ihlal edilmesi sonucunu doğuran, başka bir ifadeyle hukuksal durumlarında değişiklik yaratan işlemleri ifade etmektedir.
Bu bağlamda, 26/03/2015 tarih ve 29307 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan İş ve Meslek Danışmanlarının Atanma ile Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 11. maddesinin iptalini istemekte davacının menfaatinin bulunduğu açık ise de, olayda söz konusu düzenleyici işlemin uygulanması niteliğinde davacı hakkında bir işlemin tesis edilmemiş olduğu gözetildiğinde, anılan Yönetmelik maddesinin iptali istemiyle 05/04/2017 tarihinde açılan davada süre aşımı bulunduğundan, Daire kararının davanın ehliyet yönünden reddine ilişkin kısmında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen ehliyet yönünden reddine, kısmen esastan reddine ilişkin Danıştay İkinci Dairesinin temyize konu 30/12/2020 tarih ve E:2017/885, K:2020/3968 sayılı kararının, yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
3. Kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
4. Kesin olarak, 13/10/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi