Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/18715 Esas 2018/4484 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/18715
Karar No: 2018/4484
Karar Tarihi: 07.05.2018

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/18715 Esas 2018/4484 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2016/18715 E.  ,  2018/4484 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi



    Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
    K A R A R
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, kanuni gerektirici nedenlerle, temyiz kapsam ve nedenlerine göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
    2-Dava, sigortalının 10/01/2013 tarihli iş kazasından sürekli iş göremezliğe uğraması nedeniyle maddi ve manevi zararların giderilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece, 39.667,92 TL maddi tazminatın olay tarihinden, 11.000 TL manevi tazminatın ise dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
    6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 117/2.maddesine göre de İş kazası nedeniyle tazminat alacağı haksız fiile dayalı olup, faiz başlangıcı tazminatı doğuran zararlandırıcı olay tarihidir.
    Somut olayda, dava konusu iş kazasının 10/01/2013 tarihinde meydana geldiği, dava dilekçesi ile talep edilen maddi ve manevi tazminat istemi için olay tarihinden itibaren faiz uygulanmasına karar verilmesinin açıkça talep edildiği halde, Mahkemece maddi tazminat istemine olay tarihinden itibaren faiz işletilirken; manevi tazminata dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi doğru olmamıştır.
    Mahkemece, yukarda belirtilen maddi ve hukuksal olgular gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği anlaşıldığından hüküm bozulmamalı HMK 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
    SONUÇ : Yukarıda yapılan açıklama gereğince;
    Hüküm fıkrasının 3. bendinin silinerek yerine;
    “11.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 10/01/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine,” rakam ve sözcüklerinin yazılmak suretiyle, hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlere yükletilmesine, 07/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.