Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu 2021/349 Esas 2021/1289 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/349
Karar No : 2021/1289

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı - …
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, şirket ortağı sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin 2004 yılına ait borçların tahsiline ilişkin kısmının iptali istemiyle dava açılmıştır.
… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı:
Dava konusu ödeme emrine konu alacaklar için asıl … Tur Turizm Promosyon Hizmetleri Ticaret Limited Şirketi adına düzenlenen ödeme emri, şirkete bilinen adresinde ulaşılamaması nedeniyle ilan yolu ile tebliğ edilmiş, bilinen adreste ulaşılamadığına ilişkin tebliğ alındısı ise sadece dağıtıcı tarafından paraflanıp usulüne uygun olarak tutanak haline getirilmeden davalı idareye iade edilmiştir.
Bu durumda asıl borçlu şirket adına usulüne uygun olarak takip yolları tüketilmeden, davacı adına şirket ortağı sıfatıyla ödeme emri tanzim edilmesinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Mahkeme bu gerekçeyle dava konusu ödeme emrini iptal etmiştir.
Davalının temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesinin 12/03/2020 tarih ve E:2016/10554, K:2020/1434 sayılı kararı:
Asıl borçlu şirketin bilinen adresinde 21/05/2010 ve 21/06/2010 tarihlerinde düzenlenen adres tespit tutanakları ile adresin terk edildiği hususu ifade sahibi ve iş hanı yöneticisi imzalarıyla tespit edilmiş ve Vergi Usul Kanunu'nun amaçladığı anlamda tebliğ imkansızlığı ortaya konulmuş olduğundan ilanen tebliğ için gerekli şartların oluştuğu ve ilanen tebliğ üzerine davacı adına dava konusu ödeme emrinin tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda şirket adına düzenlenen emri için ilanen tebliğ şartları oluştuğundan, esasa ilişkin bir inceleme yapılması gerekirken, şirket adına usulüne uygun takibat yapılmadığından bahisle dava konusu ödeme emrinin ilgili kısmını iptal eden Vergi Mahkemesi kararında yasal isabet bulunmamaktadır.
Daire bu gerekçeyle kararı bozmuştur.
… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararı:
Mahkeme, ilk kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçeyle ısrar etmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Asıl borçlu şirket adına vadesinde ödenmeyen vergi borçlarının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin ilanen tebliğ edildiği, yapılan malvarlığı araştırması sonucunda şirketin herhangi bir malvarlığının olmadığının tespit edilmesi üzerine davacı adına şirket ortağı sıfatıyla dava konusu ödeme emrinin hukuka uygun olarak düzenlendiği belirtilerek aksi yönde verilen ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, ısrar kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay Dördüncü Dairesinin yukarıda yer verilen kararının dayandığı aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ısrar kararının bozulması gerekmektedir.
Öte yandan, Mahkeme tarafından 213 sayılı Kanun'un 103. maddesindeki koşulların gerçekleştiği olayda ilanen yapılan tebligatın aynı Kanun'un 104. maddesinde düzenlenen şekle uygun olarak yapılıp yapılmadığı dolayısıyla kamu alacağının kesinleşip kesinleşmediği, dava dilekçesinde ödeme emri içeriği borcun ödendiği iddia olunduğundan dava konusu uyuşmazlığı sona erdirecek türden bir ödemenin bulunup bulunmadığı hususları da değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği tabiidir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1- Davalının temyiz isteminin KABULÜNE,
2- … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,
3- Yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına,
2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren on beş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/10/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

X - KARŞI OY:
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında ısrar kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.