Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2282
Karar No: 2018/5240
Karar Tarihi: 24.12.2018

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2018/2282 Esas 2018/5240 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, adi ortaklık sözleşmesine aykırı davranışlar nedeniyle kâr payı alacağı ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan incelemeler sonucunda davalının program satışından elde ettiği gelirin davacıya düşen payının belirlenmesi gerektiği belirtilmiş ve maddi tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmiştir. Manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Davanın sonucunu belirlemek için adi ortaklık ilişkisi nedeniyle program satışından elde edilen gelirin miktarı belirlenecek, masraf ve giderler düşülecek ve taraflar arasındaki paylaşım oranına göre davacının tasfiye payı alacağı hesaplanacaktır. Kararda 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 520 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümlerine uygun olarak alınacak bilirkişi raporu doğrultusunda uyuşmazlığın çözümlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Manning tazminat hakkında da karar verilmesi gerektiği belirtilmiş ancak koşulları oluşmadığından bu istemin reddedilmesine karar verilmesi gerektiği kaydedilmiştir. Karara karşı, tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceği belirtilmiş.
Kanun maddeleri:
- 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 520 ve devamı m
15. Hukuk Dairesi         2018/2282 E.  ,  2018/5240 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, adi ortaklıktan kaynaklanan kâr payı alacağı ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kâr payı alacağı yönünden kısmen kabulüne, manevi tazminat hakkında verilen karar kesinleşmiş olmakla yeniden karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma ilamı gereğince inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2-Davacı, davalının adi ortaklık sözleşmesi mahiyetindeki 16.07.2005 tarihli “özel anlaşmadır” başlıklı sözleşmeye aykırı davranışları nedeniyle uğradığını iddia ettiği 10.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL de manevi zararlarının tazminini istemiştir. Davalı ise cevap dilekçesi diğer savunmalarında sözleşme hükümlerinin öncelikle davacı tarafça ihlal edildiğini sürerek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece maddi tazminat talebiyle ilgili ıslah da gözetilerek, davalının sözleşme konusu programları bizzat satarak elde ettiği gelir olarak tespit edilen 23.460-TL maddi tazminat ile 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, davalının temyizi üzerine bu karar Dairemizin 09.02.2016 gün, 2016/94 Esas, 2016/816 Karar sayılı ilamıyla uyuşmazlığın 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 520 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklı hükümlerine uygun olarak alınacak bilirkişi raporu doğrultusunda çözülmesi gerektiği belirtilerek bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyulduktan sonra bilirkişiden ek rapor alınmış, ilk kararda hüküm altına alınan davalının program satışından elde ettiği belirlenen gelirin sözleşmedeki paylaşım oranına göre davacı şirkete düşen %75’i olan 17.595,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsili ile manevi tazminat hakkında verilen karar kesinleşmiş olmakla yeniden karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiştir. Verilen bu ikinci karar da yine davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Adi ortaklığın aktifinin sadece davalının banka hesaplarındaki para olduğu kabul edilerek sonuca gidilmiş ise de; davalı, davacının da sözleşme konusu programlardan satmasına
    rağmen davalı payını ödemediğini ileri sürerek buna yönelik olarak davacı şirketin defter kayıt ve belgelerinin incelenmesini istemiştir. Davacı da dava dilekçesinde davalı tarafından yazılan programlardan 354,00 TL’den 45 adedini sattığını kabul etmiştir.
    Bu durumda, davacıya adi ortaklık ilişkisinin devam ettiği döneme ait ticari defter, kayıt belgeleri ibraz ettirilerek ve bilirkişi heyetine mali müşavir de dahil edilip davacının adi ortaklık ilişkisi nedeniyle program satarak elde ettiği gelir miktarı da en az dava dilekçesinde kabul ettiği miktar ve birim fiyat üzerinden hesaplanıp adi ortaklığın toplam aktifi belirlendikten sonra bu gelirin elde edilmesi için yapılan veya yapılması gereken masraf ve giderler düşüldükten sonra taraflar arasındaki sözleşmede kararlaştırılan paylaşım oranı uyarınca davacının istemekte haklı olduğu tasfiye payı alacağı konusunda gerekçeli ve denetime elverişli ek rapor alınıp maddi tazminat istemine yönelik olarak davanın sonuçlandırılması gerekirken eksik inceleme ile kâr payı alacağı ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
    Öte yandan yerel mahkemenin ilk kararında, 10.000,00 TL manevi tazminata da hükmedilmiş olup davalının temyizi üzerine hüküm araştırmaya yönelik olarak bozulmuştur. Dairemizin bozma ilamında, davalının manevi tazminata yönelik veya bozma kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine karar verildiğine dair bir ifade bulunmamaktadır. Dolayısıyla bozma kapsamı dışında kaldığından kararın bu kısmının kesinleştiğinin söylenilmesi mümkün değildir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 98/II. maddesindeki yollama nedeniyle haksız fiilden ... sorumluluğa ilişkin hükümler kıyasen sözleşmeye aykırılık hallerinde de uygulanır ise de; aynı Kanunun 49. maddesi hükmünce manevi tazminata hükmedilebilmesi için sözleşmeye aykırılık hallerinin, karşı tarafın kişilik haklarına haksız bir saldırı oluşturması gerekir. Somut olayda davalı adi ortağın satış yetkisi olmamasına rağmen kendi adına ve daha ucuz fiyatla programı pazarlaması şeklindeki sözleşmeye aykırı eylemi davacı adi ortak şirketin kişilik haklarına haksız saldırı niteliğinde değildir. Bu halde, koşulları oluşmayan manevi tazminat isteminin reddi yerine yanlış değerlendirme sonucu kısmen kabule dair kararın kesinleştiğinden bahisle bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmesi de usul ve yasaya aykırı olmuştur.
    Belirtilen sebeplerle kararın bozulması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 24.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi