5. Hukuk Dairesi 2019/3936 E. , 2020/519 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca ONANMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 10/10/2018 gün ve 2017/21546 Esas - 2018/16904 Karar sayılı ilama karşı davalılar vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R –
4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkin davanın kabulüne dair mahkemece verilen karar, taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizce onanmış, bu karara karşı davalılar vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, Yargıtay ilamında yazılı gerekçelere göre davalılar vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme istekleri HUMK’nun 440.maddesinde yazılı nedenlerden hiç birisine uymadığından yerinde değildir. Şöyle ki;
1-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda sulu tarım arazi niteliğinde olan ve sulama projesi kapsamında kamulaştırılan taşınmazların yapılacak olan sulama sistemi ile sulama maliyetinin azalacağından bahsedilerek, kamulaştırmadan arta kalan kısımlarında %30 değer artışı olacağı kanatiyle bedel belirlenmiş olup,sulu tarım arazisi olarak kabul edilen taşınmazların kamulaştırmadan önce hangi kaynaktan ve ne şekilde sulandığı (motopomp vs) belirlenmeden azalacak masraf kalemleri net ve ayrıntılı şekilde,herhangi bir resmi veriye dayandırılmadan soyut ifadelerle kalan bölümlerde değer artışı belirlenmek suretiyle bedel tespit edilmesi,
2-Hükme esas alınan ilk bilirkişi raporunda dava konusu 253, (kök) 254, (kök) 255,283 parsel sayılı taşınmazların net gelir metoduna göre m2 birim fıyatının 12,01 TL olarak tespit edildiği halde, 12.02.2016 tarihli ek bilirkişi raporunda gerekçesi açıklanmadan 283 parsel sayılı taşınmazdan ifraz olan 411 ve 412 parsel sayılı taşınmazlara nasıl tespit edildiği gerekçelendirilmeden 1.93TL m2 birim fiyatı üzerinden, kamulaştırma bedelinin belirlenmesi,
3-Dava konusu (kök) 254 parsel sayılı taşınmazın ifraz sonrası 404,405,406 parsel, (kök) 255 parsel sayılı taşınmazın ifraz sonrası 407,408 parsel sayılı taşınmazlar, (kök) 283 parsel sayılı taşınmazın ifraz sonrası 409,410,411,412 parsel sayılı taşınmazlara ayrıldığı, kamulaştırmaya konu bölümlerin 405,408,411,412 parsel sayılı taşınmazlara isabet ettiği anlaşılmış olup,her bir kök parselden ifrazen oluşan parsellerin yüzölçümleri dikkate alınıp, her bir kök parsel için ayrı ayrı kamulaştırılan ve kamulaştırmadan arta kalan alanlar gözetilerek , her bir kök parsel için ayrı ayrı değer artış miktarlarının hesaplanması gerekirken hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu yönteme uyulmadan yazılı şekilde hesaplama hataları yapan raporun hükme esas alınması,
4-28.04.2018 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 7139 sayılı Yasanın 6.maddesi gereğince DSİ Genel Müdürlüğü harçtan muaf hale geldiğinden, DSİ Genel Müdürlüğü aleyhine harca hükmedilmesi,
Doğru olmadığı gibi;
5-7139 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 fıkrası gereğince bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedel bakımından; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiği bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından;
Davalılar vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizin 10.10.2018 gün ve 2017/21546 Esas 2018/16904 Karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra, işin esasının incelenmesinde;
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Arazi niteliğindeki Büyükoba mahallesi 253,405,408 parsel sayılı taşınmazlara gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine, karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda sulu tarım arazi niteliğinde olan ve sulama projesi kapsamında kamulaştırılan taşınmazların yapılacak olan sulama sistemi ile sulama maliyetinin azalacağından bahsedilerek ,kamulaştırmadan arta kalan kısımlarında %30 değer artışı olacağı kanatiyle bedel belirlenmiş olup,sulu tarım arazisi olarak kabul edilen taşınmazların kamulaştırmadan önce hangi kaynaktan ve ne şekilde sulandığı (motopomp vs) belirlenmeden azalacak masraf kalemleri net ve ayrıntılı şekilde,herhangi bir resmi veriye dayandırılmadan soyut ifadelerle kalan bölümlerde değer artışı belirlenmek suretiyle bedel tespit edilmesi,
2-Hükme esas alınan ilk bilirkişi raporunda dava konusu 253, (kök) 254, (kök) 255,283 parsel sayılı taşınmazların net gelir metoduna göre m2 birim fıyatının 12.01 TL olarak tespit edildiği halde, 12.02.2016 tarihli ek bilirkişi raporunda gerekçesi açıklanmadan 283 parsel sayılı taşınmazdan ifraz olan 411 ve 412 parsel sayılı taşınmazlara nasıl tespit edildiği gerkçelendirilmeden 1.93TL m2 birim fiyatı üzerinden, kamulaştırma bedelinin belirlenmesi,
3-Dava konusu (kök)254 parsel sayılı taşınmazın ifraz sonrası 404,405,406 parsel, (kök) 255 parsel sayılı taşınmazın ifraz sonrası 407,408 parsel (kök) 283 parsel sayılı taşınmazın ifraz sonrası 409,410,411,412 parsel sayılı taşınmazlara ayrıldığı kamulaştırmaya konu bölümlerin 405,408,411,412 parsel sayılı taşınmazlara isabet ettiği anlaşılmış olup,her bir kök parselden ifrazen oluşan parsellerin yüzölçümleri dikkate alınıp, her bir kök parsel için ayrı ayrı kamulaştırılan ve kamulaştırmadan arta kalan alanlar gözetilerek, her bir kök parsel için ayrı ayrı değer artış miktarlarının hesaplanması gerekirken hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu yönteme uyulmadan yazılı şekilde hesaplama hataları yapan raporun hükme esas alınması,
4-28.04.2018 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 7139 sayılı Yasanın 6.maddesi gereğince DSİ Genel Müdürlüğü harçtan muaf hale geldiğinden, DSİ Genel Müdürlüğü aleyhine harca hükmedilmesi,
Doğru olmadığı gibi;
5-7139 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 fıkrası gereğince bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedel bakımından; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden;
Mahkeme kararın açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazları doğrultusunda BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan karar düzelteme harcının istenildiğinde iadesine, 16/01/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.