8. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/7140 Karar No: 2017/7413 Karar Tarihi: 22.05.2017
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2016/7140 Esas 2017/7413 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2016/7140 E. , 2017/7413 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Borçlu vekili, 11.08.2015 tarihli talep dilekçesi ile, ... 30.İcra Müdürlüğü’nün 2015/15739 Esas sayılı dosyasından gönderilen tebligatın 07.08.2015 tarihinde usulsüz şekilde apartman kapıcısına tebliğ edildiğini, apartman kapıcısının Tebligat Kanununun 16. maddesinde yazılı olan tebligat yapılacak kişilerden olmadığını, icra emrinde ... 30.İcra Müdürlüğü yazmakta ise de dosya numarasının bulunmadığını ayrıca dayanak ilam örneğinin de eklenmediğini ileri sürerek usulsüz tebliğ işleminin ve eksik düzenlenmiş icra emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Borçlu vekili 21.08.2015 tarihli dilekçesi ile, takibe dayanak mahkeme ilamının menfi tespit davasına ilişkin olup kesinleşmeden takip konusu yapılamayacağını ileri sürerek takibin iptalini talep etmiştir. Alacaklı vekili, borçlu vekiline yapılan tebligatın usulüne uygun olduğunu belirterek şikayetin reddini talep etmiştir. Mahkemece, icra emrinin Tebligat Kanunu’nun 16.maddesi gereğince daimi çalışan ad ve imzasına 07.8.2015 tarihinde tebliğ edildiği, takibe itiraz yasal beş günlük sürede ileri sürüldüğünden tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin şikayette hukuki yarar bulunmadığından tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin reddine, menfi tespit davasına ilişkin ilamların kesinleşmeden takibe konulamayacağı gerekçesiyle de takibin iptaline karar verilmiş olup hüküm alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. İİK 72.maddesine göre menfi tespit davasına ilişkin ilamlar kesinleşmeden icra takibine konu edilemez. Bu konudaki şikayet İİK"nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Somut olayda, Mahkemece de kabul edildiği üzere borçlu ... vekili avukat ... adına çıkan icra emri, vekil ile birlikte çalıştığını beyan eden daimi işçisine 07.08.2015 tarihinde tebliğ edilmiştir. Bu haliyle tebligat usulüne uygun olup, borçlu vekilinin 21.08.2015 tarihli dilekçesi ile takip dayanağı ilamın menfi tespit davası olması sebebiyle kesinleşmeden takibe konulamayacağına ilişkin başvurusu yönünden yedi günlük yasal sürenin geçirildiği görülmektedir. Mahkemece bu istemin de süreden reddine karar verilmesi gerekirken aksi yönde hüküm tesisi doğru değildir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK"nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK"nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 22.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.