19. Hukuk Dairesi 2017/296 E. , 2017/4529 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi,gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili , davalının keşidecisi , dava dışı ... Ltd. Şti.nin lehdarı bulunduğu bir adet 6.000,00 TL bedelli çekin anılan şirket tarafından müvekkiline ciro edildiğini ,müvekkilinin de çek borcuna karşılık dava dışı A.Ş ‘ye ciro ettiği, bu çekle ilgili olarak davalının ödemeden men talimatı vermesi üzerine tahsilatı gerçekleştiremeyince bu kez hamil A.Ş. tarafından müvekkili aleyhine girişilen takip sonrasında müvekkilinin ödemede bulunduğunu, ödediği bedelin rücuen tahsiline yönelik davalı aleyhine başlattığı takibe itiraz sonucu takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaliyle takibin devamına ve %40 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davaya konu edilen çek üzerindeki keşideci imzasının müvekkiline ait olmadığı gibi davacıya bir borcu bulunmadığını bildirerek, davanın reddini ve %20 oranındaki tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı yanın borçlu bulunmadığı yönündeki savunmasını kanıtlayacak yazılı delil sunamadığı gibi, öte yandan kambiyo yoluyla çeke dayalı başlatılan takip kapsamında borca ve imzaya itirazda bulunmayan davalının artık davaya konu takip dosyasına karşı imza itirazında bulunamayacağı, davalının toplam 4.136.87 TL.borçtan sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmün davalı tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 2014/1580 E., 2015/674 K.sayılı ve 21/01/2015 tarihli bozma ilamında “Davalı tarafın davaya konu çek üzerindeki keşideci imzasının kendisine ait olmadığı yönündeki itirazı herkese karşı ileri sürülebilecek mutlak def’i niteliğindedir.Mahkemece bu itiraz üzerinde durulup, imza incelemesi yaptırılarak, konusunda uzman bir bilirkişiden rapor alınmak suretiyle varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, dava konusu çekteki keşideci imzasının davalının eli ürünü olmadığının tespit edildiği, davacı alacaklının takipte haksız ve kötüniyetli olduğu gerekçesiyle davanın reddine, % 40 oranında tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davacı dava konusu çekin ciro yoluyla hamili olup keşideci imzasının sahte olduğunu bilebilecek durumda değildir.Bu durumda aleyhine haksız ve kötü niyet tazminatına hükmedilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 05/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.