23. Hukuk Dairesi 2016/2477 E. , 2018/2998 K.
"İçtihat Metni"....
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin kat karşılığı inşaat sözleşmesinde yüklenici olarak taraf olduğunu, tapuda şerh bulunduğunu, davalıların sözleşme gereğince taşınmazın tesliminin sağlamadıkları gibi taşınmazın davalı ..."a devir edildiğini ileri sürerek, sözleşme gereğince nama ifaya izin verilmesini, nama ifaya izin verilmediği takdirde sözleşmenin ifa edilmemesinden doğan gelir kaybının ve yapılan masraflar nedeniyle tazminat talebinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilleri, zamanaşımı süresinin dolduğunu, sözleşme imzalandıktan sonra davacıya ulaşamadıklarını, davacının yıllar sonra ihtarname göndermekten başka işlem yapmadığını savunarak davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı ile arsa sahibi davalılar arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığı, arsa sahipleri sözleşme konusu yeri davacıya sözleşmeye uygun teslim etmedikleri ve böylece kusurlu oldukları, davacının inşaatı bitirememesinde arsa sahiplerinin kusurunun neden olduğu ve davacının zararının raporda belirtildiği şekilde olduğu, davalılardan ..."in tapudaki Satış Vaadi Sözleşmesi şerhine rağmen yeri bilerek alıp inşaata başlaması ve yüzde elli seviyesine kadar getirerek aynen ifa isteminin yerine getirilmesine olanak vermeyerek davacının zararına bilerek arsa sahipleri ile ortak olduğu gerekçesiyle, aynen ifaya izin verilmesi talebinin konusuz kalması nedeniyle reddine ve davacının yoksun kalınan kâr ve masraflara ilişkin talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalılar vekillerince temyiz edilmiştir.
Dava, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı nama ifaya izin ve tazminat istemine ilişkindir.
Taraflar arasında 09.12.1994 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığı, davacı yüklenici tarafından 26.6.1995 tarihinde inşaat ruhsatı alındığı bu aşamadan sonra herhangi bir işlem yapmadığı 27.10.2005-05.10.2011 tarihli ihtarlar çektiği anlaşılmaktadır.
Arsa sahiplerinin ruhsatın alındığı 1995 senesinden ihtarın çekildiği 2005 senesine kadar herhangi bir işlem yapmayan yüklenici ile yapmış oldukları sözleşmeye bağlı kalmaları beklenemez. Bu nedenle dava konusu taşınmazda .... tarafından yapılan inşaata rıza göstermelerinde arsa sahiplerine herhangi bir kusur yüklenmesi mümkün değildir. Bu inşaata rıza göstermeleri arsa sahiplerinin sözleşmeyi fesih iradesini taşır. Davacı da eldeki bu dava ile müspet
../..
S.2.
ve menfi zararları talep ettiğinden ve mahkemece verilen müspet ve menfi zararın kabulüne ilişkin kararın davacı tarafından temyiz edilmemesi nedeniyle de sözleşmeyi fesihte taraf iradelerinin bu dava ile birleştiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda da belirtildiği gibi sözleşmenin feshinde davalı arsa sahiplerine kusur yüklenmesi mümkün değildir. Bu durumda yüklenicinin sözleşme nedeniyle yaptığı ve arsa sahibinin işine yarayacak imalat bedeli ile inşaat hazırlıkları için yaptığı tüm masrafları sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde talep edebilir. Mahkemece yapılacak iş davacı/yüklenicinin menfi zarar kapsamında kalan ve anılan ilke çerçevesinde davacı zararlarının bulunup bulunmadığının tespiti ile sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre hüküm altına almaktan ibarettir. Mahkemenin oluşa uygun düşmeyen gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.