Esas No: 2022/444
Karar No: 2022/952
Karar Tarihi: 22.02.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2022/444 Esas 2022/952 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı yüklenici, Bakırköy 16. Noterliği'nde yapılan bir kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca davalı arsa sahiplerine ait taşınmaz üzerine inşaat yapmayı üstlendi. Ancak 1999 Marmara Depremi sonrasında inşaat çalışmalarına yasak getirildi ve işin devamı için vekaletname talep edilmesine rağmen vekâletname verilmediği gibi davalı arsa sahibi sözleşmenin feshi ile ilgili dava açtı. Daha sonra taraflar arasında yapılan bir protokol ile sözleşmenin ifası yönünde irade beyanında bulunuldu ve dava konusuz kalmıştı. Davacı yüklenici, sözleşmenin değişen koşullara uyarlanması için dava açtı, ancak mahkeme davanın reddine karar verdi. Daire, davalı arsa sahibinin gecikmiş ifayı kabul ettiğini varsayarak davacı yükleniciye sözleşmenin geçerli imar mevzuatına göre ifasını sağlamak için mahkemece yetki verilmesi gerektiğine karar verdi ve yerel mahkeme hükmünü değiştirdi. Bu kararın nedeni, mahkemenin dava konusunu iyi anlayamaması ve Kıyaslama yargılaması yükümlülüğünü karşılamamasıdır. Kararda, 6100 sayılı HMK'nın 165/1. maddesi gereğince Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/959 Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılması ve yargılama sonucunda verilecek kararın kesinleşmesi durumunda o dosyada kesinleşen olguların göz önünde tutulması gerektiği belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
-KARAR-
Davacı yüklenici, Bakırköy 16. Noterliği 12.04.1994 tarih ve 20693 yevmiye nolu kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca davalı arsa sahiplerine ait ... Mevki 17 pafta 1800 parsel numaralı taşınmaz üzerine kurulacak kat irtifakına göre yapılacak inşaattan %40+1 bağımsız bölümün arsa sahiplerine, %60-1 bağımsız bölümün de taraflarına ait olacak şekilde anahtar teslim yapımını üstlendiğini, ancak 1999 tarihli Marmara Depremi sonrasında çalışmalara yasak getirildiğini, alınan yapı ruhsatları doğrultusunda inşaatlara aynen devam edilip bitirilmesinin mümkün olmadığını, bu süreç içinde bazı bağımsız bölümlerin üçüncü kişilere satıldığını, davalı arsa sahibinden işin devamı için vekaletname talep edilmesine rağmen vekâletname verilmediği gibi davalı arsa sahibi tarafından sözleşmenin feshi talebi ile İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2002/687 Esas sayılı dosyasında dava açıldığını, mahkemece yargılama aşamasında taraflar arasında 21.11.2006 tarihli protokolün yapılması nedeniyle tarafların sözleşmenin ifası yönünde irade beyanında bulunmaları nedeniyle açılan davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiğini, bu kararın kanun yolundan geçerek kesinleştiğini, sözleşmenin ayakta olduğunu belirterek sözleşmenin değişen koşullara uyarlanmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı arsa sahibi ise, sözleşme uyarınca inşaatın 30 Mart 1997 tarihinde tamamlanması gerektiğini, bu tarihin depremden önce olduğunu, bu nedenle işin depremden önce alınan yapı ruhsatına göre bitirilmemesinde davacının kusurlu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece sözleşmede daire paylaşımının değişen imar durumlarında dahi uygulanabilecek bir paylaşım olduğu, işlem temelinin çökmediği, uyarlama koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar davacı ve feri müdahiller..../.
tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 05.07.2018 tarihli, 2018/697 Esas, 2018/2914 Karar sayılı ilamıyla, “ Davalı arsa sahibi tarafından sözleşmenin feshi yönünde dava açılmış ise de, dava sırasında tarafların ek sözleşme yaparak ifa iradesini ortaya koymaları nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği anlaşıldığından davalı arsa sahibinin gecikmiş ifayı kabul ettiğini varsaymak gerekir. Açıklanan bu nedenlerle, davacı yükleniciye sözleşmenin geçerli imar mevzuatına göre ifasını sağlamak için mahkemece yetki verilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması uygun bulunmuştur” gerekçesiyle bozulmuştur.
İşbu karara karşı davalı vekilinin karar düzeltme talebinde bulunduğu görülmüştür.
Yeniden yapılan inceleme neticesinde;
Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin ifası talebine ilişkindir.
Her ne kadar dairemizin yukarıda açıklanan bozma ilamıyla, taraflar arasında arsa sahibinin gecikmiş ifayı kabul ettiği, tarafların ifa iradesini ortaya koyduğu belirtilerek kararın bozulmasına karar verilmişse de, yargılama sırasında taraflar arasında sözleşmenin feshi ile ilgili olarak Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan dava sonucunda verilen kararın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesince kaldırılmasına karar verildiği ve kararın kesinleşmediği anlaşılmakla, mahkemece yapılması gereken iş; 6100 sayılı HMK'nın 165/1. maddesi hükmü gereğince Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/959 Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılması ve yargılama sonucunda verilecek kararın kesinleşmesi durumunda o dosyada kesinleşen olgular göz önünde tutularak, davacının talebi hakkında sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, bu husus üzerinde durulmadan yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile (kapatılan) Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 05.07.2018 T. ve 2018/697 E., 2018/2914 K. sayılı bozma ilamı kaldırılarak, yerel mahkeme hükmünün değişik bu gerekçe ile BOZULMASINA, peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde karar düzeltme talep edene iadesine, 22.02.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.