Esas No: 2020/1571
Karar No: 2021/1282
Karar Tarihi: 13.10.2021
Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu 2020/1571 Esas 2021/1282 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/1571
Karar No : 2021/1282
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı - …
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU :… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Gayrimenkul Organizasyon İnşaat Limited Şirketi'nin 2012 yılının Mart dönemine ait katma değer vergisi, özel usulsüzlük cezası ve vergi ziyaı cezası ile gecikme faizinden oluşan borçlarının tahsili amacıyla davacı adına şirket ortağı sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı:
Asıl borçlu … Gayrimenkul Organizasyon İnşaat Limited Şirketi'nin 2012 yılının Mart dönemine ilişkin katma değer vergisi, gecikme faizi, vergi ziyaı cezası ve özel usulsüzlük cezası borcundan ortak olarak sorumlu tutulan davacı, Antalya 13. Noterliğince düzenlenen … tarihli hisse devir sözleşmesiyle şirketteki ortaklık payını devretmiş ve devir işlemi 02/03/2012 tarihinde ticaret siciline tescil edilerek 13/03/2012 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanmıştır.
Dava konusu ödeme emri içeriği vergi ve cezalar, asıl borçlu şirket tarafından 10/03/2012, 20/03/2012 ve 31/03/2012 tarihlerinde yasal defterlere kaydedilen faturaların sahte olduğundan bahisle inceleme raporuna istinaden önerilmiş ve tarhiyat öncesi uzlaşma sonucu 04/12/2013 tarihinde kesinleşmiştir.
Davacının, ticaret sicilinde tescil ve ilanı yapılarak hüküm ifade eder hale gelen 09/02/2012 tarihli hisse devir sözleşmesiyle ortaklık sıfatının sona erdiği dikkate alındığında, ortak olmadığı döneme ilişkin olarak yapılan vergi incelemesinden kaynaklanan vergi borçlarından sorumlu tutulmasına olanak bulunmadığından dava konusu ödeme emrinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Vergi Mahkemesi bu gerekçeyle ödeme emrini iptal etmiştir.
Davalının temyiz istemini inceleyen Danıştay Üçüncü Dairesinin 06/12/2019 tarih ve E:2016/7915, K:2019/6897 sayılı kararı:
Limited şirkette, ortak sıfatının kazanılması veya sona ermesi tescil edilip, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nde ilan edilinceye kadar üçüncü şahıslar nezdinde hukuki sonuç doğurmayacak ancak üçüncü kişilerce bilindiğinin ispatlanması durumunda onlara karşı ileri sürülebilecektir.
Bu durumda, davacının hisse devrinin ilan edildiği tarihe kadar şirket tüzel kişiliğine ait kamu borçlarından ortak sıfatıyla payı oranında sorumlu tutulabileceği açık olduğundan, 2012 yılının Mart dönemine ait kamu alacağından kaynaklanan sorumluluğun hisse devriyle birlikte ortadan kalkacağı gerekçesiyle ödeme emrinin iptali yolundaki Vergi Mahkemesi kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.
Daire bu gerekçeyle kararı bozmuştur.
… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararı:
Vergi mahkemesi, ilk kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçeyle ısrar etmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Kanuni sorumluluğun hisse devri ile yeni ortağa devredilemeyeceği, asıl borçlu şirketten tahsil edilemeyen borçların tahsili amacıyla davacı adına düzenlenen ödeme emrinin hukuka uygun olduğu belirtilerek aksi yönde verilen ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, ısrar kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan ısrar kararı, aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1- Davalının temyiz isteminin REDDİNE,
2-… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının ONANMASINA,
2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/10/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
X - KARŞI OY:
Davacı adına … Gayrimenkul Organizasyon İnşaat Limited Şirketi'nin vergi borçları nedeniyle şirket ortağı sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davanın kabulüne ilişkin ısrar kararı davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık döneminde yürürlükte olan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 511. maddesinin 7. bendinde, limited şirket müdürlerinin ad ve soyadları ile ikametgahları ve tâbiyetlerinin tescil ve ilan edileceği; aynı Kanunun 33. maddesinin 1. fıkrasında, tescil edilmiş hususlarda vuku bulacak her türlü değişikliklerin tescil ve ilan olunacağı; 38. maddesinin 1. fıkrasında ise ticaret sicili kayıtlarının nerede bulunurlarsa bulunsunlar, üçüncü kişiler hakkında kaydın gazete ile tescil ve ilan edildiği tarihten itibaren hüküm ifade edeceği; 39. maddesinin 2. fıkrasında da tescili lazım geldiği halde tescil edilmemiş veya tescil edilip de ilanı gerekirken ilan edilmemiş olan bir hususun ancak bunu bildikleri ispat edilmek şartıyla üçüncü şahıslara karşı dermeyan edilebileceği kurala bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, davacının asıl borçlu şirketteki hissesini Üsküdar 11. Noterliğince düzenlenen … tarihinde noter hisse devri sözleşmesi ile devrettiği ve hisse devrinin 13/03/2012 tarih ve 207 sayılı Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildiği anlaşılmıştır.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinden hareketle, davacının sorumluluğunun noterde düzenlenen hisse devri sözleşmesi tarihine kadar değil, ortaklığının sona erdiği hususunun ticaret sicili gazetesinde tescil ve ilan edildiği tarihe kadar devam ettiğinin kabulü gerektiği, buna göre davacının, eski ortağı olduğu şirketten tahsil edilemeyen kamu alacağından sorumluluğunun tescil ve ilanla hüküm ifade edeceğinden aksi yöndeki gerekçeyle verilen ısrar kararının bozulması gerektiği oyu ile karara katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.