12. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/22790 Karar No: 2015/32197 Karar Tarihi: 21.12.2015
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2015/22790 Esas 2015/32197 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2015/22790 E. , 2015/32197 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte borçlunun takip sonrası zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasını talep ettiği, mahkemece istihkak davasının zamanaşımını kestiği gerekçesi ile itirazın reddine karar verildiği görülmektedir. Bononun vade tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK"nun 690. maddesinin yollaması ile uygulanması gereken aynı Yasa"nın 661/1. maddesi gereğince, bonoda keşideciye karşı yapılacak takiplerde zamanaşımı süresi üç yıldır. Somut olayda takip dosyasında 01/04/2010 tarihinde haciz talebinde, 03/11/2014 tarihinde ise yenileme talebinde bulunulduğu, bu tarihler arasında ise zamanaşımını kesen bir işlem yapılmadığı anlaşılmaktadır. TTK’nun 662. maddesinde zamanaşımını kesen sebepler, dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesi şeklinde sınırlı olarak sayılmıştır. Ticari işlemlerin itimat, itibar ve sürat gibi özellikleri nedeniyle Türk Ticaret Kanunu’nda daha kısa süreli zamanaşımı süreleri belirlenmiş olup, Borçlar Kanunu’ndaki zamanaşımı süreleri burada uygulanmaz. Anılan maddede dava açılması ile kastedilen, kambiyo senetleri hukukuna ilişkin bir talep dolayısıyla yetkili mahkeme nezdinde, usulüne uygun bir davanın açılmış bulunmasıdır. Örneğin senet borçlusunun açtığı senet iptal davası zamanaşımını kesmez (TTK.669 vd.md.). Keza ihtiyati haciz, ihtiyati tedbir, önceki davada fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması vs. davaları da zamanaşımını kesici nitelikte değildir. Kanundaki dava tabirinden maksat sadece eda davalarıdır. Bu bağlamda yukarıda belirtilen nitelikte olmayan istihkak, izale-i şuyu, kıymet takdirine itiraz, senet iptali, tasarrufun iptali vb. nitelikteki davalar zamanaşımını kesmez. Kaldı ki; mahkemenin zamanaşımının kesildiğine ilişkin hükmüne esas aldığı istihkak davası da takip dosyası ile ilgili bulunmamaktadır. O halde alacaklının yukarıda belirtilen tarihler arasında icra takibini sürdürme iradesini gösteren bir takip işlemine rastlanılmadığından ve dolayısıyla mahkemece icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.