Esas No: 2020/58
Karar No: 2021/1307
Karar Tarihi: 13.10.2021
Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu 2020/58 Esas 2021/1307 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/58
Karar No : 2021/1307
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Başkanlığı - ...
(... Vergi Dairesi Müdürlüğü)
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, gayrimenkul alım satımı dolayısıyla ticari kazanç elde ettiği ve bu kazancını beyan dışı bıraktığından bahisle sevk edildiği takdir komisyonunca belirlenen matrah üzerinden 2010 yılı için re'sen tarh edilen gelir vergisinin bir katı tutarında kesilen ve tekerrür hükmü uygulanmak suretiyle artırılan vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle dava açılmıştır.
... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı:
Uyuşmazlıkta, davacı, vergi ziyaı cezasının kesilmesine dayanak oluşturan gelir vergisi tarhiyatına karşı dava açmamış ve tarhiyat bu şekilde kesinleşmiştir. Bu durumda, kesinleşen gelir vergisinin zamanında tahakkuk ettirilmemesi nedeniyle kesilen vergi ziyaı cezasında da hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Diğer taraftan, dava konusu vergi ziyaı cezasına ilişkin ihbarnamenin 19/04/2012 tarihinde düzenlendiği dikkate alındığında, 25/04/2011 tarihinde yapılandırılan ve kesinleşen cezalar nedeniyle tekerrür hükmü uygulanmasında hukuka aykırılık görülmemiştir.
Vergi Mahkemesi bu gerekçeyle davayı reddetmiştir.
Davacının temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesinin 18/04/2016 tarih ve E:2013/1062, K:2016/1701 sayılı kararı:
Davacının vergi ziyaı cezasının kesilmesine dayanak oluşturan gelir vergisi tarhiyatına karşı dava açmadığı ve söz konusu tarhiyatın kesinleştiği gerekçesiyle vergi ziyaı cezası yönünden dava reddedilmiş ise de, gelir vergisi tarhiyatına karşı dava açılmamış olması tek başına, hakkında dava açılan gelir vergisi üzerinden kesilen vergi ziyaı cezasının kesinleşmesine sebebiyet vermeyecektir. Vergi ziyaı cezası, gelir vergisi üzerinden kesilse de gelir vergisi ile vergi ziyaı cezası birbirinden ayrılabilir, farklı nitelikte işlemlerdir. Bu durumda, vergi ziyaı cezası hakkında uyuşmazlığın esası incelenerek yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
Öte yandan, davacı adına kesilen vergi ziyaı cezasına tekerrür hükmünün uygulanabilmesi için 2010 yılından önceki dönemlerde kesinleşmiş bir vergi ziyaı cezasının varlığı gereklidir. Uyuşmazlıkta, davacının 2006 ilâ 2010 dönemlerine ait vergi borçlarının 6111 sayılı Kanun kapsamında yapılandırılması için 19/04/2011 tarihinde yaptığı başvuru üzerine vergi borçlarının 25/04/2011 tarihinde taksitlendirilmesi tekerrüre esas alınmıştır.
Bu durumda, 2010 yılından önceki dönemlerde kesinleşmiş bir vergi ziyaı cezası bulunmadığından, dava konusu vergi ziyaı cezasına tekerrür hükümlerinin uygulanmasına hukuken olanak bulunmamaktadır.
Daire bu gerekçeyle kararı bozmuş; davalının karar düzeltme istemini reddetmiştir.
Bozma kararına uyduğunu belirten ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı:
Davalı tarafından tapu kayıtları üzerinden yapılan inceleme neticesinde davacının 2005 ilâ 2010 yılları arasında devamlı bir şekilde gayrimenkul alım satımı yaptığı tespit edilmiştir. Davacının tarh dosyasında mevcut olan adresine bırakılan görüşme mektubuna riayet edilmemesi üzerine MERNİS kayıtlarının sorgulanması neticesinde tespit edilen ikametgâh adresine de görüşme mektubu gönderilmiş, ancak bu mektuba da riayet edilmemiştir. Anılan durum üzerine davacının yokluğunda 07/10/2010 tarihli tutanak tanzim edilmiştir. Tutanağa göre davacı tarafından 2010 yılı içerisinde dört adet bağımsız bölümün satışı gerçekleştirilmiştir. Tapu kayıtları üzerinden belirlenen alım satım bedelleri listelenmek suretiyle 2010 yılı için alış tutarları ile satış tutarları arasındaki toplam fark 135.000,00 TL olarak tespit edilmiştir. 07/03/2012 tarihinde yapılan takdire sevk işlemine istinaden takdir komisyonunca matrah farkı olarak 135.000,00 TL takdir edilmiş ve vergi ziyaı cezalı tarhiyat yapılmıştır.
Uyuşmazlıkta, davalı idarece her ne kadar görüşme mektubunun davacının ikamet adresinde tebliğ edilemediği ileri sürülmüş ise de, aynı adreste dava konusu vergi ziyaı cezasının ilişkin olduğu ihbarname davacıya tebliğ edilmiştir. 07/10/2010 tarihli tutanakta 2010 yılında satışı gerçekleştirilen bir adet taşınmazın alım bedelinin 0,00 TL olduğu belirtilmektedir. Bu konuda idarece yapılmış başka bir araştırma ve tespit bulunmamaktadır. Tanzim edilen tutanağa istinaden davacının takdire sevk edilmesi üzerine takdir komisyonunca tutanakta tespit edilen alış tutarları ile satış tutarları arasındaki fark, matrah farkı olarak aynen takdir edilmiştir.
Gelirin gerçekliği ilkesi uyarınca vergilendirmenin sağlıklı yapılması bakımından davacı tarafından elde edilen gelirin somut olarak ortaya konulması gerekmektedir. Hem davalı idarece tanzim edilen tutanakta hem de takdir komisyonu kararında gerçek durum ortaya konulamamış, gelirin unsurları ile maliyet ve diğer gider unsurlarının ne olduğu yolunda herhangi bir araştırmaya gidilmemiştir. Takdir komisyonu kararında kalıplaşmış, dayanaksız ifadeler kullanılmak suretiyle varsayım ve eksik incelemeye dayalı olarak dönem matrahı takdir edilmiştir.
Bu durumda, anılan komisyonca belirlenen matrahta ve bu matrah esas alınarak yapılan gelir vergisi tarhiyatı üzerinden kesilen ve tekerrür hükmü uygulanmak suretiyle artırılan vergi ziyaı cezasında hukuka uygunluk bulunmamıştır.
Vergi Mahkemesi bu gerekçeyle vergi ziyaı cezasını kaldırmıştır.
Davalının temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesinin 25/02/2019 tarih ve E:2018/7008, K:2019/1475 sayılı kararı:
Uyuşmazlıkta, davacı tarafından 2010 yılı içerisinde 4 adet bağımsız bölümün satışı yapıldığı ve takdir komisyonu tarafından bahsi geçen satışlara konu bağımsız bölümlerin maliyetlerinin satış tutarlarından çıkartılması suretiyle matrah farkının tespit edildiği açıktır.
Bu durumda, 07/10/2010 tarihli tutanakta alış bedeli 0,00 TL olarak belirlenen ... Ada ve ... Parselde bulunan taşınmazın satışından kaynaklı kısmın, matrah farkından çıkartılarak kesilen vergi ziyaı cezasının tadilen tasdik edilmesi suretiyle karar verilmesi gerekmektedir.
Daire bu gerekçeyle kararı bozmuştur.
... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı ısrar kararı:
Vergi mahkemesi aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle bir önceki kararında ısrar etmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacının gayrimenkul alım satımı faaliyetinden elde ettiği ticari kazanç dolayısıyla vergilendirmeye esas alınan matrahın hukuken kabul edilebilir somut delillerle ortaya konulduğu, bu matrah üzerinden kesilen vergi ziyaı cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek aksi yöndeki gerekçeyle verilen ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...'NİN DÜŞÜNCESİ: Israr kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan ısrar kararı, aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1- Davalının temyiz isteminin REDDİNE,
2- ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı ısrar kararının ONANMASINA,
2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/10/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
X - KARŞI OY:
Temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının Danıştay Dördüncü Dairesinin kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.