6. Ceza Dairesi 2015/9272 E. , 2018/6372 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağmaya Kalkışma, İş Yeri Dokunulmazlığını Bozma, Mala Zarar Verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I- Sanıklar ..., ..., ..., ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Mahkumiyet hükmünün yasal sonucu olan 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinde öngörülen belirli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma tedbirlerinin, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararına göre yapılan değişikliğin infazda gözetilmesi olanaklı görülmüştür.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, sanıklar ..., ..., ... ve sanıklar ..., ..., ..., ... savunmanlarının, sanık ... vasisinin, sanık ... eşinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve yasaya uygun bulunan hükmün, tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II- Sanıklar ..., ..., ..., ... hakkında yağmaya kalkışma ve iş yeri dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanıkların, etrafı tel örgülerle çevrili olan fabrikanın bahçesine girip işyerine ait demir malzemeleri araçlarına yükleyip götürmek istedikleri sırada, mağdurlar ... ve ..." in onları görüp müdahale ettikleri, ancak eylem bütünlüğü içerisinde el ve işbirliğiyle hareket eden sanıkların taş ve sopalarla mağdurlara saldırdıktan sonra kolluğun olay yerine gelmesi nedeniyle işyerine ait malzemelerin yüklü olduğu aracı bırakarak kaçtıkları olayda;
a- Sanıkların yağma eylemini 5237 sayılı TCK"nın 6/1-f maddesinin 4. bendi uyarınca, saldırı ve savunma amacıyla yapılmış olmasa bile yapısı itibariyle fiilen saldırı ve savunmada kullanılmaya elverişli olması özelliğiyle silahtan sayılan taş ve sopa ile gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında; sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 149/1. maddesinin (a) bendin de uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
b- İş yerinin eklentisi sayılan fabrika bahçesinde silahla, birden fazla kişi tarafından birlikte gerçekleştirilen eylemde; 18.06.2014 günü kabul edilen 6545 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikten önceki düzenlemeye göre 5237 sayılı TCK"nın 149/1-a-c maddelerinde düzenlenen yağma suçunun yanı sıra aynı yasanın 116/2,119/1-c maddelerinde düzenlenen işyeri dokunulmazlığını bozma suçunu oluşturduğu; 18.06.2014 günü kabul edilen 6545 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikten sonraki düzenlemeye göre ise işyeri dokunulmazlığını bozma suçunun yağma suçunun unsuru olması sebebiyle 5237 sayılı TCK"nın 149/1-a-c-d maddelerinde düzenlenen yağma suçunu oluşturduğu gözetilerek 5237 sayılı TCK’nın Yasanın 7/2, 5252 sayılı Yasanın 9/3. maddeleri ışığında lehe olan düzenlemenin yerinde yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2-Mahkumiyet hükmünün yasal sonucu olan 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinde öngörülen belirli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma tedbirlerinin, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararına göre yapılan değişikliğin karar yerinde yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ..., ... ve sanıklar ..., ..., ..., ... savunmanlarının, sanık ... vasisinin, sanık ... eşinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca sanıkların kazanılmış hakkının korunmasına, 23.10.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.