Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2006/15656 Esas 2007/3856 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/15656
Karar No: 2007/3856

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2006/15656 Esas 2007/3856 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2006/15656 E.  ,  2007/3856 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ       :Antalya l. Aile Mahkemesi
    TARİHİ        :16.05.2006
    NUMARASI                            :415 - 505
    TEMYİZ EDEN       :Taraflar   
    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-davalı kocanın temyiz itirazları yersizdir.
    2-Davalı-davacı kadının temyiz isteminin incelenmesine gelince;
       a)Boşanmaya neden olan olaylarda güven sarsıcı davranışlarda bulunan, eşine fiziksel şiddet uygulayan davacı-davalı koca tam kusurludur.
                  *Türk Medeni Kanununun 166.maddesi hükmünü  tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamamak ve değerlendirmemek gerekmektedir.Çünkü  böyle bir düşünce, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer.Diğer taraftan gene böyle bir düşünce tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarır. Boşanmayı elde etmek isteyen kişi karşı tarafın hiçbir eylem ve davranışı söz konusu olmadan, evlilik birliğini, devamı beklenmeyecek derecede temelinden sarsar, sonrada  mademki birlik artık sarsılmış  diyerekten boşanma doğrultusunda hüküm kurulmasını talep edebilir.
               #Öyle ise Türk  Medeni  Kanununun 166.maddesine göre boşanmayı isteyebilmek için tamamen kusursuz yada az kusurlu olmaya gerek olmayıp daha fazla kusurlu bulunan tarafın dahi dava hakkı bulunmakla beraber, boşanmaya karar verilebilmesi için davalının az da olsa  kusurunun varlığı ve bunun belirlenmesi kaçınılmazdır.
             *Az kusurlu eş boşanmaya karşı çıkarsa bu halin tespiti dahi tek başına boşanma kararı verilebilmesi için yeterli olamaz. Az kusurlu eşin karşı çıkması hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmalı, eş ve çocuklar için korunmaya değer bir yararın kalmadığı anlaşılmalıdır.(TMK.md.166/2)     
            #Mevcut olaylara göre evlilik birliğinin, devamı eşlerden  beklenmeyecek derecede, temelinden sarsıldığı kuşkusuzdur. Ne var ki bu sonuca ulaşılması tamamen davacının tutum ve davranışlarından kaynaklanmış olup, davalıya atfı mümkün hiçbir kusur gerçekleşmemiştir. Bu durumda açıklanan nedenle isteğin  reddi gerekirken yasa hükümlerinin yorumunda yanılgıya düşülerek boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.


     b-Davalı-davacı kadının birleşen tedbir nafakası davası hakkında olumlu yada olumsuz bir karar verilmemesi doğru bulunmamıştır.

     SONUÇ: Temyiz edilen hükmün 2/a-b bentlerinde gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebeplerine göre boşanmanın fer’i sonuçlarına ilişkin bölümün incelenmesine yer olmadığına, aşağıda yazılı harcın M.’e yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna, temyiz peşin harcını yatıran B.’e geri verilmesine,işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere  oybirliğiyle karar verildi.   12.03.2007 pzt.

     

     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.