11. Hukuk Dairesi 2018/4878 E. , 2019/6438 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BURSA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Gelibolu Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 18/10/2017 tarih ve 2016/239 E. - 2017/474 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi"nce verilen 01/06/2018 tarih ve 2018/180 E- 2018/451 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilin davalı şirket ortağı olduğunu, davalı şirketin 15/05/2015 tarihinde yapılan 2014 yılı olağan genel kurul toplantısında davalı şirketin 2013 ve 2014 yılları dönem net zararı olan 730.201,44 TL"nin ortaklardan payı nispetinde karşılanmasına oy çokluğu ile karar verildiğini, müvekkilin alınan tüm kararlara muhalefet şerhi koydurduğunu, genel kurulda bahsedilen zararların müvekkilin yönetimde olmadığı döneme ait olduğunu, şirket ortağının yükümlülüklerini artıran kararları genel kurul kararlarının oy birliği ile alınması gerektiğini, bu nedenle alınan kararın hükümsüz olduğunu belirterek şirket ortağına ek yükümlülük getiren genel kurul kararının butlanının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, TTK 445. maddesine göre; 446. maddesinde belirtilen kişiler kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine karar tarihinden itibaren 3 aylık süre içinde şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde dava açılabileceği ve davanın yasal 3 aylık süresinde açılmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; genel kuruldaki zararın ortaklar tarafından karşılanmasına ilişkin 4 nolu kararın limited şirket yapısını bozacak şekilde olması, davacı pay sahibinin rızası bulunmaması ve vazgeçilmez nitelikteki hakkına zarar verici nitelikte olması nedeniyle butlan ile hükümsüz olduğu davacının butlan tespiti talebi bakımından 3 aylık süre ile bağlı olmadığı, bu nedenle talebin hukuken korunabilir nitelikte bulunduğu, şirket ortaklarına ek yükümlülükler getiren kararların oy birliği ile alınması gerektiği, ana sözleşmede de ek ödeme yükümlülüğüne dair bir hüküm bulunmadığı, 2012 yılında alınan ek ödeme yükümlülüğüne ilişkin kararın teamül oluşturmayacağı gerekçesiyle anılan kararın butlanının tespiti ile hükümsüzlüğüne, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesinin kararına karşı davalı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 10/10/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.