11. Hukuk Dairesi 2018/5338 E. , 2019/6437 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 27/09/2017 tarih ve 2016/161 E. - 2017/317 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 13/09/2018 tarih ve 2018/195 E. - 2018/889 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin faaliyet gösterdiği plastik sektöründe "TİTİZ" markası ile tanındığını, bu markayı aralıksız kullanarak kendi piyasasında faaliyet gösteren nitelikli firmalar arasına girdiğini, müvekkilinin "TİTİZ" ibareli markasını 20, 21 ve 35. sınıflar açısından 93/005878, 2004/38103, 2006/29697, 2010/46625, 2011/25799, 2010/64619, 2010/11381, 2010/74124, sayıları ile tescil ettirdiğini, ayrıca 2012/19335, 2013/13137, 2012/105342, 2012/88564, 2011/84027 sayılı tescil başvurularının da bulunduğunu, müvekkili firmaya ait 2014/80786 numaralı "TİTİZ KITCHENCLUB" ibareli marka başvurusunun, davalı TPMK YİDK"in 2016-M-2977 sayılı kararı ile davalı Titiz Temizlik Ltd. Şti."ye ait 98/019405, 2007/52986, 184802 sayılı ve "TİTİZ" ibareli markalar gerekçe gösterilerek reddedildiğini, oysa bu markaların 21. sınıfta yer alan küçük bir kısım emtia için tescilli olduğunu, diğer davalı Kovan Gıda Ltd. Şti."ye ait dayanak markalara bakıldığında ise 203919 sayılı markanın 35. sınıf açısından tescilli olmadığının görüldüğünü, müvekkili firmanın marka başvurusunun reddedildiği 20, 21 ve 35. sınıflar açısından "TİTİZ" ibareli marka üzerinde müktesep hakkının olduğunu, bu durumun Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi"nin 2014/532 E. 2015/350. Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi"nin 2014/550 E. 2015/563 K. sayılı kararları ile tespit edildiğini ileri sürerek, davalı TPMK YİDK"in anılan kararının iptali ile müvekkiline ait 2014/80786 başvuru numaralı "TİTİZ KITCHENCLUB" ibareli marka başvurusunun tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirketler vekili, müvekkillerine ait markaların asli unsurunun "TİTİZ" ibaresi olduğunu, davacı yanın yıllardır "TİTİZ PLASTİK" olarak plastik mamullerinde varlık göstermesine rağmen, son yıllarda müvekkilinin sektörüne girmek istediğini ve kademe kademe "tp" ve "plastik" ibarelerini kullanmayı bıraktığını, müktesep hakkın ardı ardına başvuru yapılarak tesis edilemeyeceğini, davacı tarafın tescilini talep ettiği marka ile müvekkillerinin markaları arasında 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi anlamında bir benzerliğin olduğunu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacının "TİTİZ KITCHENCLUP" ibareli 21 ve 35. sınıftaki emtialar için yaptığı marka başvurusuyla davalılardan Titiz Temizlik Kozmetik Ltd. Şti."nin "TİTİZ" ibareli markası arasında, 21. sınıf ile 35/06. alt grup bakımından, diğer davalı Kovan Gıda Ltd. Şti."nin "TİTİZ" ibareli markası arasında da 35. sınıf bakımından biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel ve kısmen sesçil olarak, ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede benzerliğin bulunduğu, davacının kazanılmış hak iddiası açısından ise önceki marka ve sonraki başvuru aynı olmadığından kazanılmış hak koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasıyla; davanın kabulü ile TPMK YİDK"in 2016-M-2977 sayılı kararının iptaline karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekilleri temyiz etmişlerdir.
1- İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak davacı yanca yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1 maddelesinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre davalılar vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Dava, davacı marka başvurusunun TPMK YİDK tarafından nihai olarak reddine dair verilen kararın iptali talebine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacı başvuru ile davalı mesnet markaları arasında 556 sayılı KHK 8/1-b maddesi anlamında iltibasın bulunduğu ve davacı yanın önceki markaları ile dava konusu marka başvurusunun aynı olmadığı, bu suretle davacının bir kazanılmış hakkından bahsedilemeyeceği, TPMK YİDK kararının isabetli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı yanın istinaf talebi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacının önceki tarihli, tescilli ve fiilen kullandığı markaları ile başvuru kapsamındaki markanın aynı mal ve hizmetleri içerdiği, başvurunun davalılar markalarından ziyade davacının önceki tarihli markalarına benzediği, davalı markalarına yanaşma çabası olmadığı, önceki markalarının serisi niteliğinde kabul edilecek şekilde müktesep hakkına dayalı olarak yeni marka başvurusunda bulunduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun yerinde olduğuna, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile TPMK YİDK"nın 2016-M-2977 sayılı kararının iptaline karar verilmiştir.
Ancak, Dairemizin daha önce vermiş olduğu emsal 19/09/2008 tarih 2007/7547 Esas 2008/10251 Karar sayılı “ecelady”/ “ecetoff” kararında da ifade edildiği üzere; marka sahibinin daha önce tescil ettirmiş olduğu markayı fiilen kullandığı, hükümsüzlük tehdidi altında bulunmayan markalardan doğan kazanılmış haklarına dayanarak önceki markalarının asli unsurunun aynen muhafaza edilmesi ve başkaları adına tescilli markalara da yanaşılmaması koşulu ile yeni marka başvurusunda bulunarak seri marka oluşturması ve müşterilerinin karşısında yeni bir marka imajı ile çıkma hakkının bulunduğu kabul edilmektedir.
Somut olayda da davacının müktesep hak iddiasında bulunduğu markalarının tamamının “TİTİZ PLASTİK + logo” unsurlarından oluştuğu, buna mukabil başvuru markasında “PLASTİK” ve “logo” unsurlarının çıkarılarak yalın “TİTİZ” ibaresi ile tescil kapsamı mallar bakımından tanımlayıcı “KITCHENCLUB” ibaresinin eklendiği; bu suretle itiraz ve ret gerekçesi olan ve yalın “TİTİZ” ibaresinden oluşan davalı şirket adına tescilli mesnet markalara yanaşılmak suretiyle söz konusu markaların ayırt ediciliklerine ve köken bildirme özelliklerine zarar verildiği, bu haliyle markalar arasında karıştırılma ihtimalinin varlığının kabulü gerekirken hatalı değerlendirmeyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenlerle temyiz eden davalılar yararına bozulması gerekmiştir.
3- Bölge Adliye Mahkemesinin kabulüne göre de; davacının önceki markaları olan ve müktesep hak teşkil ettiği kabul edilen markaların 16. sınıf “malların perakendeciliği” hizmeti açısından tescilli olmadığı gözden kaçırılarak, bu sınıf hizmetler yönünden dahi davacının müktesep hakkının olduğuna dair gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın temyiz başvurusunda bulunan davalılar yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda, (I) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin temyiz istemlerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun kabulüyle kararın kaldırılarak davanın kabulüne ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalılar yararına BOZULMASINA, HMK"nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz eden davalılara iadesine, 10/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.