10. Hukuk Dairesi 2021/7892 E. , 2021/12200 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, tarım Bağ-Kur sigortalılığının ve aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 26. maddesi uyarınca; "Hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. Aynı Kanunun 294.-301. maddelerinde ise mahkeme kararlarının nasıl olması gerektiği belirlenmiştir. Bu düzenlemelere göre mahkeme, usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdirir. Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karar, hükümdür. Yine aynı Kanun"un 297. maddesinin (2). fıkrasında “hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir”, hükümleri öngörülmüş olup, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait her hangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay’ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş; hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması, zorunludur.
Mahkemece, hükmün gerekçesinde, “... ... adlı komisyoncu tarafından düzenlenen 13.03.1996 gün 6138 sayılı müstahsil makbuzunda adı geçen ..."in ... T.C. Kimlik numaralı davacı ..."e ait olduğunun tespiti ile ayrıca ... adlı komisyoncu tarafından düzenlenen 2000/2. dönemine ait tevkifat listesindeki ... adına 1.412,00 TL lik tevkifat kesintisinin ... T.C. kimlik numaralı davacı ..."e ait olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar vermek gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine ulaşılmıştır.” denilmesine karşın hüküm fıkrasında,
“ ...Davanın kısmen kabulü ile;
1-) ... adlı komisyoncu tarafından düzenlenen 30.05.1996 gün 6147 sayılı müstahsil makbuzunda adı geçen ..."in ... T.C. kimlik numaralı davacı ..."e ait olduğunun tespitine,
2-) ... adlı komisyoncu tarafından düzenlenen 2000/2. dönemine ait tevkifat listesindeki ... adına 1412,00 TL lik tevkifat kesintisinin ... T.C. kimlik numaralı davacı ..."e ait olduğunun tespitine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine...”denilmek suretiyle çelişki oluşturulmuştur.
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki olgular üzerinde durulmadan çelişkili şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, sair hususlar incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, 13.10.2021 gününde oybirliği ile karar verildi.