4. Ceza Dairesi 2019/7661 E. , 2020/4 K.
"İçtihat Metni"Tehdit ve yaralama suçlarından sanık ..."nin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 86/2, 86/3-e, 106/1-2. cümle, 62/1 ve 52. maddeleri gereğince 3.000,00 Türk lirası ve 500,00 Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Diyarbakır 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/02/2019 tarihli ve 2018/604 esas, 2019/266 sayılı kararına karşı yapılan itirazın kabulüne ve anılan kararın kaldırılmasına dair Diyarbakır 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 05/03/2019 tarihli ve 2019/165 değişik iş sayılı kararının, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 30/10/2019 gün ve 94660652-105-16-12250-2019-Kyb sayılı istemleri ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 06/11/2019 gün ve 2019/106099 sayılı bozma düşüncesini içeren ihbarnamesiyle Daire"ye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi:
Kanun yararına bozma isteyen ihbarnamede;
Diyarbakır 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/02/2019 tarihli kararı ile sanık hakkında tehdit ve yaralama suçlarından verilen hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar verilmesini müteakip, mercii Diyarbakır 12. Ağır Ceza Mahkemesince anılan karara karşı yapılan itirazın sanığın adli sicil kaydı incelendiğinde sanığın önceden kasıtlı suçtan mahkumiyetinin olduğundan bahisle hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceğinden bahisle kabulüne karar verilmiş ise de,
Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 02/05/2018 tarihli ve 2018/3693 esas, 2018/8150 karar sayılı ilamında yer alan "...sanığın daha önce kasıtlı suçtan mahkumiyeti bulunduğu gerekçesi hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verildiği, sanığın sabıka kaydının incelenmesinde her hangi bir adli sicil kaydı bulunmadığı, arşiv kaydındaki cezanın 25/03/1999 tarihinde infaz edilmiş olduğundan adli sicilden silinerek arşiv kaydına alınmış olduğu cihetle, yargılama konusu olan yeni suç tarihinin 02/03/2016 olması karşısında suç tarihinden önce adli sicilden silinerek arşiv kaydına alınmış olan ve tekerrüre esas alınma süresi de geçmiş olan kasıtlı suçtan mahkûmiyetin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel olmayacağı,... yapılarak bir karar verilmesi yerine, “sanığın daha önce kasıtlı suçtan mahkumiyeti bulunduğu” şeklindeki dosya kapsamı ile uyumlu olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesinde, isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK"nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu...BOZULMASINA" şeklindeki açıklamalar nazara alındığında, sanığın sabıka kaydı incelendiğinde her hangi bir adli sicil kaydı bulunmadığı, arşiv kaydındaki cezanın ise
21/11/2005 tarihinde infaz edilmiş olduğundan adli sicilden silinerek arşiv kaydına alınmış olduğu cihetle, sanık hakkında hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar verilebileceği gözetilmeden, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Kanun yararına bozma talebinin içeriğine, ihbarname tarihine, Yargıtay Kanunu"nun 14. maddesine, Yargıtay Büyük Genel Kurulu"nun 30/01/2019 gün ve 2019/1 sayılı iş bölümü kararına göre, sanık ... hakkında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 86/2, 86/3-e, 106/1-2. cümle, 62/1 ve 52. maddeleri gereğince hükümler kurulmuş bulunmakla, en ağır yaptırımı içeren suçun TCK"nın 86/2, 86/3-e maddelerinde düzenlenen silahla yaralama suçu olmasına göre işin incelenmesinin Yüksek 3. Ceza Dairesi"nin görevine girdiği anlaşıldığından, Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın ilgili Daire"ye GÖNDERİLMESİNE, 06/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.