20. Hukuk Dairesi 2017/7381 E. , 2019/6261 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında......mahallesinde bulunan 146 ada 57 parsel sayılı 4460,47 m2 yüzölçümündeki taşınmaz zeytinlik (belgesizden kazandırıcı zamanaşımı nedeniyle) niteliğinde 3402 sayılı Kanunun geçici 8. maddesi gereğince, ölü....adına tespit edilmiştir.
Davacı vekili; dava konusu taşınmazın daha önce yapılan kadastro çalışmaları esnasında tescil harici bırakılan saha olduğunu, bu sahanın kişiler adına yazılamayacağını, davalı adına yapılan kadastro tespitinin iptali ile dava konusu taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sonunda mahkemece; bilirkişi beyanları ve bilirkişi raporu dikkate alındığında taşınmazın asıl sahibi olan davalıların halas...... dava konusu taşınmazı uzun yıllardır ekonomik amaca uygun olarak kullandığı ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. vd. maddelerinde yer alan şartları taşıdığı; ancak ......bu yere ilişkin herhangi bir talep ve davasının olmadığı gerekçesiyle davanın reddi ile dava konusu ... mahallesi 146 ada 57 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraz davasıdır.
Taşınmazın bulunduğu yörede tapulama çalışmalarına 5602 sayılı Tapulama Kanunu hükümlerine göre 25/11/1957 tarihinde başlanılmış ve kadastrosu yapılan parseller 12/10/1958-14/11/1958 tarihleri arsında yapılan 30 günlük ilan sonucunda 14/11/1958 tarihinde kesinleşmiş, davalı parselin bulunduğu kısım tapulama harici bırakılmıştır.
Davalılar ... ve ..."ın mahallinde yapılan keşfe katılarak dava konusu yerin kendilerine değil; halaları olan..... ait olduğunu beyan ettikleri; mahalli bilirkişiler de dava konusu yerin davalılara ait olmadığını, .... ait olduğunu beyan ettiklerine göre 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının davalılar yararına oluşmadığı nazara alınarak davacı Hazinenin davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken, aksi yönde reddi yolunda hüküm kurulması isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 04/11/2019 günü oy birliği ile karar verildi.