Esas No: 2018/6085
Karar No: 2021/4880
Karar Tarihi: 14.10.2021
Danıştay 12. Daire 2018/6085 Esas 2021/4880 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/6085
Karar No : 2021/4880
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : ... ili, … Adliyesinde icra müdürü olarak görev yapmakta olan ve … Asliye Hukuk Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı yaş tashihi kararı ile 06/03/1948 olan doğum tarihi 04/10/1950 olarak düzeltilen davacı tarafından, 06/03/1948 tarihinin esas alınması suretiyle 65 yaşını doldurduğu 06/03/2013 tarihi itibarıyla 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu'nun 40. maddesi uyarınca yaş haddinden emekliye sevkine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince; 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu'na tabi olarak çalışmakta iken 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun yürürlüğe girmesi ile bu Kanun'un 4. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında kabul edilen iştirakçilerin yaş haddinden emekliye sevk edilmelerinde, aynı Kanun'un 57. maddesinin uygulanması gerekeceği, buna göre yaş haddinin hesabında ilgililerin ilk defa malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tâbi olduğu tarihte, nüfus kütüğünde kayıtlı bulunan doğum tarihlerinin esas alınacağı, ilk defa çalışmaya başlanılan tarihten sonraki yaş düzeltmelerinin ise dikkate alınmayacağı, dava konusu uyuşmazlıkta ise, memuriyete ilk defa 27/08/1974 tarihinde açıktan atama yoluyla başlayan davacı hakkındaki yaş tashihinin, bu tarihten önce 15/06/1967 tarihli yargı kararı ile yapıldığı göz önüne alındığında, davacının yaş haddinin hesabında tashih edilmiş doğum tarihinin esas alınmasının gerektiği, bu durumda, yaş tashihi dikkate alınmaksızın davacının re'sen emekliye sevkine ilişkin işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Hakkındaki yaş tashihi 18 yaşından sonra yapılan davacı açısından, 5434 sayılı Kanun'un 105. maddesi uyarınca, emeklilik ile ilgili işlemlerde 16/03/1948 tarihinin esas alındığı, bu nedenle, tesis edilen işlemlerde mevzuata ve hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile dava konusu işlemin iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
… Asliye Hukuk Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı yaş tashihi kararı ile 06/03/1948 olan doğum tarihi 04/10/1950 olarak düzeltilen davacı, açıktan atama yoluyla ilk defa 27/06/1974 tarihinde Emekli Sandığına tabi olarak göreve başlamıştır.
Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı personel hareketleri onayı ile davacının 06/03/1948 olan doğum tarihine göre 65 yaşını doldurduğu 06/03/2013 tarihi itibarıyla 5434 sayılı Kanun'un 40. maddesine göre yaş haddinden emekliye sevki uygun görülmüştür.
Sonrasında Adalet Bakanlığınca … Cumhuriyet Başsavcılığına yazılan 11/11/2013 tarihli yazıda, davacı hakkındaki yaş tashihinin 18 yaşından sonra yapılması nedeniyle, 5434 sayılı Kanun'un 105. maddesi gereğince yaş tashihinin dikkate alınmayarak, önceki doğum tarihine göre emeklilik onayının alındığı belirtilmiş olup, gerekli işlemlerin yapılması istenilmiştir.
Bunun üzerine bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun ''Yaş'' başlıklı 57. maddesinin ikinci fıkrasında; malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına ilişkin yaş ile ilgili hükümlerin uygulanmasında, sigortalıların ve hak sahibi çocuklarının, mülga 02/06/1949 tarih ve 5417 sayılı Kanun ve mülga 04/02/1957 ve 6900 sayılı Kanun ile 17/07/1964 tarih ve 506 sayılı, 02/09/1971 tarih ve 1479 sayılı, 17/10/1983 tarih ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17/10/1983 tarih ve 2926 sayılı ve 08/06/1949 tarih ve 5434 sayılı Kanunlara, 17/07/1964 tarih ve 506 sayılı Kanun'un Geçici 20. maddesine tâbi sandıklara veya bu Kanuna göre ilk defa malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tâbi olduğu tarihte, nüfus kütüğünde kayıtlı bulunan doğum tarihlerinin esas alınacağı belirtilmiştir.
Aynı Kanun'un 5434 sayılı Kanun'a ilişkin geçiş hükümlerinin düzenlendiği Geçici 4. maddesinin dördüncü fıkrasında “Bu Kanunda aksine bir hüküm bulunmadığı takdirde; iştirakçi iken, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamına alınanlar, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 5434 sayılı Kanun hükümlerine tabi olarak çalışmış olup bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine tabi olarak yeniden çalışmaya başlayanlar ile bunların dul ve yetimleri hakkında bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılır.” kuralı yer almıştır.
5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu'nun 105. maddesinin birinci fıkrasında ise; bu Kanunun iştirakçilere ait çeşitli hükümlerinin tatbikinde; emeklilik hakkı tanınan bir vazifeye ilk defa tayin sırasında kurumlara gösterilen nüfus hüviyet cüzdanlarında yazılı doğum tarihlerinin, eğer 18 yaş tamamlandıktan sonra yaş düzeltilmesi yapılmış ise, 18 yaşın doldurulduğu tarihdeki doğum tarihlerinin, dul ve yetimler hakkındaki hükümlerin uygulanmasında da, dul ve yetim aylıklarına veya (Toptan ödeme)ye hak kazanıldığı tarihlerde, bunların kayıtlı bulundukları nüfus idarelerindeki doğum tarihlerinin esas tutulacağı, ikinci fıkrasında; nüfus hüviyet cüzdanlarındaki doğum tarihleri ile nüfus kayıtlarındaki doğum tarihleri arasında fark varsa, nüfus kayıtlarındaki tarihin, birden fazla nüfus kaydı bulunanların bu kayıtları arasında fark varsa, tarihi eski olan kaydın; sonraki kaydın idare veya kaza mercilerinden verilmiş bir karar ile yapılmış veya düzeltilmiş olması halinde ise, kararların nüfus kayıtlarına henüz geçirilmemiş olsa bile iştirakçiler için bu kararın 18 yaşının doldurulmasından evvel alınmış olmak şartıyla bu kaydın esas olacağı kuralına yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
5510 sayılı Kanun'un, Sosyal Sigorta Hükümleri başlıklı ikinci kısmının, Kısa ve Uzun Vadeli Sigorta Kollarına İlişkin Ortak Hükümler adlı yedinci bölümünde yer alan 57. maddenin ikinci fıkrası ile malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına ilişkin yaş ile ilgili hükümlerin uygulaması gösterilmekte olup, bu düzenleme, 5510 sayılı Kanun'un Geçici 4. maddesi kapsamında yer alanları kapsamamakta; 5434 sayılı Kanun uyarınca emekli aylığı bağlanacaklara, 5510 sayılı Kanun'un 57. maddesinin ikinci fıkrasının uygulanacağı yolunda, anılan Kanun'da bir hüküm de bulunmamaktadır.
Dolayısıyla, 5434 sayılı Kanun'a tabi iştirakçi iken, 5510 sayılı Kanun kapsamına alınarak sigortalı sayılanlar yönünden, 5510 sayılı Kanun'un Geçici 4. maddesi ile özel düzenlemeler getirilmiş olduğundan; bunlar hakkında anılan geçici madde hükmü gereği, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.
Bu durumda, 5434 sayılı Kanun'un 105. maddesi uyarınca 18 yaşından sonra yapılan yaş tashihinin, emeklilik için gerekli olan yaş haddinin tespitinde dikkate alınması mümkün olmadığından, Emekli Sandığı iştirakçisi iken, 5510 sayılı Kanun'un 4. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamına alınan davacının, tashihten önceki doğum tarihi 06/03/1948 tarihi olduğundan 06/03/2013 tarihinde emekliye sevk edilmesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık, bu işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 14/10/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.