9. Hukuk Dairesi 2020/4895 E. , 2021/3217 K.
"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 19/06/2015 dönemine kadar olan ücret farkı ve ilave tediye alacaklarının ... 1.İş Mahkemesinin 2015/743 esas, 2016/473 karar sayılı kararı ile ödendiğini, 20/06/2015 sonrasında ise ödeme yapılmadığını iddia ederek ücret farkı ve ilave tediye alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının ihale alan firmanın çalışanı olduğunu, numune alma ve hazırlama işini asıl işin parçası olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk derece mahkemesince, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının, davalı işyerinde numune alma ve hazırlama elemanı olarak laboratuvar bölümü diye tabir edilen bölümde çalıştığı, çalıştığı bölümün, teknik uzmanlık gerektiren bir bölüm olmadığı gibi, yardımcı iş niteliğinde de olmadığı, davacı tarafından aynı konuda ... 1.İş Mahkemesi"nin 2015/743 Esasına kayden açılan davada , 2016/473 Karar sayılı karar ile davanın kabulüne karar verildiği, verilen kararın Yargıtay 22. Hukuk Dairesi"nin 07/11/2016 tarih ve E:2016/24345-K: 2016/24743 sayılı kararı ile onandığı, davacıyla aynı şekilde çalışan işçiler tarafından mahkememizde daha önce açılan davalarda, muvazaa tespitinin yapıldığı kararların onandığı, davacının yaptığı işin madencilik işi olmasına rağmen temizlik işçisi olarak gösterilmesi nedeniyle ilgili sendikaya üye olmasının mümkün olmadığı, davacının elinde olmayan bir nedenle sendikaya üye olamaması nedeniyle toplu iş sözleşmesi hükümlerinden faydalanması gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davalı işveren işyerinde uygulanmakta olan toplu iş sözleşmesinden faydalanıp faydalanamayacağı noktasında toplanmaktadır.
6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu"nun 39. maddesi gereğince işyerinde uygulanmakta olan toplu iş sözleşmesinden yararlanma taraf işçi sendikasına üyelikle veya sendikaya dayanışma aidatı ödemekle mümkündür.
Somut olayda; davacı işçinin baştan itibaren davalı işverenin işçisi sayılması gerektiğinin tespitine yönelik karar isabetlidir. Ancak, davacının davalı işveren işyerinde uygulanmakta olan toplu iş sözleşmesinin tarafı olan sendikaya üyeliği veya dayanışma aidatı ödeyerek faydalanma talebi yok ise anılan toplu iş sözleşmesinden faydalanması olanaklı değildir.
Davacı dava dilekçesinde sendikaya üyelik tarihinin 18.01.2016 olduğunu beyan ettiğinden; öncelikle ilgili sendikadan sendika üyelik fişi getirtilmeli, üyeliğinin işverene bildirilip bildirilmediği araştırılmalı, bu durum sabit ise davacının sendikaya üye olduğu tarihte almakta olduğu ücretine, toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya başladığı tarihte yürürlükte olan toplu iş sözleşmesi hükümleri uygulanmak suretiyle artışlar yapılmalı ve tespit edilen ücretlerine göre hesaplanacak olan fark ücret ve ilave tediye alacakları hesaplanmalıdır.
Toplu iş sözleşmesinin tarafı olan sendikaya üyeliği bulunmayan ve dayanışma aidatı da ödemeyen işçi bakımından ise, davalı işveren işyerinde sendikasız emsal işçi bulunmadığına göre; fark ücret alacağı talebi reddedilmeli, bu takdirde ilave tediye alacağı yönünden de davacının fiilen ödenen ücreti üzerinden yapılan hesaplama esas alınarak hüküm kurulmalıdır.
Bu husus gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan ilk derece mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin ise kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.