15. Hukuk Dairesi 2018/4577 E. , 2018/5223 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı ... vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... ile davalı ... vekili Avukat ... geldi. Diğer davalılar gelmedi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmakta olup mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı ... vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; müvekkili arsa sahibi ile dava dışı diğer arsa sahipleri ve davalı yüklenici ... arasında 25.07.2005 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşme uyarınca müvekkiline 20 ve 22 nolu dairelerin isabet ettiğini, buna karşılık müvekkilinin de adına kayıtlı 14, 30, 31, 32 nolu bağımsız bölümlerin mülkiyet hakkını davalı yükleniciye devredeceğinin kararlaştırıldığını, ancak davalı yüklenicinin edimlerini yerine getirmemesi üzerine mahkeme kararı ile sözleşmenin feshine karar verildiğini, tapu maliki davalı ..."ın bu durumu bilerek daireyi satın aldığını ve hak sahibi olabilmesi için yüklenicinin edimlerini yerine getirmesi gerektiğini ileri sürerek, dava konusu 31 nolu bağımsız bölümün tapu kaydının iptâli ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili arsa sahipleri ile yüklenici davalı ... arasındaki sözleşmenin mahkeme kararı ile feshine karar verildiğini, kararda sözleşmenin geriye etkili olarak feshedildiğine dair bir kayıt bulunmadığını, inşaatın seviyesine göre feshin ileriye etkili fesih olarak kabulü gerektiğini, bu durumda yüklenicinin yapmış olduğu
imalâtın belirlenmesi, buna göre kesin hesabın çıkarılması gerektiğini, buna bağlı olarak yüklenicinin hangi dairelerin mülkiyetini kazandığının tespit edilmesi gerektiğini ve dava konusu dairenin tapusunun davalıya bizzat davacı tarafından verildiğini, bu nedenle tapu iptâli istemeye hakkının olmadığını, ayrıca davacının sözleşme gereği hakettiği 20 ve 22 nolu bağımsız bölümleri teslim aldığını, 22 nolu bağımsız bölümü 3. kişiye sattığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Dava dışı arsa sahipleri ve davalı yüklenici arasındaki sözleşme geriye etkili fesih edildiğine göre bu itibarla, tapu iptâli tescil davasında tüm arsa sahiplerince birlikte dava açılması zorunlu olup diğer arsa sahiplerinin davaya muvafakatlarının sağlanması ya da dava açıp birlikte görülmesi zorunludur. Mahkemece, öncelikle davacı dışında paydaş olan ve sözleşme imzalayan arsa sahiplerinin de zorunlu dava arkadaşı olarak davaya katılmaları sağlandıktan sonra, tapu iptâl ve tescile karar verilebileceği, eksik taraf teşkili ile yargılamaya devam edilip hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Bu durumda, mahkemece, yukarıda izah edilen hususlar yönünden inceleme yapılıp taraf teşkili de sağlandıktan sonra, sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde sonuca varılması hatalı olmuş, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, temyiz nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 1.630,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay"daki duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı ..."a geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 21.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.