1. Hukuk Dairesi 2018/910 E. , 2019/857 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş davalı vekilinin istinaf başvurusunun ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince 6100 sayılı HMK"nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine ilişkin olarak verilen karar davalı ... vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacılar, ortak mirasbırakanları ...’nun 1 parsel sayılı taşınmazdaki 33 nolu bağımsız bölümünü 18 parsel sayılı taşınmazdaki 9 nolu bağımsız bölümü, 1 parsel sayılı taşınmazdaki 3 nolu bağımsız bölümünü önce ara malik davalı eşi ...’ya satış suretiyle temlik ettiğini,... tarafından ise kızkardeşi olan diğer davalıya satış göstermek suretiyle devredildiğini yapılan işlemlerin mirastan mal kaçırma amaçlı, bedelsiz ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı ..., mirasbırakanın dava konusu taşınmazları vefa borcu ve minnet duygularıyla temlik ettiğini, mirasbırakanın birçok rahatsızlığı olup en iyi şekilde bakıldığını, mirasbırakanın başka taşınmazlar da bıraktığını ve bankada yüklü miktarda parası olduğunu, mal kaçırma kastı ile hareket etmediğini, ayrıca kayıt maliki olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... davanın reddi gerektiğini bildirmiştir.
Mahkemece, temliklerin muvazaalı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, anılan karara karşı davalı vekilinin istinaf başvurusu ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddedilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ...’nun 21.09.2004 tarihinde evli ve çocuksuz olarak öldüğü, geride davalı eşi.... ile , davacılar kardeşi ...., kardeşi ....’nün çocukları ....,.. ile ...’nün oğlu ...’ten olan torunları...ve .... , kardeşi ....’nin çocukları .... ile ....’nin oğlu ....’in eşi ....’nin oğlu ....’nin çocukları... ve .... ile dava dışı kardeşi ...’ın kızı ...’nin mirasçı olarak kaldıkları mirasbırakan ...’in 14.09.2004 tarihinde dava dışı ....’ı vekil tayin ettiği, mirasbırakan...’e ait 1 parsel sayılı taşınmazdaki 3 nolu bağımsız bölümün vekili tarafından 16.09.2004 tarihinde , 1 parsel sayılı taşınmazdaki 33 nolu ve 18 parsel sayılı taşınmazdaki 9 nolu bağımsız bölümün 14.09.2004 tarihinde davalı ...’ya satış suretiyle temlik edildiği, Adile tarafından da taşınmazların kızkardeşi davalı ...’ya devredildiği anlaşılmaktadır.
Davacı ... davalı, iddia ve savunmalarının ispatı için tapu kayıtları, keşif, bilirkişi incelemesi ve tanık delillerine dayanmış, Mahkemece, bir kısım taraf tanıkları dinlenmek suretiyle sonuca gidilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki, tanıklık, taraflar dışındaki kişilerin dava ile ilgili bir vakıa hakkında, dava dışında bizzat edinmiş oldukları bilgiyi mahkemeye bildirmeleridir.
Tanık delili, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 240 ile 266. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Tanıkların davet edilmesini düzenleyen 243. maddesinde açıkça; ""(1) Tanık davetiye ile çağrılır. Ancak, davetiye gönderilmeden taraflarca hazır bulundurulan tanık da dinlenir. Şu kadar ki, tanık listesi için kesin süre verildiği ve dinlenme gününün belirlendiği hâllerde, liste verilmemiş olsa dahi taraf, o duruşmada hazır bulundurursa tanıklar dinlenir. (2) Davetiyenin duruşma gününden en az bir hafta önce tebliğ edilmiş olması gerekir. Acele hâllerde tanığın daha önce gelmesine karar verilebilir. (3)Tanığı davet, gerektiğinde telefon, faks, elektronik posta gibi araçlardan yararlanılmak suretiyle de yapılabilir. Ancak, davete rağmen gelmemeye bağlanan sonuçlar, bu durumda uygulanmaz hükmüne yer verilmiştir. Aynı Kanunun 245. maddesinde ise; ""(1) Kanunda gösterilen hükümler saklı kalmak üzere, tanıklık için çağrılan herkes gelmek zorundadır. Usulüne uygun olarak çağrıldığı hâlde mazeret bildirmeksizin gelmeyen tanık zorla getirtilir, gelmemesinin sebep olduğu giderlere ve beşyüz Türk Lirasına kadar disiplin para cezasına hükmolunur. Zorla getirtilen tanık, evvelce gelmemesini haklı gösterecek sebepleri sonradan bildirirse, aleyhine hükmedilen giderler ve disiplin para cezası kaldırılır.
Tanıkların taraflarca hazır edilmesini zorunlu kılan bir kural yoktur. Bunun aksinin kabulü, adil yargılanma hakkı (TC. Anayasası 36. madde) kapsamında olan iddia ve savunma hakkının (6100 s. HMK"nın 27., 1086 sayılı HUMK"un 78. maddeleri) kısıtlanması ve eksik inceleme sonucunu doğurur.
Somut olaya gelince; davalı tanık deliline dayanmış, 15.07.2014 havale tarihli dilekçesi ile ......‘u tanık olarak bildirmiş, mahkemece .... ve... dışındaki tanıklar dinlenmiş, anılan davalı tanıklarının beyanları alınmamıştır.
O halde; yukarıda belirtilen ilkeler ve olgular birlikte değerlendirildiğinde; davalı tanıklarından ... ve... dinlenmeden, olaya ilişkin bilgi ve görgülerine başvurulmadan sonuca gidilmiş, diğer bir söyleyişle davalının tanık delili toplanmayarak savunma hakkı kısıtlanmıştır.
Öte yandan; davacılardan ... kendi adına asaleten, küçük... adına da velâyeten dava açmış olup, davacı ... mirasbırakan ...’nun mirasçısı değildir.
Hâl böyle olunca, mirasçı sıfatı bulunmayan Melahat yönünden davanın reddine karar verilmesi, davalının bildirmiş olduğu tanıkların dinlenmesi, toplanan deliller toplanacak delillerle birlikte değerlendirilerek varılacak sonuç çerçevesinde bir hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
Davalı ... vekilinin değinilen yönler itibariyle yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 373/1. maddesi uyarınca ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerden dolayı 6100 sayılı HMK’nın 371/ç maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne, kararın bir örneğinin ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, bozma nedenine göre işin esasına girilmesine ve sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.