Esas No: 2021/2548
Karar No: 2022/970
Karar Tarihi: 23.02.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/2548 Esas 2022/970 Karar Sayılı İlamı
6. Hukuk Dairesi 2021/2548 E. , 2022/970 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi ( Tic. Mahk. Sıf.)
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davada menfi tespit, birleşen dava kira faiz gelir kaybı ve manevi tazminat istemli davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine, karşı davanın kabulüne yönelik verilen hüküm süresi içinde asıl davada davacı - karşı davada davalı ... Ür. Taş. İnş. Gıda San. Tic. Ltd. Şti. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Asıl dava davacı iş sahibi vekili; 24/12/2012 tarihli "Giydirme Cephe ve Alüminyum İşleri Ana Sözleşmesi" uyarınca karşı tarafın, müvekkiline ait işyerinde ... Apartmanının giydirme cephe ve alüminyum işlerini yapmayı yüklendiğini, bu sözleşme gereğince yapılan nakit ödemelerin haricinde keşidecisi davacı ve lehtarı davalı taraf olan 5 adet toplam 134.000,00 TL bedelli çekin davalı tarafa elden teslim edildiğini, sözleşmeye göre işin bitim tarihi 30/03/2013 olduğunu, davalı tarafın işi bugüne kadar bitirmediğini, yarım bıraktığını, davalı tarafça işin yarım bırakıldığına ilişkin Bandırma 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/112 değişik iş sayılı dosya ile tespit yapıldığını, davalıya teslim edilen ... Şubesine ait 0015216 çek numaralı 06/07/2013 keşide tarihli 25.000,00 TL bedelli çekten ötürü borçlu olmadığının tespiti talep ve dava etmiştir.
Asıl dava davalı yüklenici vekili; müvekkili ile davacı tarafın apartman giydirme ve alüminyum işlerinin yapılması hususunda anlaşıldığını, sözleşmenin 7. Maddesi gereğince işin bedelinin 211.865 TL+ KDV olarak belirlendiğini, davacı tarafça gönderilen planlar üzerinden yapılan hesaplamada 620 m² alan hesaplanarak taraflarca sözleşme yapıldığını, işe başlandıktan sonra bu alanın 1.100, m² olarak olduğunun görüldüğünü, faza çıkan alan işin yapılan masraflar davacı tarafça karşılanacağı belirtilerek anlaşıldığını, vaat edilen fark 480 m² için mal ve işçilik bedelinin davalı yükleniciye ödenmediğini, davaya konu sözleşmeden belirtilen işin teslim tarihinin davacı tarafın vaat ettiği ve yapmadığı işlerden dolayı uzadığını, müvekkili açısından bir kusurun olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN ;
Davacı-karşı davalı iş sahibi vekili; taraflar arasındaki sözleşmede işin bitiş tarihinin 30/03/2013 olmasına karşın davalı tarafın davacının tüm ihtar ve uyarılara rağmen sözleşmeye aykırı davrandığını, bu durumun Bandırma 2. AHM'nin tespit dosyası ile 211.865,00 TL + KDV olarak kararlaştırıldığını, davalı tarafça eksik bırakılan işler sebebiyle inşaata iskan ruhsatı alınamadığından dairelerin de satışının yapılamadığını belirterek, sözleşme uyarınca davalının işi bitirip teslim etmekle yükümlü olduğu 30/03/2013 tarihinden dava tarihine kadar hesaplanacak, müvekkiline ait dükkanın kiraya verilememesinden kaynaklı kira geliri kaybı ve dairelerin satılamamasından kaynaklı faiz geliri kaybı olarak şimdilik 10.000 TL müspet zarar karşılığı maddi tazminatı ile 50.000 TL manevi tazminatın işin teslim edilmesi gereken 30/03/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı-karşı davacı yüklenici vekili karşı dava ve davaya cevap dilekçesinde; işin niteliği için keşif yapılmaksızın projede değişiklik olması mümkün olmadığından belediyeye ibraz edilen proje üzerinden fiyatlandırma yapılmak suretiyle teklif formu tanzim edildiğini, Bandırma SHM'nin 2013/27 D. İş sayılı dosyasında yapılan bilirkişi incelemesinde işin %96'sının tamamlandığını, bedelinin ise 143.002,99 TL + KDV olarak tepsit edildiğini, davacının ödemeyi taahhüt ettiği bedeli ödememek için şantiyedeki ustalara yaptığı ödemeleri geciktirdiğini, sözleşmede belirtilen teslim süresinin 600 m²lik imalat ve montaj hesap edilerek verildiğini, ancak uygulamada daha fazla alanın çıktığını, davacının işin teslim edilmesine günler kala davalının montaj ekibini işyerinden kovduğunu, davacının kendince belirlediği rayiç bedellerin fahiş olduğunu ve bunun kabulünün mümkün olmadığını, davacının zarara uğramış olsa bile müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını belirterek, açılan davanın reddine karar verilmesini, karşı davada 2.500 TL maddi tazminat ve 5.000 TL manevi tazminatın faizleriyle birlikte davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece asıl ve birleşen davanın reddine, karşı davanın 2.500,00 TL üzerinden kısmen kabulü ile manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Asıl ve birleşen dava davacı-karşı davalı iş sahibi vekili kararı temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma ilamı gereğince inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde bulunmayan asıl ve birleşen dava davacı-karşı davalı iş sahibi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2- Asıl ve birleşen dava davacı-karşı davalı iş sahibinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Asıl dava, eser sözleşmesi uyarınca iş bedeli karşılığı teslim edilen çek hakkında borçlu olmadığının tespiti, birleşen dava kira kaybı alacağı ile dairelerin satılamamasından kaynaklı faiz geliri kaybı ve manevi tazminat; karşı dava ise ilave iş bedeli ve manevi tazminatın tahsili istemlerine ilişkindir.
Taraflar arasında davacıya ait işyerinde ... Apartmanının giydirme cephe ve alüminyum işlerinin yapılması için sözleşme imzalandığı hususu ihtilafsız olup asıl ve birleşen dava davacı-karşı davalı iş sahibi, asıl ve birleşen dava davalı-karşı davacı ise yüklenicidir. Her ne kadar yüklenici tarafından sözleşme konusu iş hakkında 620 m²’ye göre teklif verildiği iddia edilmekte ise de sözleşmenin 7. maddesi uyarınca sözleşme gereği resimlere bağlı kalmak kaydı ile anlaşılan sabit fiyat üzerinden metraja bakılmaksızın işin tamamının yapılacağı, 8.maddesinde sözleşmenin iş sahibi tarafından verilen projeler ve detaylar ışığında hazırlandığı, değişiklik yapılması durumunda teklif yenileme hakkının saklı olduğu, 19. maddesinde ise sözleşme dışı imalatlar için tarafların karşılıklı mutabakatlarının düzenleneceği kararlaştırılmıştır. Basiretli bir tacir gibi hareket etme yükümlülüğü altında olan yüklenicinin projeyi inceleyerek sözleşme imzaladığı, metraj artışı ya da sözleşme dışı işe ilişkin herhangi bir teklif yenileme veya mutabakat talebinde bulunmadığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesi ve eki teklif metni ile tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu tespit edilen 15/05/2013 tarihli faturaya göre, iş bedeli sabit fiyat üzerinden metraja bakılmaksızın KDV dahil 255.025,00 TL şeklinde kararlaştırılmış olmakla niteliği itibariyle 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 480. ve devamı maddelerinde düzenlenen götürü bedelli sözleşmedir. Buna göre yüklenici, kararlaştırılan bu bedelle sözleşmede yer alan üstlendiği işleri yapmak, iş sahibi de iş bedelini ödemek durumundadır. Götürü bedelli sözleşmelerde, gerçekleştirilen imalâtın, işin tamamına göre fiziki gerçekleşme oranı belirlenmeli, belirlenen bu oran götürü bedele uygulandıktan sonra yüklenicinin hak ettiği iş bedeli saptanmalı, taraflarca kabul edilen, ihtilafsız ödemeler mahsup edilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
Somut olayda dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarında dava konusu işin yapıldığı alanın 1038.48 m² olduğu sabittir. Bandırma 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 2013/112 D.iş sayılı dosyasında 05/07/2013 tespit tarihinde mahallinde keşif yapılarak alınan bilirkişi raporunda, yapılan imalat oranının %82,40 seviyesinde olduğu tespit edilmiştir. Sözleşme bedeli KDV dahil 255.025,00 TL’dir. Tespit edilen işin gerçekleşme seviyesi bu bedele oranlandığında tamamlanan iş bedeli 210.140,60 TL olarak hesaplanmaktadır. Davalı yüklenici 20.11.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini bilirkişi raporu doğrultusunda 102.547,60 TL’ye çıkartırken bilirkişiler tarafından hesaplanan iş sahibince yapılan ödemelerin asıl dava konusu 25.000,00 TL bedelli çek dahil olmak üzere toplam 242.500,00 TL olduğunu kabul etmektedir. Tespit edilen oran doğrultusunda hesaplanan 210.140,60 TL iş bedelinden, toplam ödeme miktarı 242.500,00 TL’yi mahsup ettiğimiz takdirde iş sahibinin 32.359,40 TL fazla ödeme yaptığı anlaşılacaktır. Bu durumda asıl davada iş sahibinin 25.000,00 TL bedelli çekten dolayı borçlu olmadığının tespiti gerekmektedir.
Davacı iş sahibi tarafından birleşen davada işin süresinde yapılamamasından doğan zarar istenmiş ise de iş sahibinin aralarındaki anlaşmaya göre kurması gereken iskeleyi geç kurduğu, iş sahibi olarak yükleniciye edimini ifa edebilmesi için sözleşme konusu işin ifasına uygun halde iş yerini teslim yükümlülüğünü yerine getiremediği, işin sözleşmede kararlaştırılan tarihte teslim edilememesinin iş sahibinden kaynaklandığı tanık beyanları ve dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Bu durumda iş sahibinin dava konusu iş hakkında fazla ödeme yaptığı, teslim tarihindeki gecikmenin de iş sahibinden kaynaklandığı görülmekle mahkemece asıl davanın kabulü ile 25.000TL bedelli çekten dolayı borçlu olmadığının tespiti, birleşen asıl dava ile karşı davanın da reddine karar verilmesi gerekirken aksi şekilde hüküm kurulması doğru olmamış kararın açıklanan nedenlerle bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen dava davacı-karşı davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün asıl ve birleşen davacı-karşı davalı iş sahibi yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 23.02.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi