
Esas No: 2016/8596
Karar No: 2018/6143
Karar Tarihi: 11.10.2018
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/8596 Esas 2018/6143 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 25/12/2014 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 08/02/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dosyasında yer alan bilgi ve belgelerin incelenmesinde; davalı ... adına dava dilekçesinin tebliğ edilemediği ve ilgili tebligatın polis karakoluna bırakıldığı duruşma günü tebligatlarının ise davalıya Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre yapıldığı, ancak bu tebligat öcesinde adı geçen davalıya Tebligat Kanunu"nun 21/1. Maddesine göre yapılarak iade olan bir tebligat bulunmadığı gibi adreste bulunmama sebebine ilişkin bir araştırmanın da yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Dava dilekçesi kendisine tebliğ edilmeyen davalı ..., duruşmalara katılamamış ve cevap dilekçesi ibraz edememiştir. Temyiz dilekçesinde, tarafına usule uygun tebligat yapılmadığını, yargılamadan gerekçeli kararın kendisine tebliği ile haberdar olduğunu savunmuştur.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 27. maddesi “Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Bu hak; yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini, içerir.” hükmünü düzenlemektedir.
Buna göre, dava dilekçesinin ve ön inceleme tensip tutanağının usulüne uygun tebliğ edilememesi nedeniyle davalı ...’un savunma hakkı kısıtlanmış olduğundan, davalı adına usulüne uygun tebligat yapılarak taraf teşkili sağlandıktan ve davalıya savunmasını sunabilmesi, delillerini bildirebilmesi için süre tanınmasından sonra karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 11/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.