22. Hukuk Dairesi 2015/20579 E. , 2015/26039 K.
"İçtihat Metni"Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacı müvekkilinin davalı işyerinde 28.09.2013 tarihinde Alo 170 çağrı merkezinde işe başlamış olduğunu, daha sonra iş sözleşmesinin 31.12.2013 tarihinde tekrar yenilendiğini ancak işverence 31.12.2014 tarihinde yıllık performans değerlerinin düşüklüğü gerekçesiyle sözleşmesinin sona erdirildiğini, sürekli işler için belirli süreli sözleşme ile işçi çalıştırılamayacağının Yargıtay"ın yerleşik içtihatlarıyla sabit olduğunu, davalılara ait süreklilik arz eden işte imalat işçisi olarak çalışan davacı ile belirli süreli iş sözleşmesi yapılmasını gerektirir objektif haklı bir sebep bulunmadığını, bu nedenle sözleşmenin başlangıçtan itibaren belirsiz süreli olduğunun kabulü gerektiğini, davalı işverence davacının iş sözleşmesinin feshine gösterilen gerekçenin inandırıcı olmadığı gibi gerçeklilikle de bağdaşmamakta olduğunu belirterek feshin geçersizliğinin tespiti ile müvekkilinin işe iadesine ve işe iadenin hukuki sonuçlarına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, iş sözleşmesinin müvekkili şirket tarafından feshedildiği iddiasının doğru olmadığını, davacı ile müvekkili şirket arasında esaslı sebebe dayalı olarak imzalanan belirli süreli iş sözleşmesinin bitiş tarihi olan 31.12.2014 tarihinde kendiliğinden sona ermiş olduğunu, bu durumun davacıya yazılı olarak tebliğ edildiğini, belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışan davacının iş güvencesi kapsamında olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davacının belirli süreli iş sözleşmesine göre çalıştığı kabul edilerek, iş güvencesinden yararlanma şartları bulunmadığı ve işe iade davası açamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 11. maddesinde belirli ve belirsiz süreli iş sözleşmeleri tanımlanmaktadır. “İş ilişkisinin bir süreye bağlı olarak yapılmadığı halde sözleşme belirsiz süreli sayılır. Belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak işveren ile işçi arasında yazılı şekilde yapılan iş sözleşmesi belirli süreli iş sözleşmesidir.
Belirli süreli iş sözleşmesinden bahsedilebilmesi için, sözleşmenin süreye bağlanmış olması ve belirli süreli iş sözleşmesinin yapılması için objektif sebeplerin bulunması gerekir.
Salt süreye bağlı bir iş sözleşmesinin mevcut olması hemen işe iade davasının reddi sonucuna götürmemelidir. Zira, 4857 sayılı Kanun"un 11. maddesi, belirli süreli iş sözleşmesini yapma serbestisini sınırlandırmış ve bu tür sözleşmelerin yapılabilmesi, sözkonusu hükümde belirtilen objektif şartların varlığına bağlanmıştır. Dolayısıyla iş sözleşmesini belirli süreye bağladıklarında, hakim, objektif ve esaslı şartların var olup olmadığını incelemelidir. İş sözleşmelerinin belirsiz süreli olmasının asıl olmasının sonucu olarak, belirli iş sözleşmesinin varlığını ileri süren taraf bunu ispatla yükümlüdür.
Belirli iş sözleşmesinin varlığının kabulü için hangi durumların objektif sebep olarak kabul edilebileceği 4857 sayılı Kanun"un 11. maddesinde örnek kabilinden sayılmıştır: İşin niteliği gereği belirli bir süre devam etmesi, belirli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması. Kanun’da gösterilen bu haller tahdidi olarak değil; örnek kabilinden verilmiş; benzer hallerde belirli iş sözleşmesi kurulması imkanı açık tutulmuştur. Zira, söz konusu hükümde açık olarak “..gibi objektif koşullara bağlı olarak” ifadesine yer verilmiştir.
Yukarıda belirtilen esaslar ışığında dosyadaki bilgi ve belgeler değerlendirildiğinde; davacının davalı işyerinde takım üyesi olarak çalıştığı ve sözleşmesinin belirli süreli olarak imzalandığı anlaşılmaktadır. Oysa takım üyesi olarak çalışan davacının görevinin amacı ve işinin niteliğine göre iş sözleşmesinin belirli süreli olarak yapılmasını gerektirecek objektif sebeplerin varlığı işveren tarafından ispatlanamamıştır. Taraflar arasındaki iş sözleşmesi belirsiz sürelidir ve davacın işgüvencesinden yararlanma hakkı bulunmaktadır. İş sözleşmesinin geçerli sebebe dayanılarak feshedildiği de işverence kanıtlanamadığından işe iade kararı verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle isteğin reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE, davacının İŞE İADESİNE,
3-Davacının kanuni sürede işe başvurmasına rağmen, işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının işçinin dört aylık ücreti olarak belirlenmesine,
4-Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine,
5-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre 1.500,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 571,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına
8-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 30.09.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.