Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/10831 Esas 2019/843 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/10831
Karar No: 2019/843
Karar Tarihi: 04.02.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/10831 Esas 2019/843 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacılar, 2885 ada 76 parselde muris ...in hissedarı olduklarını ve üzerine ev yaptıklarını ancak belediye tarafından yapılan imar uygulaması sonucu 30354 ada 14 parsel sayılı taşınmazda hissedar olduklarını, ancak yapının 30352 ada 13 parselde kaldığını beyan ederek tapu iptali ve tescil olmazsa tazminat talebinde bulunmuşlardır. Mahkeme, mümkün olmadığını belirterek hüküm kurulmasına yer olmadığına karar vermiştir. Davacılar temyiz etmiştir. 14. Hukuk Dairesi ise, imar parsellerinin dayanağını teşkil eden işlemin iptal edilmesiyle sicil kaydının yolsuz hale geleceği ve yolsuz tescil durumuna düşeceği sebebiyle, tescilin mümkün olmadığına karar vermiştir. Sonuç olarak, mahkemenin \"hüküm kurulmasına yer olmadığı\" kararının yanlış olduğu ve davacıların talebinin reddedilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri: Türk Medeni Kanunu'nun 1025. maddesi.
14. Hukuk Dairesi         2016/10831 E.  ,  2019/843 K.

    "İçtihat Metni"

    14. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.01.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil olmazsa tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 26.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Davacılar vekili, 2885 ada 76 parselde muris ..."in hissedar olduğunu, taşınmazın üzerine tek katlı kargir ev yaptıklarını, belediye tarafından yapılan imar uygulaması ile 30354 ada 14 parsel sayılı taşınmazda hissedar olduklarını ancak kendileri tarafından yapılan evin 30352 ada 13 parselde kaldığını bu nedenle tapu kaydının iptali ile müvekkilleri adlarına tapuya tesciline, olmadığı takdirde 8.000,00TL bedelin davalılardan alınıp müvekkillerine verilmesini talep etmiştir.
    Bir kısım davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
    Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.
    Dava, 13 parsel sayılı taşınmaza yönelik temliken tescil istemine ilişkindir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 2885 ada 76 parsel sayılı taşınmazın ... Belediyesince 26.05.1987 tarih ve 3287 sayılı Encümen Kararı ile imar düzenlemesine tabi tutulması sonucu 30354 ada 14 parsel ile 30352 ada 13 parsele dağıtımının yapıldığı, davacı ölen ..."in ise hissesi karşılığında üzeri boş olarak elde edilen 30354 ada 14 parselde hisseli dağıtım gördüğü, 2885 ada 76 parsel sayılı taşınmazda ... tarafından yapıldığı iddia edilen yapının 13 parselde kaldığı, bilahare davacı ölen ... tarafından ... 1. İdare Mahkemesinin 2008/2079 Esas sayılı açılan davada ... Belediye Encümeninin 26.05.1987 tarih ve 3287 sayılı Kararının davacının evinin bulunduğu 30352 ada 13 ve dağıtım gördüğü 30354 ada 14 parsele ilişkin kısmının iptaline karar verildiği ve derecattan geçerek kesinleştiği anlaşılmaktadır.
    Hemen belirtilmelidir ki, imar parsellerinin dayanağını teşkil eden idari işlemin iptal edilmesiyle imar parsel sicil kayıtlarının illetten mücerret hale geleceği ve yolsuz tescil durumuna düşmesi sebebiyle iptali gerekli sicil oluşturacağı tartışmasızdır.
    Bilindiği üzere; imar parsellerinin dayanağını teşkil eden işlem iptal edilip sicil kaydı TMK"nun 1025.maddesi uyarınca yolsuz tescil durumuna düştüğünde, eski kadastral mülkiyet ve geometrik durum ihya edilmeden temliken tescil isteklerinin değerlendirilmesine olanak yoktur.
    Somut olaya gelince; davacıların taşınmazı 13 sayılı imar parselinde kalmaktadır. Maddi olayın gelişme aşamasına göre temliken tescilin mümkün olmadığı mahkemenin de kabulündedir. Hükmün son paragrafında tapu iptal ve tescilin mümkün olmadığı belirtilmesine rağmen, davacılar tarafından açılmış davanın reddine karar vermek gerekirken yazılı gerekçeyle "hüküm kurulmasına yer olmadığına" şeklinde karar verilmiş olması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 04.02.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.