Esas No: 2019/7361
Karar No: 2019/7196
Karar Tarihi: 13.05.2019
Hırsızlık - konut dokunulmazlığının ihlali - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2019/7361 Esas 2019/7196 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEME KARARI : Turgutlu 2. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 11/02/2014 tarih,
2012/173 Esas ve 2014/162 Karar
HÜKÜM : Mahkumiyet
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali
Sanıklar ..., ... ve ... hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçları ile sanık ... hakkında suça eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan yapılan yargılama sonucunda; sanıklar ..., ... ve ... hakkında ayrı ayrı 5237 sayılı TCK’nun 142/1-e ve 62. maddeleri gereğince netice olarak 1 yıl 8 ay hapis cezaları ile aynı Yasa"nın 116/1 ve 62. maddeleri uyarınca netice olarak 5 ay hapis cezalarına ve sanık ... hakkında aynı Yasa"nın 165 ve 62. maddeleri gereğince 3.000,00 TL ve 80,00 TL adli para cezalarına ilişkin Turgutlu 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/02/2014 tarih, 2012/173 Esas ve 2014/162 Karar sayılı kararına ilişkin sanıklar ..., ..., ... ve ..."ın temyizi üzerine;
Yargıtay 17. Ceza Dairesinin 09/10/2018 tarih, 2016/10413 Esas ve 2018/12144 Karar sayılı kararıyla;
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Müştekinin apartmanın giriş kısmındaki merdiven boşluğuna park ettiği motosikletinin çalınması şeklinde gelişen olayda, sanıklar ... ve ..."ın eylemlerinin 5237 sayılı TCK"nun 142/1-b maddesinde düzenlenen suça uyduğu gözetilmeden, aynı Kanun"un 142/1-e maddesi ile uygulamaların yapılması, sonuç ceza değişmediğinden; UYAP"tan alınan güneşin doğuş-batış çizelgesine göre, 08.01.2012 tarihinde güneşin saat 17.09"da battığı, 5237 sayılı TCK"nun 6/1-e maddesi uyarınca saat 18.09"dan sonraki zaman diliminin gece vakti olduğu, müştekinin beyanı ile sanık ... ve tanık ..."un ifadeleri birlikte değerlendirildiğinde olayın gece vakti saat 20.30 ile 22.00 aralığında gerçekleştirildiğini anlaşılması karşısında; sanıklar ..., ... ve
... hakkında hırsızlık suçundan TCK"nun 143. maddesinin, konut dokunulmazlığının ihlali suçundan ise 116/4. maddelerinin uygulanmaması suretiyle eksik ceza tayinleri, aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
Dosya kapsamına göre diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-İştirak halinde suç işleyen sanıklardan sarfına sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinin ayrı ayrı, ortak yapılan yargılama giderlerinin ise payları oranında alınmasına karar verilmesi gerekirken, yargılama giderlerinin eşit olarak alınmasına karar verilmek sureti ile 5271 sayılı CMK’nun 326/2. maddesine aykırı davranılması ayrıca sanıkların paylarına düşen yargılama giderlerinin 6352 sayılı Yasa"nın 100. maddesi ile CMK"nun 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olduğunun ve bu nedenle sanıklara yargılama gideri olarak yükletilmeyeceğinin gözetilmemesi,
2-T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK"nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda sanıklar ..., ... ve ... hakkında kurulan hükümler yönünden TCK"nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ..., ... ve ..."ın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK"nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk nedeniyle; sanıklar ..., ... ve ... hakkında kurulan hükümlere ilişkin hüküm fıkralarından TCK"nın 53. maddenin uygulanmasına yönelik bölümlerin çıkartılması ile yerlerine "TCK"nun 53. maddesinin Anayasa Mahkemesinin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına" cümlesinin eklenmesi; ayrıca hüküm fıkrasından yargılama giderlerine ilişkin kısım çıkartılarak yerine "Sanıkların paylarına düşen yargılama giderlerinin 6352 sayılı Yasa"nın 100. maddesi ile CMK"nun 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması nedeniyle hazine üzerinde bırakılmasına" cümlesinin eklenmesi suretiyle, eleştiriler dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, karar verilmiştir.
İTİRAZ NEDENLERİ:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 27/03/2019 tarih ve 2019/21480 sayılı yazısı ile;
ANLATIM VE TALEP:
Müşteki ... 07/01/2012 tarihinde saat 20:30 sıralarında ikametinin giriş kısmında iç mekanda bıraktığı motorsikletin ertesi sabah yerinde olmadığını farkederek 08/01/2012 de saat 10:30 da emniyete müracaatta bulunmuştur. Aynı gün saat 13:13 te tutulan ihbar tutanağına göre ise; Mekan Blok Tuğla Fabrikasının içinde işçilere ayrılan istirahat kısmında sahipsiz bir motorsikletin bulunduğu anlaşılmış, işçiler motorsikletin kendilerine ait olmadığını anlayınca söz konusu adreste "Terk edilmiş motorsiklet" bulunduğuna dair ihbarda bulunmuşlardır. Olay yerinde yapılan inceleme sonucunda söz konusu motorsikletin işçilerden ..."ın kaldığı bölmede bulunması ve o gün işe gelmediğinin anlaşılması üzerine kendisi ifade vermek üzere emniyete çağrılmıştır. Emniyetteki ifadesinde; Oğlu ..."ın 15 gün önce cezaevinden çıktığını, Onun evini taşımak için traktör bulma amacıyla o gün sabah 08:00 de işyerinde kaldığı mekana geldiğinde söz konusu motorsikleti üzeri örtülü
olarak gördüğünü, konuyla ilgili olarak fabrika çavuşunu beklediğini, daha sonra traktör bulmak için fabrikadan ayrıldığını, gün içerisinde çavuş tarafından kendisine işyerinde bulunan motorsiklet ile ilgili ifade vermesi gerektiğinin iletildiğini ve yolda ifade vermeye giderken ..."a rastladığını, Sanığın motorsikleti kendisinin bıraktığını söyleyerek birlikte ifade vermeye geldiğini, buranın herkesin girip çıkabildiği bir yer olup bu motorsikletin bırakılması ile ilgili bir bilgisinin olmadığını söylemiştir.
Akabinde ifade veren sanık ... da aynı şekilde yolda sanık ..."ı gördüğünü ve ifade vermeye geldiğini duyunca üzüldüğü için onunla birlikte geldiğini beyan etmiştir. Bu aşamaya kadar ..."ın kendisi hakkında hiç bir şüphe bulunmadığı, Mehmet Akkuşaktan başka şüphelinin olmadığı, Sanık ..."ın kendi iradesi ve ihtiyariyle olayı aydınlatmak için ifade vermeye gittiği anlaşılmaktadır.
Bu ifadesinde ayrıntılı şekilde bir gece önce yaşananlar hakkında bilgi vermiş ve tüm soruşturma bu sanıktan alınan bilgi sayesinde yürütülmüştür.
Sanığın ayrıntılı ifadesinden özetle; bir önceki gece tanık İbrahim ile birlikte Bülent isimli kişinin işyerinde alkol aldıkları esnada ..."ın ısrarlı şekilde telefon ederek kendi ile görüşmek istediğini, daha sonra ... ve ..."ın söz konusu mekana geldiklerini, yanlarında bu motorsikletin de olduğunu, hatta 3. Bir kişi daha olduğunu ve onunla ..."ın arasında bir alışveriş olduğunu, kim olduğunu bilmediği 3. Kişinin ayrıldığını; daha sonra önceden kendilerinde olan başka bir motorsikleti de alarak 3 kişi bu iki motorsiklete binmek suretiyle gittikleri sırada söz konusu çalıntı olduğu belirtilen motorsikletin arıza yapması nedeniyle sanıklar ... ve ..."ın babasının kaldığı işyerindeki istirahathaneye bıraktıklarını ve üstünü örttüklerini, buradan da Tanık İbrahim"in olduğu yere geri döndüklerini beyan etmiştir.
Hazırlık aşamasında dinlenen tanık İbrahim ..."ı destekler şekilde ayrıntılı beyanda bulunmuş, diğer iki sanığın yanlarında suça konu motorsiklet olduğu halde kendi yanlarına geldiğini ve sanıkların 3ünün beraber ayrılarak bir müddet sonra geri döndüklerini beyan etmiştir.
Bu beyanlar üzerine ... ve ... kaçak olduklarından dinlenmeden her 3 sanık hakkında Turgutlu C. Başsavcılığının 27/02/2012 gün 2012/237 nolu iddianamesiyle hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlamasıyla dava açılmış, baba ..."ın ise TCK"nun 165. maddesi uyarınca cezalandırılması istenilmiştir.
... ve ... bir süre kaçak olup yakalamalı olarak kovuşturma esnasında alınan ifadelerinde; ... hiç bir şeyden haber olmadığı yönünde inkarda bulunmuş, Ancak ... kovuşturma esnasındaki müteadit savunmalarında olayın ..."ın anlattığı gibi olduğunu, kendisinin bu motorsikleti başkasından aldığını, bu şahsın adının Tolga Damarcı olduğunu, hatta ..."tan borç para almak için o gece yanına gittiklerini de beyan etmiştir.
Gökhan Namık hiç bir aşamada sanık ..."ı yalanlamamış, aksi beyanda bulunmamıştır.
Sanık ... ise soruşturmada olayın sıcağı sıcağına verdiği beyanlardan dönerek kovuşturma aşamasında oğullarını bu suçlamadan kurtarmak istediği izlenimi yaratacak şekilde her ifadesinde öncekinden farklı beyanda bulunmuş, birbiriyle çelişik anlatımlarda bulunmuş, oğullarından Namık"ın suça katılımına dair Namık"ın kendisinin kabul ettiği kısmı dahi inkar etmiş, olayı görmediği anlaşıldığı halde yeni iddialar eklemiş ve dosyada adı hiç geçmediği ve şüpheli olmadığı halde kendi ihtiyariyle yanında gelip ifade veren ..."ı suçlayarak oğullarını olayla ilgisiz göstermeye çalıştığı şüphesi yaratmıştır.
Sanık ... kendisi ile ilgili hiç bir iddia ve şüphe bulunmadığı, kendi isminin asla geçmediği bir aşamada kendi ihtiyari ile emniyete giderek verdiği ifadenin doğruluğu konusunda olay gecesi yanlarında bulunan İbrahim şahitlik etmiş ve benzeri şekilde olayı anlatarak ..."ın beyanlarını desteklemiş; daha sonra yakalanan sanık ... da ..."ın ifadelerini birebir onaylamıştır.
Söz konusu olay tarihinden önce hırsızlık sabıkası bulunan sanık sadece Gökhan Namık olup Sanık ..."ın bu tarihten önce işlenmiş bir hırsızlık suçundan sabıkası bulunmamaktadır.
Yargılama sonucunda Turgutlu 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/02/2014 tarihli ve 2014/162 sayılı kararı ile Sanık ..."ın diğer sanıklarla birlikte TCK’nun 142/1-e , 62. maddesi gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası; TCK’nun 116/1, 62. maddesi gereğince 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
İTİRAZ NEDENLERİ:
1-Her aşamada tutarlı ve birbiriyle örtüşen, olayın aydınlanmasını sağlayan, kendi hakkında hiç bir suçlama ve şüphe olmadığı halde kendi ihtiyariyle gelip ifade veren, tanık ve diğer sanık beyanlarıyla da örtüşen ve desteklenen ..."ın beyanları ile olayın aynı şekilde gerçekleştiğini beyan eden hazırlık tanığının ifadelerinin ne şekilde çürütüldüğünün izah edilmediği ve bu beyanları diğer sanık da doğruladığı halde neden itibar edilmediğinin açıklanmadığı;
2-Oğullarından Namık"ın kendi kabul ettiği eylemi dahi Gökhan"ın yaptığını söyleyerek oğullarını kurtarmaya çalıştığı izlenimi uyandıran ve hırsızlık eylemine dair gerçekte hiç bir bilgisi olmayan baba ..."ın değişen ve çelişen beyanlarından başka aleyhine delil olmayan ... hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçundan mahkumiyet kararı verildiği;
3-Sanığın ilk andan itibaren ayrıntılı ifadelerde bulunduğu ve devamında buna atıf yaptığı, yargılamada da ayrıntılı ifade verdiği halde sanık ... hakkında "Olay sırasında sarhoş olduğu ve hiç bir şey hatırlamadığı, motorsikleti 3 kişi bıraktıklarını söylediği şeklinde yanlış değerlendirme yapılarak veya diğer sanıkların ifadeleri ile karıştırılarak dosya içeriğiyle ve sanığın ifadeleri ile bağdaşmayan gerekçe kurulduğu;
4-Söz konusu içki içilen mekanın sahibi olduğu söylenen Bülent isimli kişinin tanık olarak dinlenmediği; keza aynı şekilde Gökhan Namık"ın ifadesinde geçen Tolga Damarcı isimli bir kişinin olup olmadığının araştırılmadığı;
5-Dosyadaki delil durumuna göre sanığın çalınmış motorsiklet geldikten sonra binip gezmesinden ibaret eyleminin TCK"nun 165. maddesindeki suçu oluşturup oluşturmayacağının tartışılmadığı anlaşılmakla, Sanık ... açısından itiraz yoluna başvurulması gerektiği düşünülmüştür.
SONUÇ VE İSTEM: Açıklanan gerekçelerle;
"Dairenizin Turgutlu 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/02/2014 tarihli ve 2014/162 sayılı kararının onanmasına ilişkin 09/10/2018 gün ve 2016/10413-2018/12144 E.K sayılı kararının sanık ... yönünden kaldırılarak söz konusu hükmün eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle, sanık lehine deliller hiç değerlendirmeye alınmadan hüküm kurulması nedeniyle sanık lehine BOZULMASI, itiraz kabul edilmediği takdirde dava dosyasının itiraz incelemesi için, Yüksek Yargıtay Ceza Genel Kurulu"na gönderilmesine karar verilmesi itirazen arz ve talep olunur." şeklinde istemde bulunulması üzerine dosya dairemize gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü;
İTİRAZIN KAPSAMI;
Sanık ... hakkında, mağdur ..."ya yönelik hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından ayrı ayrı mahkumiyet kararları verilmiş ise de; dosya kapsamındaki deliller itibarıyla eksik kovuşturmanın ve yetersiz gerekçenin olduğu, sanık lehine delillerin değerlendirmeye alınmadan hüküm kurulduğundan bahisle sanık ... yönünden, verilen düzeltilerek onama kararının kaldırılması talep edilmiştir.
KARAR;
Müşteki ...’nın 07/01/2012 tarihinde saat 20:30 sıralarında ikametinin giriş kısmında iç mekanda bıraktığı motorsikletinin ertesi sabah yerinde olmadığını farketmesi üzerine 08/01/2012 de saat 10:52’de kolluk kuvvetlerine başvurduğu, aynı gün saat 13:13’te tutulan ihbar tutanağına göre ise; Mekan Blok Tuğla Fabrikasının içinde işçilere ayrılan istirahat kısmında sahipsiz bir motorsikletin bulunduğu, işçilerin motorsikletin kendilerine ait olmadığını anlayınca söz konusu adreste "Terk edilmiş motorsiklet" bulunduğuna dair ihbarda bulunduğu, akabinde yapılan inceleme sonucunda, söz konusu motorsikletin işçilerden sanık ..."ın kaldığı bölmede bulunması ve o gün işe gelmediğinin anlaşılması üzerine sanık ...’ın ifade vermek üzere kolluğa çağrıldığı, sanık ..., kolluktaki ifadesinde; Oğlu ..."ın 15 gün önce cezaevinden çıktığını, onun evini taşımak için traktör bulma amacıyla o gün sabah 08:00 de iş yerinde kaldığı mekana geldiğinde söz konusu motorsikleti üzeri örtülü olarak gördüğünü, konuyla ilgili olarak fabrika çavuşunu beklediğini, daha sonra traktör bulmak için fabrikadan ayrıldığını, gün içerisinde çavuş tarafından kendisine iş yerinde bulunan motorsiklet ile ilgili ifade vermesi gerektiğinin iletildiğini ve yolda ifade vermeye giderken ..."a rastladığını, sanık ...’ın motorsikleti kendisinin bıraktığını söyleyerek birlikte ifade vermeye geldiğini, buranın herkesin girip çıkabildiği bir yer olup bu motorsikletin bırakılması ile ilgili bir bilgisinin olmadığını beyan ettiği, sanık ..., kolluk ifadesinde özetle; 07/01/2012 günü saat 21:30 sularında arkadaşım ... ile birlikte, ismini Bülent olarak bildiğim bir şahsa ait iş yerinde alkol aldığını, sanıklar ... ve Gökhan Akkuşak’ın kendilerini arayarak yanlarına geldiklerini, sanıklar Yusuf ve Gökhan’ın kendisine, dışarıya gel seninle bir şey konuşacağız dediklerini, İbrahim’in iş yerinin içinde kaldığını, kendisinin, iş yerinin önünde karanlıkta kırmızı renkli, üzerinde plakası olmayan Yamaha marka bir motosiklet gördüğünü, bu motosikletin yanında ise daha önceden hiç tanımadığı bir şahsın daha olduğunu, sanık ... Akkuşak’ın cebinden bir şey çıkarıp bu şahsa verdiğini ancak karanlık ve alkollü olduğundan bu şahsa ne verdiğini görmediğini, sanık ... ile bu şahsın kendi aralarında konuştuğunu ve akabinde sanık ...’ın yanlarına gelerek bu motoru yeni aldığını, ancak bu motoru, babasının çalıştığı tuğla fabrikasına götürmeyi teklif ettiğini ve bunun üzerine götürdüklerini, sanık ...’a rastladığını ve kendi hür iradesiyle gelip ifade verdiğini beyan ettiği, ... isimli şahsın bilgi alan sıfatıyla ifadesine başvurulduğu ve alınan beyanında, sanık ... ile benzer şekilde beyanda bulunduğu ancak sanık ...’ın beyan ettiği ve sanık ... Akkuşak’ın cebinden çıkarıp bir şeyler verdiği kişi ile alakalı herhangi bir beyanda bulunmadığı, sanıklar Gökhan Akkuşak ve ...’ın savunmalarına başvurulmadığı ve sanıklar ..., ... ve ... hakkında müştekiye yönelik hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçları ile sanık ... hakkında suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan kamu davası açıldığı ve mahkemece tüm suçlardan mahkumiyet kararı verildiği ancak tüm dosya kapsamındaki delillerin bir bütün olarak incelenmesi sonucunda;
Soruşturma aşamasında bilgi alan sıfatıyla dinlenen ...’un duruşmaya celbi ile tanık sıfatıyla ifadesinin alınması, yine sanık ...’ın savunmalarında belirttiği Bülent isimli kişi ile sanık ...’ın savunlarında belirttiği Tolga Damarcı isimli kişinin açık kimlik bilgileri tespit edilip tanık sıfatıyla ifadelerine başvurulduktan sonra tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilip sonucuna göre sanık ...’ın hukuki durumunun takdir edilmesinin gerektiği anlaşılmıştır.
Kabule göre de;
Sanık ... yönünden; Anayasa"nın 141 ve 5271 sayılı CMK"nun 34, 230 ve 289. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının denetimine imkan verecek şekilde açık ve gerekçeli olması, gerekçe bölümünde mevcut delillerin tartışılması, değerlendirilmesi, reddedilen veya kanıtlama yönünden üstün tutulan delillerin neler olduğu ve nedenlerinin gösterilmesi, delillerle sonuç arasında bağ kurulması, bir başka deyişle eldeki delillerle neden bu sonuca varıldığının anlatılması gerektiği, tüm bunların ışığında ulaşılan kanaat, sanığın suç oluşturduğu kabul edilen eylemi, bunun yasal unsurları ve nitelendirmesi, uygulanacak kanun maddesi ve CMK’nun 230. maddesinde belirtilen diğer unsurların bulunması gerektiği gözetilmeden hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
Bu nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 27/03/2019 tarih ve 2019/21480 sayılı itiraz istemi yerinde görülmüş olduğundan İTİRAZIN KABULÜNE, Yargıtay 17. Ceza Dairesi"nin 09/10/2018 tarih, 2016/10413 Esas ve 2018/12144 Karar sayılı ilamı ile sanık ... hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından verilen düzeltilerek onama kararının KALDIRILMASINA,
Yerel mahkemece sanık ... hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
1-Soruşturma aşamasında bilgi veren sıfatıyla dinlenen ...’un duruşmaya celbi ile tanık sıfatıyla ifadesinin alınması, yine sanık ...’ın savunmalarında belirttiği Bülent isimli kişi ile sanık ...’ın savunmalarında belirttiği böcek lakaplı Tolga Damarcı isimli kişinin açık kimlik bilgileri tespit edilip tanık sıfatıyla ifadelerine başvurulduktan sonra tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilip sonucuna göre sanık ...’ın hukuki durumunun takdir edilmesinin gerektiği gözetilmeden, eksik kovuşturmayla yazılı şekilde hükümler kurulması,
Kabul ve uygulamaya göre de;
2-Sanık ... yönünden; Anayasa"nın 141 ve 5271 sayılı CMK"nun 34, 230 ve 289. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının denetimine imkan verecek şekilde açık ve gerekçeli olması, gerekçe bölümünde mevcut delillerin tartışılması, değerlendirilmesi, reddedilen veya kanıtlama yönünden üstün tutulan delillerin neler olduğu ve nedenlerinin gösterilmesi, delillerle sonuç arasında bağ kurulması, bir başka deyişle eldeki delillerle neden bu sonuca varıldığının anlatılması gerektiği, tüm bunların ışığında ulaşılan kanaat, sanığın suç oluşturduğu kabul edilen eylemi, bunun yasal unsurları ve nitelendirmesi, uygulanacak kanun maddesi ve CMK’nun 230. maddesinde belirtilen diğer unsurların bulunması gerektiği gözetilmeden hüküm kurulması,
3-Müştekinin apartmanın giriş kısmındaki merdiven boşluğuna park ettiği motosikletinin çalınması şeklinde gelişen olayda, eylemin 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b maddesinde düzenlenen suça uyduğu gözetilmeden, aynı Kanun"un 142/1-e maddesi ile uygulamaların yapılması,
4-UYAP"tan alınan güneşin doğuş-batış çizelgesine göre, 08.01.2012 tarihinde güneşin saat 17.09"da battığı, 5237 sayılı TCK"nun 6/1-e maddesi uyarınca saat 18.09"dan sonraki zaman diliminin gece vakti olduğu, müştekinin beyanı ile sanık ... ve tanık ..."un ifadeleri birlikte değerlendirildiğinde olayın gece vakti saat 20.30 ile 22.00 aralığında gerçekleştirildiğini anlaşılması karşısında; sanık ... hakkında hırsızlık suçundan TCK"nun 143. maddesinin, konut dokunulmazlığının ihlali suçundan ise 116/4. maddelerinin uygulanmaması suretiyle eksik ceza tayini,
5-İştirak halinde suç işleyen sanıklardan sarfına sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinin ayrı ayrı, ortak yapılan yargılama giderlerinin ise payları oranında alınmasına karar verilmesi gerekirken, yargılama giderlerinin eşit olarak alınmasına karar verilmek sureti ile 5271 sayılı CMK’nun 326/2. maddesine aykırı davranılması ayrıca sanıkların paylarına düşen yargılama giderlerinin 6352 sayılı Yasa"nın 100. maddesi ile CMK"nun 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olduğunun ve bu nedenle sanıklara yargılama gideri olarak yükletilmeyeceğinin gözetilmemesi,
6-T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK"nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda sanık ... hakkında kurulan hükümler yönünden TCK"nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. Maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının GÖZETİLMESİNE, 13/05/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.